Başbakan Davutoğlu’ndan AB’ye vize resti

Başbakan Ahmet Davutoğlu Avrupa Birliği’nin haziran ayına kadar Türkiye vatandaşlarına vizesiz Avrupa yolunu açmaması halinde, Türkiye’nin de taahhütlerine uymayacağını söyledi.

Başbakan Davutoğlu AB'nin Türk vatandaşlarına Haziran'a kadar vizesiz seyahat getirilmezse Türkiye'nin taahhütlere uymayacağını söyledi.

Başbakan Davutoğlu Fransa’nın Strasbourg kentine hareket etmeden önce Ankara Esenboğa Havalimanı’nda gazetecilerin sorularını yanıtladı. AB ile Türkiye arasında imzalanan anlaşmanın şartlarından birinin vize muafiyeti olduğuna dikkat çeken Davutoğlu “Haziran ayında vize muafiyetinin devreye gireceğine olan inancımı sürdürüyorum. Olmaması halinde, Türkiye’nin taahhütlerine bağlı kalmasını kimse bekleyemez” diye konuştu.

Başbakan Davutoğlu Fransa ziyareti kapsamında Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Thorbjorn Jagland, AKPM Başkanı Pedro Agramunt, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Başkanı Guido Raimondi ve Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker ile biraraya geleceğini söyledi. Başbakan Davutoğlu “Bu ikili görüşmelerde Avrupa kıtasındaki ortak meseleler bağlamında terörle mücadele, mülteciler sorunu, İslamofobi ve daha birçok konuyu ele alma imkanı olacak” diye konuştu.


Başbakan Davutoğlu, tarihi gün açıklaması yapmıştı

18 Mart 2016’da AB Konseyi Başkanı Donald Tusk, sığınmacı konusunda Türkiye ve AB arasında anlaşmaya varıldığını duyurmuş ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, anlaşmayı tarihi bir gün olarak nitelendirmişti.

Brüksel, Haziran 2016 sonuna kadar Türkiye vatandaşlarına Schengen ülkelerini vizesiz ziyaret etme vaadinde bulunmuştu. Ayrıca mutabık kalınan anlaşmaya göre; Türkiye, Ege adalarına geçen kaçak göçmenlerin tamamını kabul edecek. Avrupa ülkeleri ise bunun karşılığında aynı sayıdaki yasal göçmeni Türkiye’den alacak.

Haziran sonu itibariyle Türk vatandaşlara vizesiz seyahat öngörülüyor

18 Mart’taki AB – Türkiye Zirvesi’nde Başbakan Ahmet Davutoğlu, Türk vatandaşlarının Avrupa’ya vizesiz seyahat imkanına Haziran (2016) ayı sonu itibariyle kavuşacağını umduklarını ifade etmişti. Davutoğlu, bunun için gereken 72 kriterin 37’sini yerine getirdiklerini ve kalan 35’inin de Mayıs ayı başına kadar yerine getirmeye çalışacaklarını dile getirmişti. Ahmet Davutoğlu, AB ile müzakerelerde 33. faslın açılmasına ve diğer fasılların da gelecek aylarda açılması için sürecin hızlandırılması üzerinde anlaştıklarını belirtmişti. Haberin detayı

Avrupa Parlamentosu: Türkiye’de reformlar geriye gitti!

14 Nisan 2016’da ise Ankara yeni bir şok yaşadı. Avrupa Parlamentosu, Türkiye için hazırlanan ve her satırında Ankara yönetimine sert eleştirilerin yöneltildiği raporu, oy çokluğuyla kabul etti. AP’nin Hollandalı üyesi Kati Piri, bu tablonun Türk vatandaşlarının vizesiz seyahatleri için ‘kötümser’ olduğunu söylemişti.

Avrupa Parlamentosu Türkiye Raporu beş ana başlıktan oluşuyor:


  • Türkiye ve Avrupa Birliği ilişkileri
  • Hukukun üstünlüğü, demokrasi, insan hakları ve temel hak ve özgürlükler
  • Barış süreci ve Türkiye’nin güneydoğusundaki durum
  • AB ve Türkiye’nin sığınmacı ve göçmen krizindeki işbirliği ve son olarak
  • Kıbrıs konusu

Kopenhag kriterlerinden uzaklaşma

Avrupa Parlamentosu, kabul ettiği raporda “Türkiye’de demokrasi ve hukuk devleti alanlarındaki gerilemenin ışığında reformlardaki genel hızın son yıllarda yavaşlamasından ve yargının bağımsızlığı, toplanma ve ifade özgürlüğü, insan haklarına ve hukuk devletine saygı gibi bazı ana alanlarda giderek Kopenhag kriterlerinden uzaklaştıran gerileme olmasından endişe duyar” açıklamasını yaptı.

Diğer önemli alt başlıklardan bazıları:

Cumhurbaşkanı’na kınama

Avrupa Parlamentosu, düşünce ve ifade özgürlüğü ile bağımsız medyanın Avrupa’nın esas değerleri olduğunu yineler, Can Dündar ve Erdem Gül’ün serbest bırakılmasını memnuniyetle karşılar ve Cumhurbaşkanı’nın Anayasa Mahkemesi’ne yönelik açıklamalarını kınar. Tutuklu gazetecilerin derhal serbest bırakılması çağrısı yapan AP, Türk liderliğindeki artan otoriter eğilimleri derin üzüntüyle karşılar.

Yolsuzlukla mücadele

Yolsuzlukla mücadele Türkiye’nin önceliklerinden biri olmalı. Türk hükümeti yolsuzlukla her seviyede mücadele niyetinde olduğuna yönelik açık ve tutarlı sinyaller vermeli.

Seküler yaşam tarzına saygı

Avrupa Parlamentosu, Avrupa değerlerine uygun olarak inanç temelliler kadar seküler olanlar için de farklı yaşam tarzlarına tam saygı gösterilmesi ve devlet ile dinin ayrı tutulmasının sürdürülmesi gereğinin altını çizer.

Medyaya saldırı önlenmeli

Türkiye, gazetecilere yönelik sindirmenin her türüne karşı eyleme geçmeli, gazetecilere yönelik her türlü saldırı ve tehdit soruşturulmalı, medya organlarına saldırılar aktif şekilde önlenmeli. Medya ve internette özgür konuşmayı perdeleyen gergin siyasi hava dağıtılmalı. AP, çok sayıda gazeteye sert ve yasadışı şekilde el konulmasını kınar.


Haberin detayı


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.