“İstanbul’un Kadın Renkleri” sergisi KHAS’ta

Sanata ve insanlığa verdiği önemle anılan Kadir Has Üniversitesi, Canon Eurasia’nın desteğiyle aralarında farklı kültürlerden savaş, sömürü ve töre gibi birçok nedenle yaşadıkları yeri terk edip İstanbul’a sığınanların da bulunduğu 10 kadının gözünden İstanbul’u sanatseverlerle buluşturuyor.

İstanbul'un kadın renkleri sergisi

Daha önce hiçbir fotoğraf eğitimi olmayan İstanbul’un renklerini barındıran Ermeni, Suriyeli LGBTİ gibi aidiyetlere sahip 10 kadın, Kadir Has Üniversitesi’nin fotoğrafçısı Ulaş Tosun’un koordinatörlüğünde 3 ay fotoğraf eğitimi aldıktan sonra kendi gözlerinden İstanbul’un renklerini fotoğrafladılar. Canon Eurasia’nın ortaklığında gerçekleştirilen ‘İstanbul’un Kadın Renkleri’ sergisi adı ile 12 Nisan’dan itibaren Kadir Has Üniversitesi‘nde sanatseverler ile buluştu.

Ünlü isimler fotoğrafları hikayeleştirdi

Kadir Has Üniversitesi Belgesel Fotoğraf Atölyesi’nin Canon Eurasia’nın katkılarıyla hayata geçirdiği ‘İstanbul’un Kadın Renkleri’ projesinde fotoğraf geçmişi olmayan Suriye, Kamerun, Ermenistan ve Türkiye’den 10 kadın çalıştı. Kadınlar, aldıkları temel fotoğrafçılık eğitiminin ardından gündelik hayatlarını fotoğrafladılar. Bu fotoğrafların altına ise Ayşe Karabat, Ayten Görgün Smith, Buket Uzuner, Esmeray, Müge İplikçi, N. Buket Cengiz, Nevşin Mengü, Pelin Batu, Sevda Alankuş, Şevval Sam gibi konuya duyarlı gazeteci, akademisyen, yazar ve iş dünyasından kadınlar, aldıkları ilham ile metin ve öyküler yazdı.


Sergide fotoğrafları yer alacak kişiler ve bilgileri:

Halime Dede- Yaş: 34, Suriyeli 3 çocuk sahibi, Ev hanımı

Maryam Almahrous- Yaş: 33, 3 çocuk sahibi, Ev hanımı

Leyla Çim-Yaş: 33, 1 Çocuk sahibi, Ev hanımı

Nilüfer Akgül- Yaş: 28, Tasarımcı

Hülya Arslan- Yaş: 29, Muhasebeci

Merve Yavaş- Yaş: 29 Sigortacı


Karolin Sarı- Yaş: 40, Düğün Vaftiz Cenaze Organizatörü

Dilan Çetinkaya-Yaş: 18, Garson

Zeynep Bayraktar-Yaş: 22, Aşçı

Christelle Magne-Yaş: 26, İşsiz

Proje Adı: İstanbul’un Kadın Renkleri
Belgesel Fotoğraf Atölyesi Koordinatörü: Ulaş Tosun
Fotoğraflar: Christelle Ngapsi, Dilan Çetinkaya, Halime Dede, Hülya Aslan, Karolin Sarı, Leyla Çim, Maryam Almahro, Merve Yavaş, Nilüfer Akgül, Zeynep Elmalı,
Metinler: Ayşe Karabat, Ayten Görgün Smith, Buket Uzuner, Esmeray, Müge İplikçi, N Buket Cengiz, Nevşin Mengü, Pelin Batu, Sevda Alankuş, Şevval Sam
Eğitmenler: Tuğba Kırallı, Mesude Bülbül, Ulaş Tosun
Grafik Tasarım: Aytekin Kar

“Farklı bakış açıları kazandım”

Projeye dahil olan kadınlardan Karolin Sarı, Düğün ve Vaftiz Cenaze Organizatörü olarak çalışıyor. Projeye arkadaşı aracılığıyla katıldığını söyleyen Karolin Sarı, “Bu proje bana farklı bakış açıları kazandırdı. Yeni insanları, renkleri, hayatları fark etmemi ve içimde de pek çok farklı bakış açısı olduğunu keşfetmemi sağladı” dedi. Sergide yer alan fotoğrafıyla ilgili de konuşan Sarı, şunları söyledi:

“Bu fotoğraf deneme amaçlı çektiğim ilk fotoğraflardan biriydi. Pencerenin önünde duran kargayı görünce fotoğrafını çekmek ve bunun bir şeyler anlatmasını istedim. Fotoğrafa baktıkça kendimden de bir şeyler görmeye başladım. Bir tarafta yer alan karga ölümü yani mesleğimi çağrıştırıyor. Diğer tarafta yer alan küçük bir kız tacı ise mucize ve umudu çağrıştırıyor. Evin görüntüsünü ve perdelerini ise yaşam olarak tanımlıyorum. Fotoğrafın bütününe baktığımda yaşamın içinde her şeyin bir arada olduğunu ve kenarda köşede mutlaka bir umut olduğunu hissediyorum.”

“Fotoğrafların duygusu olduğunu bu çalışma ile öğrendim”


Kendisini bir anda projenin içinde bulduğunu belirten ve garson olarak çalışan Dilan Çetinkaya ise, “Fotoğrafla hiç aram yoktu. İlk başta makineyi elime aldığımda herhangi bir duygu hissetmiyordum. Eğitim sürecinde fotoğraf makinesini öğrenmenin yanı sıra fotoğrafın sadece bir kare olmadığını aynı zamanda içinde duygu barındırdığını da öğrendim. Babam fotoğrafçı olmasına rağmen benim hiç merakım yoktu ve neyi neden çektiğini hiç sormazdım ama durum öyle değilmiş” ifadelerinde bulundu.

Yalnız tatile çıkmak isteyenlere rehberlik edecek tüyolar


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik hiçbir oluşumun parçası değildir.