İzmir Devlet Tiyatrosu yapımı oyun Çiçu adını verdiği oyuncak bebeği, kedisi, köpeği ve diğer ev hayvanları ile kendisine bir dünya yaratan, adeta evcilik oynayan adamın aslında korkularının esiri olduğunu anlatıyor, tıpkı modern toplumun yalnızlaştırdığı birçok benzeri gibi.
Oyunu izlerken Nesin’in de dediği gibi ‘yüreğimizle beynimizin, birbirinden ayrılamayan iki sevgili düşman gibi hep kavga ederek, hep çatışarak yaşadıklarını’ hatırlayacağız.
Eserleriyle bir döneme damgasını vuran Aziz Nesin’in, insanın yaşadığı ikilemi kurgulayarak kağıda döktüğü eser…
Oyuncular
Çiçu Oyunu
“Çiçu” Aziz Nesin’in hapishanedeyken tasarlayıp taslağını hazırladığı ve yıllar sonra kaleme aldığı tek kişilik bir oyun.
Oyun Aziz Nesin’in kendi tiyatro anlayışını ve denemelerini içeriyor.
Yalnızlık teması üzerine kurulan oyun, insanın yalnızlık korkusunu, bencilliği, birbirine anlayışsızlığını, mutsuzluklarını ortaya koyan bir yapıt. İnsanın kendine yarattığı yalnız dünyaların yan temasını verdiği; “yalnızlığın, kendi yalnızlığını başkasına yüklemekle değil, başkasının yalnızlığını yüklenmek, çevresindekilerin dertlerini paylaşarak olabileceğinin ” altının çizildiği bir oyun.
Oyunun tek karakteri “adam”. Oyun, ‘adam’ın yalnızlığı değil, aslında insanların yalnızlığını anlatmak amaçlı kurgulanmış.
Oyunun kurgusu öykünün bilinçli bir şekilde yapılmadığını gösteriyor bu da oyunu tekrarlara düşürerek anlaşılırlığı zorlaştırıyor. Oyunda kullanılan ‘adam’ın kişileştirdiği cansız kişilikler ve harika bir anlam bütünlüğü kurulan şişme bebek ÇİÇU izleyiciye kendi yalnızlığını sorgulatıyor. Tekrarlara ve anlaşılma zorluğuna rağmen birçok izleyicinin kendinden izler bulabileceği, iç dünyasını tahlil edeceği ve düşünceye dalabileceği bir oyun. İki yalnız insan; adam ve kadının yollarının kesişmesiyle sevme ve sevilme bencilliğini doyurmanın yollarının anlatıldığı oyunun içindeki oyunlar izlemeye değer.
Aziz Nesin kısa biyografisi: 1915 yılında İstanbul’da doğdu. Harp Okulu’nu ve Askeri Fen Tatbikat Okulu’nu 1939’da bitirdi. İki yıl Güzel Sanatlar Akademisi’nde okudu.
1944’te subaylık görevini yaparken, şiirlerini Yeni Gün dergisinde yayınladı. Bir süre gazetecilik yaptı. Bazı yazılarından dolayı hapis cezasına çarptırıldı. 1954 yılında Akbaba dergisinde yazdı. 1956’da Düşün Yayınevi‘ni kurdu. 1962’de Zübük dergisini çıkardı. 1972’de kimsesiz çocukları okutmak amacıyla Nesin Vakfı‘nı kurup kitaplarından elde ettiği gelirleri bu vakfa bağışladı.
1979 yılında Türkiye Yazarlar Birliği Sendikası Başkanlığı’na seçildi. 1956 – 57 yıllarında İtalya’da Altın Palmiye, 1966’da Bulgaristan’da Altın Kirpi, 1977’de Hitar Petar, 1969’da SSCB’de Krokodil, 1975’te Asya – Afrika Yazarlar Birliği’nden Lotus, 1969’da Türkiye’de Karacan Armağanı, 1970’te TDK Tiyatro Ödülü ve başka bir takım ödüller aldı. Aziz Nesin, 1995 yılında öldü.
Aziz Nesin’in eserlerinden bazıları: Romanlar, Gol Kralı, Zübük, Tatlı Betüş, Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz.