İzmir Devlet Tiyatrosu Aziz Nesin’in Çiçu oyununu sahneliyor

İzmir Devlet Tiyatrosu yapımı oyun Çiçu adını verdiği oyuncak bebeği, kedisi, köpeği ve diğer ev hayvanları ile kendisine bir dünya yaratan, adeta evcilik oynayan adamın aslında korkularının esiri olduğunu anlatıyor, tıpkı modern toplumun yalnızlaştırdığı birçok benzeri gibi.

çiçu oyunu

Oyunu izlerken Nesin’in de dediği gibi ‘yüreğimizle beynimizin, birbirinden ayrılamayan iki sevgili düşman gibi hep kavga ederek, hep çatışarak yaşadıklarını’ hatırlayacağız.

Eserleriyle bir döneme damgasını vuran Aziz Nesin’in, insanın yaşadığı ikilemi kurgulayarak kağıda döktüğü eser…


 Yazan
Aziz Nesin
 Yöneten
Tayfun Erarslan

Oyuncular

Arif Yavuz / Okan Koç
Bengi Ebru Akakan
Pınar Egeli Karadağ
Dekor tasarımı: Murat Gülmez / Kostüm tasarımı: Yıldız İpeklioğlu
Işık tasarımı: M. Kemal Gürgün / Dramaturg: Füsun Ataman Berke
Yönetmen Yardımcısı: Melike Aslı Sinke
Sahne amiri: Evinç Seçiç Atasoy / Kondüvit: Arif Alpa / Işık Kumanda: Alper Mutlu / Süleyman Tavan
Suflöz: Didem Özfuruncu / Dekor sorumlusu: Sıtkı Miman / Aksesuar Sorumlusu: Önder Ünver
Bayan terzi: Zarife ÇAğlar / Erkek terzi: İlker Korkmaz
Peruka: İhsan Özonuk

Çiçu Oyunu

“Çiçu” Aziz Nesin’in hapishanedeyken tasarlayıp taslağını hazırladığı ve yıllar sonra kaleme aldığı tek kişilik bir oyun.

Oyun Aziz Nesin’in kendi tiyatro anlayışını ve denemelerini içeriyor.

Yalnızlık teması üzerine kurulan oyun, insanın yalnızlık korkusunu, bencilliği, birbirine anlayışsızlığını, mutsuzluklarını ortaya koyan bir yapıt. İnsanın kendine yarattığı yalnız dünyaların yan temasını verdiği; “yalnızlığın, kendi yalnızlığını başkasına yüklemekle değil, başkasının yalnızlığını yüklenmek, çevresindekilerin dertlerini paylaşarak olabileceğinin ” altının çizildiği bir oyun.


Oyunun tek karakteri “adam”. Oyun, ‘adam’ın yalnızlığı değil, aslında insanların yalnızlığını anlatmak amaçlı kurgulanmış.

Oyunun kurgusu öykünün bilinçli bir şekilde yapılmadığını gösteriyor bu da oyunu tekrarlara düşürerek anlaşılırlığı zorlaştırıyor. Oyunda kullanılan ‘adam’ın kişileştirdiği cansız kişilikler ve harika bir anlam bütünlüğü kurulan şişme bebek ÇİÇU izleyiciye kendi yalnızlığını sorgulatıyor. Tekrarlara ve anlaşılma zorluğuna rağmen birçok izleyicinin kendinden izler bulabileceği, iç dünyasını tahlil edeceği ve düşünceye dalabileceği bir oyun. İki yalnız insan; adam ve kadının yollarının kesişmesiyle sevme ve sevilme bencilliğini doyurmanın yollarının anlatıldığı oyunun içindeki oyunlar izlemeye değer.

Süre: 1 saat 15 dakika
Perde: 1 perde
Dipnot: 16 yaş ve üzeri seyircilerimizin izlemesi tavsiye edilir.

Aziz Nesin kısa biyografisi: 1915 yılında İstanbul’da doğdu. Harp Okulu’nu ve Askeri Fen Tatbikat Okulu’nu 1939’da bitirdi. İki yıl Güzel Sanatlar Akademisi’nde okudu.

1944’te subaylık görevini yaparken, şiirlerini Yeni Gün dergisinde yayınladı. Bir süre gazetecilik yaptı. Bazı yazılarından dolayı hapis cezasına çarptırıldı. 1954 yılında Akbaba dergisinde yazdı. 1956’da Düşün Yayınevi‘ni kurdu. 1962’de Zübük dergisini çıkardı. 1972’de kimsesiz çocukları okutmak amacıyla Nesin Vakfı‘nı kurup kitaplarından elde ettiği gelirleri bu vakfa bağışladı.

1979 yılında Türkiye Yazarlar Birliği Sendikası Başkanlığı’na seçildi. 1956 – 57 yıllarında İtalya’da Altın Palmiye, 1966’da Bulgaristan’da Altın Kirpi, 1977’de Hitar Petar, 1969’da SSCB’de Krokodil, 1975’te Asya – Afrika Yazarlar Birliği’nden Lotus, 1969’da Türkiye’de Karacan Armağanı, 1970’te TDK Tiyatro Ödülü ve başka bir takım ödüller aldı. Aziz Nesin, 1995 yılında öldü.


Aziz Nesin’in eserlerinden bazıları: Romanlar, Gol Kralı, Zübük, Tatlı Betüş, Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz.

Devlet Tiyatroları: Eğer Bu Bir Film Olsaydı


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.