Bahçeli: Binali Yıldırım’ı tarihi bir sorumluluk beklemektedir

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Binali Yıldırım’ı önemli ve tarihi bir sorumluluk beklemektedir. Her şeyden önce bunu görmek, bunu bilmek lazımdır” dedi.

Bahçeli: Binali Yıldırım'ı tarihi bir sorumluluk beklemektedir

Devlet Bahçeli, mecliste partisinin grup toplantısında Binali Yıldırım’ı tebrik etti.

AK Parti’nin olağanüstü kongresinde genel başkan seçilen Binali Yıldırım’ı tebrik eden Bahçeli, “Geçtiğimiz pazar günü, AKP’nin 2.Olağanüstü Kongresi’nde tek aday olan ve sonuçta 1405 geçerli oyun tamamını alarak genel başkan seçilen Sayın Binali Yıldırım’ı önemli ve tarihi bir sorumluluk beklemektedir. Her şeyden önce bunu görmek, bunu bilmek lazımdır. Yeri gelmişken Sayın Yıldırım’a ve parti organlarına seçilmiş yol arkadaşlarına başarılar diliyorum. AKP’deki yönetim değişimi tabii olarak hükümete de yansımıştır. Bizi ilgilendiren yeni kurulacak hükümetin millet yararına ve ülke menfaatine izleyeceği politikalardır.” diye konuştu.

Bahçeli, şöyle devam etti: “Bir defa şunu kabul edelim ki, Sayın Davutoğlu’nun görevi bırakması kendi ifadesiyle zaruretten kaynaklanmıştır. Fakat bu zaruri nedenlerin izah ve tavzihi yapılmamış, anladığımız kadarıyla hassasiyetten dolayı boşlukta bırakılmıştır. Elbette kendi takdirleridir, diyecek bir şeyimiz yoktur. Bir gün tarih bu dönemin gizemli ve şifreli yanlarını bütün çıplaklığıyla ortaya koyduğunda gerçekler de bir bir açığa çıkacaktır. Hakikatlerin deşifresi yaşananları tek tek ele verecektir. Sayın Davutoğlu’nun dediği üzere, arzusunun hilafına gelişen, mahşeri vicdanda rahatsızlık yaratan siyasi olayları yorumlamak ağaca bakarken ormanı gözden kaçırmakla eşanlamlıdır.”


“Davutoğlu nasıl gelmişse öyle gitti”

Bahçeli, şu ifadeleri kullandı: “Gerçek olan şudur: Sayın Davutoğlu nasıl gelmişse öyle gitmiş, geride yaklaşık 21 aylık bir Başbakanlık ve genel başkanlık hatırası bırakarak şimdilik köşesine çekilmiştir. AKP’de yeni bir dönem başlamış, yeni bir isim, yeni bir soluk işbaşı yapmıştır. İktidar partisinin kendi iç dinamikleri doğrultusunda ve siyasi tasavvurları sonucunda bir yönetim değişimine gitmesi kendi bileceği bir konudur. Cumhurbaşkanı’nın olağanüstü kongreye tümüyle damga vurup gönderdiği mesajının ayakta ve pür dikkat dinlenmesi de AKP’lilerin tercihidir. Alan memnun satan memnunsa bize yalnızca saygı duymak düşecektir. Sayın Binali Yıldırım’ın konuşmasında özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yoğun sadakat vurgusu esasen bundan sonrasının ipuçlarını vermesi bakımından kayda değerdir. Aslında Sayın Yıldırım’ın kime sözcülük yaptığı ortadadır. Bizim için asıl tartışmaya ve konuşulmaya açık taraf Sayın Yıldırım’ın başkanlık sistemiyle ilgili görüş ve düşünceleridir.”

Bahçeli, şöyle devam etti: “Sayın Yıldırım’a göre, deyim yerindeyse Türkiye’nin her sorunu halledilmiş, milletimizin her ihtiyacı karşılanmış ve geriye yalnızca başkanlık sistemini tesis etmek kalmıştır. Bu anlayışa göre yeni anayasayla kast edilen başkanlık sistemidir. ve başkanlık sistemi yeni anayasanın ta kendisi olarak değerlendirilmektedir. Şayet bu amaç gerçekleşmezse partili cumhurbaşkanlığı teklifi sahneye sokulmak maksadıyla yedekte tutulmaktadır. Milliyetçi Hareket Partisi’nin hem başkanlık sistemi hem de partili cumhurbaşkanlığı konusundaki yaklaşım ve tutumu nettir. Bu kapsamdaki kanaatlerimizi defalarca milletimizle paylaştığımız bilinen bir husustur. Başkanlık sisteminin bize göre mahsurları çoktur. Türkiye’nin bugünkü temel ihtiyacı yeni bir sistem değil, var olanı verimli ve etkin bir şekilde çalıştırmaktır.”

“Milletin Başkanlık gelsin dediğine şahit olmadık”

Bahçeli, “Türkiye Cumhuriyeti, Türk milletinin eseridir. Milletin ise başkanlık gelsin dediğine aklı başında hiç kimse şahitlik etmemiştir. Milliyetçi Hareket Partisi olarak milli ve manevi değerler ekseninde her zaman uzlaşmaya varız. Milliyetçi Hareket Partisi olarak Türkiye’nin tarihi hak ve çıkarlarını savunmaya, eksikleri gidermeye, tahribatları onarmaya hem hazırlıklı hem de kararlıyız. Ancak başkanlık sistemi gibi dibi görünmeyen kuyudan su içmeye ne irademiz, ne de isteğimiz vardır. Bunun aksine bizi zorlamaya, yönlendirmeye, baskı altına almaya hiç kimse tevessül etmemeli, ilkelerimizi ve sözlerimizi yutmamızı hiç kimse beklememelidir.” şeklinde konuştu.

“Şimdi bizden başkanlık sistemiyle ilgili olumlu tavır bekleniyor. ve bizden partili cumhurbaşkanlığı konusunda iyimser ve yapıcı bir adım isteniyor. Milliyetçi Hareket Partisi sistem tartışmalarının çok ciddi badirelere yol açacağını görmektedir. Başkanlık sisteminin veya fiilen uygulansa da partili cumhurbaşkanlığının ileride aşırı bedellere mal olacağını bilmektedir.” diyen Bahçeli, “Türkiye üretim yoksulu, yatırım yoksunudur. Ne var ki, bunları konuşan yoktur. Yol yapılıyor güzel, köprü yapılıyor tamam, havalimanı inşa ediliyor ve hızlı trenler işliyor bunlara da diyecek yoktur. Fakat milletimiz hala açtır, hala işsizdir, hala gelirsizdir, hala adaletsizliklerle boğulmaktadır. Bunlar yetmiyormuş gibi, Türkiye’nin etrafındaki küresel gerginlikler giderek artmaktadır. Irak, Suriye ve sınırlarımızın hemen yanı başındaki kanlı tablo Türkiye’nin bekasını tehdit etmektedir. Sormak isterim ki; Türkiye huzura ulaşacaksa, tek çare başkanlık mıdır? Türkiye uzaya mekik gönderdi de, buna parlamenter sistem mi engel çıkardı? Türkiye çağ atlayıp muasır medeniyetler üzerine sıçrayacaksa bunun anahtarı başkanlık sistemi midir?” diye konuştu.


“Bizim desteğimiz terörle mücadeleyle sınırlı”

Bahçeli, şöyle konuştu: “Çift başlılıktan şikayet ediyorlar. Devlet hızlansın, hızlı karar alsın diyorlar. Patinaj bitsin, Türkiye kazansın iddiasındalar. Bunlara itirazımız yoktur ve parlamenter sistem revize edilerek bu hedeflere de rahatlıkla ulaşılabilecektir. Bize göre çift başlılıktan yakınanlar, hızdan, süratten bahsedenler sanıyorum milletimizle alay etmekten hicap duymayanlardır. Partimiz Türkiye’nin bütün meselelerinin güçlü bir iktidarla ve namuslu siyaset kadroları ve yüksek vatan sevgisi ile aşılacağına inanmaktadır. Önemle bildirmek isterim ki, başkanlık sisteminin doğası gereği yasama ve yürütme arasında paylaşılan iktidar ve onun ürettiği çift başlılık bugünkü sorunları emin olunuz mumla aratacaktır.”

Bahçeli, “Bizim AKP hükümetine desteğimiz terörle mücadeleyle sınırlıdır. Başkanlık sistemi ve partili cumhurbaşkanlığı konusunda vereceğimiz destek, sunacağımız herhangi bir katkı zamanın ve şartların ruhuna uygun olacak şekilde yoktur. Yeni kurulacak hükümetin önce terörün kökünü kazıması, Türkiye’nin belini doğrultması en içten beklenti ve tavsiyemizdir. Amaç bu olursa AKP hükümeti korkmasın, Milliyetçi Hareket Partisi cesurca destekçisi olacaktır.” dedi.

“CHP ve HDP’nin aynı çizgide olması ibretlik”

Dokunulmazlık oylamasına da değinen Bahçeli, “Bu itibarla sizleri ve milletvekili dokunulmazlığının kalkması için oy kullanmış farklı partilerden arkadaşlarımı yürekten tebrik ediyorum. Şahsımın da fezlekesi bulunmasına rağmen halkın ve hakkın safında durmaktan dolayı bahtiyarım, kıvançlıyım. Çünkü bizim korkacak, saklanacak, yüzümüzü kızartacak hiçbir suçumuz yoktur. Çünkü bizim kararlarımıza ipotek koyacak, başımızı öne eğecek, ayağımıza dolanacak yanlışımız, ihanetimiz hamd olsun olmamış, olmayacaktır. Diyarbakır Dürümlü’de tonlarca bombaya kurban gitmiş vatandaşlarımızın hesabını sormak için dokunulmazlık zırhının delinmesi şarttı.” ifadelerini kullandı.

Bahçeli, şöyle devam etti: “Özellikle ilk tur oylamada CHP ile HDP’nin aynı çizgide buluşması ibretlik bir sonuçtur. CHP Genel Başkanı, milletvekili dokunulmazlığının bir defaya mahsus kaldırılmasıyla ilgili anayasa değişiklik teklifine evet diyeceklerini daha önceden açıklamasına rağmen, bunun tam tersini yapmıştır. İkinci tur da zor oyunu bozmuş, bir kısım CHP milletvekili doğruyu görmüştür. 7 Haziran Milletvekilliği Genel Seçimleri sonrası yüzde 60’lık bloktan bahsediyorlar, iktidarın bu bloğun hakkı olduğunu söylüyorlardı. Milliyetçi Hareket Partisi’ni Kandil’in yanına çekmek istiyorlardı. Akıllarınca şahsıma başbakanlık öneriyorlardı. Yüzsüzce Milliyetçi Hareket Partisi’ni İmralı’nın vesayetine teslim etmeyi planlıyorlardı. Utanmadan Milliyetçi Hareket Partisi’ni tarihi rotasından çıkarıp bir iktidar uğruna PKK’yla yan yana getirmeyi projelendiriyorlardı. Çok şükür başaramadılar, bugün olsa yine başaramazlar.”

Bahçeli, “Mehmetçiğin kanını döken hainleri kucaklayanlarla bir hükümet çatısı altında buluşmak bizim yok oluşumuz, 47 yıllık mirası inkar etmemizdir. Biz gerekirse bit için dam yakarız, yine de Türk düşmanlarıyla bir araya gelmeyiz. Senaryosu Türkiye hazımsızı çevrelerce yazılmış her tezgahı, her kumpası elimizin tersiyle iter, milli ülkülerimizden asla vazgeçmeyiz. Biz Milliyetçi Hareket Partisi’yiz. Kırmızı plaka uğruna kırmızıçizgilerimizi silemeyiz, AKP’den kurtulmak hesabına PKK’ya yanaşamaz, ihaneti temize çıkarmak için kökümüzden kopamayız. HDP’yle aynı hizaya düşmüş CHP elbette millete bunun açıklamasını yapacaktır.” dedi.

“Sayın Binali Yıldırım, kökünü kazı”


Öte yandan, MHP eski Diyarbakır İl Başkanı, Bahçeli’ye şehitleri anlatan bir tablo hediye etti. Bahçeli, tabloyu alırken, “Sayın Binali Yıldırım, bunu sana hediye ediyorum. 65. Hükümet olarak kökünü kazı…” dedi.

Yeni Kabine’de kimler var? Bakanlar Kurulu açıklandı


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.