Can Dündar ve Erdem Gül yeniden hakim karşısında

92 gün tutuklu kalan ve toplam 35.5 yıl hapis cezası istenen Can Dündar ve Erdem Gül’ün avukatları, bugün esas hakkındaki mütalaaya yönelik son savunmalarını yapıyor. Dava devam ediyor…

can dündar ve erdem gül dava düştü mü?

Adana’da Ocak 2014’te mühimmat yüklü MİT TIR’larının durdurulması ile ilgili haberleri nedeniyle 92 gün tutuklu kalan Cumhuriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül bugün son kez hâkim karşısına çıktı. Davanın sonucu merakla bekleniyor.

Can Dündar: “Devirmeye çalışmakla suçlandığımız hükümet dün devrildi”

Savcı, MİT’in mütalaaya ilişkin cevabını okudu. Can Dündar ise “Devirmeye çalışmakla suçlandığımız hükümet dün devrildi” dedi. Dündar savcının verdiği gazetecilik örneklerinin hiçbirinde gazetecilerin cezalandırılmadığını söyledi.


Aliye önünde açıklama yapan Dündar, “Gerçek noktaya geldik. Anayasa Mahkemesi de bunu söylemişti. Savcı sonuçta casusluk iddiasında, darbecilik iddiasından vazgeçti. Cemaatçilik suçlamasından vazgeçti. Bütün bunlar düştü, geriye yazdığımız ve arkasında durduğumuz haberlerimiz, yorumlarımız kaldı” diye konuştu.

Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’nda bulunan 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşma öncesi, CHP Milletvekilleri Mahmut Tanal, Sezgin Tanrıkulu, Ali Şeker, Barış Yarkadaş, eski CHP Milletvekili Süleyman Çelebi, eski DİSK Genel Başkanı Kemal Türkler’in kızı Nilgün Türkler, Gazeteci Mete Akyol’un da aralarında bulunduğu grup, Gül ve Dündar’a destek vermek için adliyeye geldi.

“Her şeyi denediler fakat en ufak bir açık bulamadılar”

Davaya ilişkin adliye önünde açıklama yapan Dündar, “Davada uzun bir yol geldik. Zannediyorum sonuna geldik. Her şeyi denediler baştan beri, tehditle başladı biliyorsunuz. Bunu bizim yanımıza bırakmayacaklarını söylediler. Sonra şantajlar başladı, sonra hapislik olduk, sonra bütün hesaplarımızı didiklediler. Mal varlıklarımıza baktılar. Telefonlarımızı dinlediler. Her şeyi denediler fakat en ufak bir açık bulamadılar. Sonunda başa döndük. Bu haber suçtur noktasına geldik tekrar” dedi.

“Bütün suçlar düştü, geriye arkasında durduğumuz haberler kaldı”

Başından beri yaptıkları haberleri savunduklarını ve haberin konusunun asıl suç teşkil ettiğini ve bu suçu işleyenlerin yargılanması gerektiğini ifade eden Can Dündar, “Burada gazetecilik yargılanacak demiştik. Evet şimdi gazetecilik yargılanıyor. Gerçek noktaya geldik. Anayasa Mahkemesi de bunu söylemişti. Savcı sonuçta casusluk iddiasında, darbecilik iddiasından vazgeçti. Cemaatçilik suçlamasından vazgeçti. Bütün bunlar düştü, geriye yazdığımız ve arkasında durduğumuz haberlerimiz, yorumlarımız kaldı” diye konuştu.

Bu durum üzerinden kendilerini, yargılayarak hem cezalandırmak hem de basını susturmak istediklerinisavunan Dündar, “Buna izin vermeyeceğiz. Sonuna kadar haberimizin arkasında duracağız” diye konuştu. Can Dündar, “Bu ülkede ‘istihbarat teşkilatı silah sevk edemez’ dedik. ‘Bu suçtur’ dedik, onu söylemeye devam edeceğiz. ‘Cumhurbaşkanı davaya müdahil olamaz’ dedik, onu savunmaya devam edeceğiz. Bunu yapanlar suçludur. Bir cumhurbaşkanı parti kongresine doğrudan müdahale edebiliyorsa, bir davada istihbarat teşkilatıyla birlikte müdahil olabiliyorsa asıl suç budur” şeklinde konuştu.

Erdem Gül: Habere hapis cezası isteniyor

Erdem Gül de, “Davayı kazıdığımız zaman altından gazetecilik çıktı. Gerçek de bu oldu. Savcının esas hakkındaki mütalaasında bize, ‘Devletin gizli belgelerini açıklamaktan’ hapis cezası isteniyor. Devletin gizli belgeleri dediği acayip soyut, kendilerine göre tanımlanmış bir şey. Bu gazetecilik… haber… Habere hapis cezası isteniyor. Dolayısıyla burada gazeteciliği yargılamak ve cezalandırmak istiyorlar. Biz ikimiz burada tekrar gazeteciliği savunmaya devam edeceğiz” ifadesinde bulundu.

Duruşma devam ediyor…

Dündar ve Gül yaptıkları açıklamaların ardından beraberindekilerle birlikte adliye binasına girdi. Kapalı görülen duruşma salonuna Dündar, Gül ve aile yakınları ile avukatları alındı.


Açık oturum talebi reddedildi

Evrensel’den Cansu Pişkin’in aktardığına göre, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve MİT’in de dahil olduğu davada, Dündar ve Gül’ün avukatı Tora Pekin’in kapalı oturum kararının kaldırılması ve duruşmanın açık yapılması talebi reddedildi.

“Asıl bu haberin konusu suçtur”

Can Dündar duruşma öncesi şunları söyledi: Öyle zannediyorum ki sonuna geldik artık bu davada. Her şeyi denediler baştan beri, iş bir tehditle başladı biliyorsunuz. Bunu bizim yanımıza bırakmayacaklarını söylediler. Sonra şantajlar başladı, hapislik oldu, bütün hesaplarımızı didiklediler, mal varlıklarımıza baktılar, telefonlarımızı dinlediler. Her şeyi denediler fakat en ufak bir açık bulamadılar.Sonunda başa döndük. “Bu haber suçtur” noktasına tekrar geldik. Biz baştan beri haberimizi savunuyorduk, asıl bu haberin konusu suçtur, burada yapılan suçtur, bu suçu işleyenler yargılanmalıdır diyorduk. Nihayet o noktadayız şimdi.

Can Dündar: Savunacağız

Can Dündar, duruşmadan önce attığı tweette de “Her şeyi denedi: Tehdit, iftira, şantaj, hapis. Telefonlarımızı dinletti, hesaplarımızı inceletti; nafile! Bugün haberi yargılayacak. Savunacağız.” dedi.

Can Dündar, duruşmadan önce attığı tweette de "Her şeyi denedi: Tehdit, iftira, şantaj, hapis. Telefonlarımızı dinletti, hesaplarımızı inceletti; nafile! Bugün haberi yargılayacak. Savunacağız." dedi.

Can Dündar ve Erdem Gül duruşma öncesi adliye önünde açıklamada bulundu. Can Dündar “Öyle zannediyorum ki sonuna geldik artık bu davada. Her şeyi denediler baştan beri, iş bir tehditle başladı biliyorsunuz. Bunu bizim yanımıza bırakmayacaklarını söylediler. Sonra şantajlar başladı, hapislik oldu, bütün hesaplarımızı didiklediler, mal varlıklarımıza baktılar, telefonlarımızı dinlediler. Her şeyi denediler fakat en ufak bir açık bulamadılar. Sonunda başa döndük. “Bu haber suçtur” noktasına tekrar geldik. Biz baştan beri haberimizi savunuyorduk, asıl bu haberin konusu suçtur, burda yapılan suçtur, bu suçu işleyenler yargılanmalıdır diyorduk. Nihayet o noktadayız şimdi.Gerçek noktaya geldik. Anayasa Mahkemesi de bunu söylemişti. Savcı sonuçta casusluk iddiasında, darbecilik iddiasından vazgeçti. Cemaatçilik suçlamasından vazgeçti” dedi.

Dündar ve Gül hakkında MİT TIR’larındaki silahların görüntüleri ve mühimmata ilişkin kriminal raporunu haberleştirdikleri gerekçesiyle Mayıs ve Haziran 2015’te soruşturma başlatılmıştı. Soruşturmanın ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Dündar için söylediği “Bedelini ağır ödeyecek, öyle bırakmam onu” sözleri tepki çekmişti. Soruşturma başlatılmasının ardından 27 Kasım 2015 tarihinde ifadeye çağrılan Can Dündar ve Erdem Gül, İstanbul 7. Sulh Ceza Hâkimliği tarafından tutuklanmıştı. Tutukluluğun 92. gününde ise Anayasa Mahkemesi’nin hak ihlali kararıyla tahliye edilmişlerdi. Erdoğan bu kararın ardından da yine tepki çekecek “Karara uymuyorum, saygı da duymuyorum” ifadelerini kullanmıştı.

Ceza mütalaada indi

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlardan Sorumlu Başsavcı Vekili İrfan Fidan tarafından hazırlanan iddianamede, Can Dündar ve Erdem Gül için, “devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin etme”, “devletin güvenliğine ilişkin gizli kalması gereken bilgileri casusluk maksadıyla açıklama”, “darbeye teşebbüs” ve “silahlı terör örgütüne üye olmaksızın bilerek isteyerek yardım etme” suçlarından ayrı ayrı bir kez ağırlaştırılmış müebbet, bir kez müebbet ve 30 yıla kadar hapis cezası istemişti.

25 Mart’ta başlayan yargılamaya 40 saat kala mahkemeye atanan duruşma savcısı Evliya Çalışkan, ilk duruşmada yargılamanın gizli yapılmasını talep etmiş, mahkeme de bu talebi kabul etmişti. “Davayı kamuoyundan kaçırma” girişimi olarak değerlendirilen kararın ardından savcı Çalışkan, davaya ilişkin esas hakkındaki mütalaasını açıkladı. Savcı Çalışkan mütalaasında, Dündar hakkında “devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibariyle gizli kalması gereken bilgileri, temin edip açıklama ve bu suça iştirak” suçlamasıyla 25.5 yıla kadar, Gül hakkında da “devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibariyle gizli kalması gereken bilgileri açıklama” suçundan 10 yıla kadar hapis cezası talep etmişti.


Savcı Çalışkan, Dündar ve Gül’e yöneltilen “silahlı terör örgütüne üye olmaksızın bilerek ve isteyerek yardım etme ve darbeye teşebbüs” suçlamalarının da yargılamadan ayrılmasını istedi. Davanın bugünkü duruşmasında Dündar ve Gül’ün avukatları tarafından esas hakkındaki mütalaaya yönelik son savunma yapıldı. Davanın nasıl sonuçlanacağı merakla bekleniyor.


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.