Cinsiyet eşitliği, şirketlerin yönetim kademelerinde de kendini hissettiren sorunlar arasında. Ernest & Young (EY)’un yaptığı uluslararası araştırmaya göre şirket yönetiminde cinsiyet eşitliği 25 yıl içinde yakalanabilir.
EY’nin 51 ülkeden 350 üst düzey şirket yöneticisi ile yaptığı araştırmaya göre; kurumsal hayatta cinsiyet eşitliğine, tahminlerden çok daha hızlı ulaşılabilir. Araştırmaya katılan sektör liderlerinin %69’u yönetim kademesinde cinsiyet eşitliğinin gelecek 25 yıl içerisinde yakalanacağına inandıklarını belirtiyor.
Uluslararası denetim ve danışmanlık şirketi EY’nin Yönetimde Cinsiyet Eşitliği Raporu’nun sonuçlarına göre; sektör liderlerinin çoğunluğu (%69) organizasyonları içerisinde bu konuda kaydedilen ilerlemenin düşük olmasına rağmen, yönetim kademesinde cinsiyet eşitliğinin gelecek 25 yılda yakalanacağına inanıyor. Öte yandan Dünya Ekonomik Forumu (WEF), küresel işgücünün tüm kademelerinde cinsiyet eşitliğine 118 yılda ulaşılacağını öngörüyor. EY’nin üst düzey şirket yetkilileriyle gerçekleştirdiği araştırma, yönetim kademesinde cinsiyet eşitliğinin yakalanması konusunda WEF’e göre daha iyimser bir tablo ortaya koyarken, aynı zamanda kurumsal hayatta cinsiyet eşitliği anlayışının yönetim kademelerinden başlayarak tüm işgücüne yayılacağına işaret ediyor.
Dünya genelinden 51 ülke ve 6 farklı sektörden (otomotiv, tüketici ürünleri ve perakende, finansal hizmetler, sağlık, enerji, kamu hizmetleri) 200 büyük şirketin 350 üst düzey yöneticisi arasında yapılan araştırmaya göre; katılımcıların sadece %13’ü liderlik rollerindeki kadın sayısında önümüzdeki 5 yıl içerisinde kayda değer bir artış bekliyor.
Türkiye Kurumsal Finansman Bölümü Ortağı ve EMEIA (Avrupa, Orta Doğu, Hindistan, Afrika) Büyüyen Pazarlar Lideri Demet Özdemir, “Yönetimde cinsiyet eşitliği ve işletme performansı arasında doğrudan bir bağ olduğuna dair kanıtlanmış veriler bulunuyor. Cinsiyet eşitliğinin sağlanması şirketler için faydalı olsa da araştırmamız altı sektörde faaliyet gösteren en büyük şirketlerin cinsiyet eşitliğinin beraberinde getirdiği faydaları fark etmekten uzak olduğunu gösteriyor. İşletmeler cinsiyet eşitliği konusunu bugünden başlayarak gündemlerine almalılar. Şirketler kadın profesyonellerin yönetim seviyesine yükselmelerini teşvik edecek programlar uygulayarak bunu kurum politikası haline getirmeli. Doğru yeteneğin tespit edilmesi ve desteklenmesi işgücünün korunması ve aynı zamanda sürdürülebilirlik için hayati önem taşıyor” ifadelerini kullandı.
Bankacılık ve sermaye piyasalarında cinsiyet eşitliği daha fazla gözetiliyor
EY araştırmasına katılan şirketlerin sadece %44’ü kadınların kariyerlerindeki yükselişini takip ediyor. Bununla birlikte katılımcıların yarısından fazlası (%55) kadınların liderliğe yükselmesini teşvik etmek için inisiyatif alınması gerektiğini belirtirken, katılımcı şirketlerin sadece %18’i kadınların liderliğe yükselmesine yönelik yapılandırılmış bir program uyguluyor.
Sektörel bazda bakıldığında bankacılık ve sermaye piyasalarında faaliyet gösteren şirketlerin %33’ü kadınların liderliğe yükselmesine yönelik yapılandırılmış bir program uyguluyor. Otomotiv sektöründe bu oran %22 iken, sigortacılık sektörü %8 ile en alt sırada yer alıyor. Avrupa, Orta Doğu ve Afrika (EMEA) ülkelerinde kadınların kariyerlerinde yükselmelerini teşvik etmek amacıyla yapılandırılmış bir program uygulayan şirketlerin oranı %44 iken, Amerika ve Asya Pasifik’te bu oranın %28 olduğu görüldü.
Cinsiyet eşitliği önce kurum kültürü tarafından desteklenmeli!
Araştırmaya katılan erkek yöneticilerin %47’si, kadın aday sayısındaki azlığın cinsiyet eşitliği önündeki en büyük engel olduğunu belirtirken, kadın yöneticilerde bu oranın %7 olduğu görüldü. Kadın yöneticilerin %28’i kurum kültürlerinin cinsiyet eşitliğini desteklemediğini dile getirirken, %24’ü ise ebeveyn olma yükümlülüğünün bir engel teşkil ettiğini ifade etti.
Kurumsal hayatta cinsiyet eşitliğini gözeten ve destekleyen bir kurum kültürünün önemi konusunda kadın ve erkek katılımcılar hemfikir olsa da erkek katılımcıların %59’u kadınların ise %40’ı cinsiyet eşitliğine ulaşılmasında kurum kültürünü birincil faktör olarak görüyor. Kıdemli liderler ve güçlü kadın rol modellerden mentorluk alınması da katılımcıların dile getirdiği önemli faktörler arasında yer aldı.
Teknolojik gelişmelerin şirketlerde değişimi zorunlu kıldığını ifade eden EY Türkiye Danışmanlık Hizmetleri Bölüm Başkanı Selim Elhadef, “Teknolojik gelişmeler sayesinde işverenin talep ettiği ile iş gücünün sahip olduğu beceriler arasında oluşan farkın gelecekte ciddi bir biçimde artış göstermesi bekleniyor. İstenen vasıflara sahip personel alımında zorlanmaya başlayan şirketler büyüme ve genişlemede geride kalıyor. Bu hali hazırda çalışma hayatını sürdüren iş gücü için bir tehdit oluştururken, aynı zamanda değişim için bir fırsat da sunuyor. Dolayısıyla kadınların kurumsal hayatta hak ettikleri yere gelmesi ekonomik büyüme ve alanında lider olmayı hedefleyen küresel şirketler için bir zorunluluk haline geliyor” şeklinde konuştu.
‘Cinsiyet eşitliği’ gözeten şirketlerde karlılık yükseliyor
Toplumsal cinsiyetin bilinçaltında kadın olmak
Cinsiyetçi şakalaşmalar kadına şiddeti körüklüyor