Görevi bırakacağını açıklayan Başbakan Davutoğlu’nun bugünkü Bosna Hersek ziyaretine ANA uçağı yerine THY’ye ait uçak ile gitmesi dikkat çekti.
ANA uçağı yerine THY’nin tarifeli uçağı
TC-ANA Uçağı’nın şu an Meclis Başkanı İsmail Kahraman’ın hizmetinde olması ve TC-TUR uçağının Bosna Hersek’e teknik imkanlardan dolayı inemeyecek olması sebebiyle THY’den bu ziyaret için bir uçak kiralandı.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Bosna’daki savaşta Sırpların temellerine dinamit yerleştirerek yıktığı tarihi Ferhadiye Camii’nin açılış törenine katılmak üzere bugün Bosna Hersek’e hareket etti.
Geçtiğimiz perşembe günü Başbakanlık ve AKP Genel Başkanlığı görevini 22 Mayıs’ta yapılacak olağanüstü kongre ile bırakacağını duyuran Davutoğlu, yurt içi ve yurt dışı seyahatleri için kullandığı ANA Uçağı’nı bu seyahatinde kullanmadı. Davutoğlu’nun, Bosna Hersek yolculuğunu THY’ye ait uçak ile yapması dikkat çekti.
Başbakan Davutoğlu neden THY uçağıyla gitti?
Hürriyet’in haberine göre, Başbakanlık kaynaklarından alınan bilgilere göre devletin havuzunda olan TC-TUR uçağı Bosna-Hersek havalimanına teknik eksikliklerden dolayı inmeye müsait değil. TC-ANA uçağı ise Uzakdoğu seyahati kapsamında Meclis Başkanı İsmail Kahraman’a tahsis edilmiş durumda. Bu yüzden Başbakan Ahmet Davutoğlu THY’den kiralanan 160 kişilik uçak ile Bosna-Hersek’e gitti.
Başbakan Davutoğlu’nun görevi bırakacağını açıklamasından sonra ilk basın toplantısı
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Başbakanlık ve AKP Genel Başkanlığı görevini bırakacağını duyurduğu perşembe günkü MYK toplantısının ardından, ilk kez basın toplantısı düzenledi. Bosna Hersek ziyareti öncesinde Esenboğa Havalimanı’nda konuşan Davutoğlu “sembolik değeri çok yüksek olan bir ziyaret” için gittiğini belirterek, “Artık 90’lı yılların aksine Bosna Hersek’in arkasında dağ gibi duracak olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve milletimiz her zaman var olacak” dedi.
Davutoğlu parti içi tartışmalara yönelik ise soru almadı
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Bosna Hersek’e yapacağı ziyaret öncesi Esenboğa Havalimanı’nda basın toplantısı düzenledi. Davutoğlu, yaptığı konuşmada, Bosna Hersek’in dost ve kardeş bir ülke olduğunu belirterek, “Evladı Fatihan dediğimiz, Devleti Aliyeyi Osmaniye’den bugünlere intikal eden kardeşlerimizin olduğu büyük acılar yaşamış bir ülkeden bahsediyoruz. Ümitlerini Türkiye’ye bağlamış, yönlerini Türkiye’ye dönmüş, Türkiye’de olan her olayı yüreğinde hissetmiş, Bosna Hersekli kardeşlerimizden bahsediyoruz. Bosna Hersek deyince, gönlümüzde hem o derin tarihi ilişkilerden kaynaklanan büyük bir muhabbet hem de 20-25 yıl önce yaşanan hüzün dolayısıyla kalbimize inen derin bir ayrılık hasretinden bahsederiz. Bu hüzün yıllarında Bosna Hersek’te çok acılar yaşandı ve o hüzün yıllarında da Türkiye’ye dönüp yönlerini hep Türkiye’den destek beklemişlerdi. O zaman bir akademisyen olarak Bosna Hersek ve Boşnak kardeşlerimizin davasına katkıda bulunmaya çalışmış ve çok sayıda Boşnak öğrencilerimle geleceğin kaderini oluşturmaya gayret etmiştik. Rahmetli Aliya İzzetbegoviç ile olan derin dostluğumuz hala zihnimde çok güçlü bir hatıra olarak mevcuttur” ifadelerini kullandı.
Ferhadiye Camii 23 yıl sonra ezan sesiyle buluştu
Başbakan Davutoğlu, konuşmasında şunları kaydetti:
“O acı yıllardan bugünlere intikal eden en önemli hususlardan birisi, Bosna Hersek’teki kültürel mirasımızın ayakta kalması ile ilgili oldu. O savaş yıllarında, hüzün yıllarında, soykırım yıllarında sadece Boşnak kardeşlerimiz katledilmedi. Bizim oraya vurduğumuz mühür niteliğindeki tarihi eserler birer birer yıkıldı. Birçok eser tahrip edildi, tarih yerle bir edilmeye çalışıldı. Bu eserler arasında 3 eser vardı ki dikkat çekici. Birisi Mostar Köprüsü, diğeri Foça’daki Alaca Camii, üçüncüsü de bugün 23 yıl sonra ezan sesiyle buluşacak olan Ferhandiye Camii’dir.
Gerek Alaca gerekse Ferhadiye Camii, bizim girişimlerimiz ile Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin katkılarıyla tekrar ayağa kalkıyor. 1993’te 7 Mayıs’ta, bu güzel eser, barbarlar tarafından dinamitlerle patlatılarak yıkıldı ve her bir taşı, nehre atılarak taşlarından dahi iz bırakılmamaya gayret gösterildi. İşte, bu eseri ayağa kaldıracağız. TİKA’nın destekleriyle, Bosna Hersek Konseyi Başkanı ve diğer yetkililerle birlikte ibadete açacağız. Ferhadiye Camii’nin ayağa kalkması balkanlardaki evladı Fatihan’ın ayağa kalkması anlamına gelir. Allah bir daha bu mübarek mekanların tahrip olacak çatışmalar göstermesin, ama bilinsin ki eğer böyle bir durum yaşanacak olursa artık 1990’lı yılların aksine Bosna Hersek’in arkasında dağ gibi duracak olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve 78 milyonluk tek bir yürek olan milletimiz her zaman var olacak.”