İran’ın Teknoloji ve İletişim Bakanı Vaezi, ambargo kalktıktan sonra ilişkileri geliştirmek istedikleri ilk ülkenin Türkiye olduğunu söyledi.
İran: “Ambargo sonrası öncelik Türkiye’nin”
İSO Başkanı Erdal Bahçıvan ile özel görüşme gerçekleştiren İran’ın Türkiye ile Ekonomik İlişkilerden Sorumlu Teknoloji ve İletişim Bakanı Dr. Mahmoud Vaezi, ambargo kalktıktan sonra ilişkileri geliştirmek istedikleri ilk ülkenin Türkiye olduğunu söyledi. Zor dönemlerde İran’ın yanında olanları hiç bir zaman unutmadıklarının altını çizen Vaizi, “Bizim ne kadar ihtiyaçlarımız varsa bunların hepsini öncelikle Türkiye’den temin etmek istiyoruz. Güven böyle bir şeydir ve böyle gelişir. Türk ve İranlı iş insanları arasındaki engellerin kaldırılması gerekiyor. Biz olağanüstü bir kararla Türkiye’ye özgü özel bir ilişki kurulmasına hazırız” dedi.
Türkiye-İran Karma Ekonomi Komisyonu toplantıları için Ankara’ya geldiklerinde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve İran Cumhurbaşkanı Hassan Rouhani’nin 30 milyar dolarlık dış ticaret hacmi hedefine ulaşmak için kendilerini görevlendirdiğine dikkat çeken Vaezi, şunları söyledi:
“Gelecek iki üç senede ulaşmak istediğimiz hedef, özel sektörsüz gerçekleştirilemez. Bu kapsamda sizlerin önündeki engelleri mutlaka kaldırmak istiyoruz. İran Bakanlar Kurulu’nun Türkiye’den sorumlu yetkili üyesi olarak, tüm projelerinizde yanınızda olarak bire bir çalışmak isterim. Öncelikle bankacılık sorunlarını çözecek, gümrük işlemlerini ve ulaşımı rahatlatacağız. İki ülke firmalarının ürünlerini hem iki pazara hatta üçüncü ülkelere bile açalım. Doğalgaz ve petrolde sizinle çalışmaya, şu anda aldığınız elektriğin üç-dört katını vermeye hazırız. Aynı zamanda Türk bankalarına tüm kapıları açmak ve burada şube açmalarını sağlamak istiyoruz. İran bankaları da Türkiye’de şubeleşebilsin.”
İSO’dan İran çıkartması
İran’ın başkenti Tahran’a işbirliği fırsatlarını değerlendirmek için 70 kişilik heyetle giden İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, İran Teknoloji Bakanı ve Sanayi Bakanı ile bir araya geldi. Türk firmalar da 202 İranlı firma ile ikili görüşmeler gerçekleştirdi.
İSO Başkanı Bahçıvan, “İranlı bakanlarla iki ülke iş dünyasının işbirliği yapması konusunda fikir birliği oluşturduk. Türkiye-İran Modeli ile dünyaya örnek bir büyüme yaratabiliriz. Bankaların reel sektörle ortak bir arayış içinde olması ve ölçülü risk alması önem taşıyor. Gümrüklerde yüksek geçiş ücreti, ulaşım yetersizliği, yüksek doğalgaz fiyatları gibi sorunlar çözüldüğünde iki ülke dış ticareti 100 milyar doları bulabilir” açıklamasında bulundu.
Türkiye ile Ekonomik İlişkilerden Sorumlu Teknoloji ve İletişim Bakanı Dr. Mahmoud Vaezi, “Ambargo sonrası ilişkileri geliştirmek ve ihtiyaçlarımızı temin etmek istediğimiz ilk ülke Türkiye. Atılacak her adımın önünü açmak için elimizden geleni yapacağız” dedi.
Sanayi, Maden ve Ticaret Bakanı Mohammad Reza Nematzadeh ise “İki ülke iş insanlarının ortak yatırım yapması için İran’da dört yeni sanayi bölgesi oluşturuyoruz. Yüzde 50-50 ortaklıkla yeni bir otomobil tasarımı yaparak dünyaya ihraç edebiliriz” açıklamasında bulundu.
Türkiye sanayi üretiminin üçte birinden fazlasını gerçekleştiren İstanbul Sanayi Odası (İSO), ambargoların kalkmasıyla dünyanın gözünün çevrildiği İran’a heyet gezisi düzenledi. Geniş katılımla başkent Tahran’a düzenlenen geziye, İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, İSO Meclis Başkanı Zeynep Bodur Okyay ile birlikte oda üyesi 70’ye yakın sanayici katıldı. İSO’nun 65 yıllık tarihi boyunca ilk kez yurtdışına heyet ziyareti gerçekleştirmesi bakımından önem taşıyan gezide, İSO heyeti İran ve Tahran Ticaret, Sanayi, Madenler ve Tarım Odaları’nı ziyaret etti. Ziyaretlerde 44 Türk firması, toplamda 202 İranlı firma ile 400’e yakın ikili görüşme gerçekleştirirdi. Başta otomotiv, enerji, tekstil, maden ve gıda olmak üzere çok sayıda sektörde işbirliği fırsatları arandı.
Yazı Dizisi: 10 Soruyla İran
10 yıl içinde dünyanın en büyük ekonomileri arasına girmiş iki kardeş ülke olabiliriz
İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, Tahran ziyaretine ilişkin yaptığı değerlendirmede gerek İranlı bakanlar gerekse oda başkanları tarafından sıcak karşılandıklarını ve işbirliğinin sağlanması konusunda fikir birliği oluşturduklarını söyledi. Görüşmelerde Türkiye sanayisi olarak İran ile olan ilişkilerinin “ambargo öncesi ve sonrası” diye ikiye ayrılmadığını vurguladıklarını belirten Bahçıvan, “İran’a ambargo öncesinde nasıl baktıysak bugün de öyle bakıyoruz. Bir kardeş odayı ziyaret eder gibi İran’ı ve buradaki odaları ziyaret ettik. Bizim için Malatya ya da Trabzon neyse, Tahran da o” dedi. İki ülkenin ve özel sektörlerinin sahip olduğu potansiyelin kazan-kazan modeli ile çok daha ileri bir noktaya taşınacağına inandığını belirten Bahçıvan, “İki ülke Hükümetleri arasında 30 milyar dolarlık bir dış ticaret hedefi olmasına rağmen, yakın gelecekte doğru bir bakış açısı oluşturmamız halinde bunun 100 milyar doları bulacağından şüphe duymuyoruz. GSMH’yi 1, 5 trilyon dolar çıkararak dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına gireceğiz. İran da 400 milyar dolarlık ekonomik büyüklüğünü ambargo sonrası 1 trilyon dolara çıkarabilir. Gelecek 10 yıl içinde dünyanın en büyük ekonomileri arasına girmiş iki kardeş ülke olabiliriz. Bu hayal torunlarımız için değil. Çok genciz ve biz de bunu göreceğiz” şeklinde konuştu.
Türkiye – İran modeli, bölge ve dünya barışına katkı sağlar
Türkiye ve İran’ın sahip olduğu ortak değerler ve potansiyel ile Türkiye-İran Modeli yaratarak dünyaya örnek olacağının altını çizen Bahçıvan, dış ticaret hacminin arttırılması konusunda yapılabilecekler için şunları söyledi:
“Bunu söylerken bizi cesaretlendiren önemli parametreler var; 400 yıllık komşuluk kültürü ve benzer demografik yapı. İyi eğitimli gençlerimizi teknoloji gibi nitelikli konularda seferber edebilirsek, gerek bölge coğrafyası gerekse dünya barışı için büyük bir kazanım elde ederiz. Mal alıp satan değil; üretimde, birikimde, teknolojide bütünsel bir yaklaşımla Türkiye-İran dostluğu oluşturmamız gerekiyor. Üniversite-sanayi ve Teknokent işbirlikleri ile meslek liselerinde yaptığımız çalışmalarımızla İranlı meslektaşlarımıza model olabiliriz. İşbirliklerimizle gençlerimiz Silikon Vadisi yerine İstanbul ya da Tahran Vadisi’nde ileri teknolojide iki ülkenin ekonomisine katma değer yaratacak yenilikler geliştirebilir. Bu noktada finans sektörünün mevcut süreci iyi değerlendirip ölçülü risk alması önem taşıyor. Bankaların reel sektörle ortak bir arayış içinde olması, gerek İran gerekse diğer pazarlar için gereklilik arz ediyor.
Gümrüklerde supalan olmaması ihracatçıyı mağdur ediyor
Ayrıca gümrüklerde supalan yapılmaması sonucu yük taşıyan araçların tamamen boşaltılması gerekiyor ve bu da mallara zarar veriyor. Gümrüklerde gözetimin kaldırılması ve supalana geçilmesi önem taşıyor. Türk araçlarının karşılaştıkları ayrımcı uygulamalar, ödedikleri yüksek geçiş ücreti, ulaşım ağlarının yetersizliği ve taşıma maliyetlerinin çok yüksek olması da ticareti olumsuz etkiliyor. İki ülke ticaretinde doğalgaz ticaretinin daha da gelişmesi için diğer ülkelere göre daha pahalı olan İran doğalgazının uygun bir fiyat seviyesine çekilmesi olumlu olacak.
İSO’da İran Masası kurulacak
Ziyaret sırasında İSO’da bir İran Masası kurma kararı aldıklarını belirten Bahçıvan, “İki ülke sorunlarını İranlı meslektaşlarımız ile çözmeye talibiz. Böyle bir çalışma sadece ithalat-ihracat için değil karşılıklı yatırım yapmak isteyen iş insanlarına ciddi hizmet olacak. İSO olarak İran iş dünyası ile aramızdaki köprünün Türkiye ayağı olma görevine talibiz. Bu çerçevede Tahran Ticaret, Sanayi, Madenler ve Tarım Odası ile altı ayda bir balans ayarı yaparak sorunları çözme noktasında bir araya gelmek istiyoruz” dedi.
Nematzadeh: “Birlikte bir otomobil tasarlayıp dünyaya ihraç edebiliriz”
İran Sanayi, Maden ve Ticaret Bakanı Mohammad Reza Nematzadeh, İSO Başkanı Bahçıvan ile yaptığı görüşmede, iki ülke iş insanlarının ortak yatırım yapabilmeleri için İran’da dört yeni sanayi bölgesi oluşturacaklarını söyledi. Türk yatırımcılarını bu sanayi bölgelerinde yatırım yapmaya davet eden Nematzadeh, “Petrol, doğalgaz, petrokimya, otomotiv, elektronik, beyaz eşya, tekstil, gıda, inşaat ve yapı malzemeleri, mobilya, ahşap, tersane, teknoloji ve IT gibi pek çok sektörde işbirliği yapabiliriz” dedi. İran ve Türkiye’nin kendi pazarları yanında, yakın pazarları da birlikte değerlendirmesi gerektiğini söyleyen Nematzadeh, şöyle konuştu:
“İki ülke yüzde 50-50 ortaklıkla yeni bir otomobil tasarımı yaparak dünyaya ihraç edebilir. Bizim nano teknolojide başarılı kurumlarımız, tekstilde farklı bir tasarım yaklaşımımız var. Bunu da birlikte dünyaya ihraç edebiliriz. Diğer yandan helal sertifikalı ürünleri üretme ve dünyaya ihraç etme noktasında iki ülke daha sıkı işbirliğine gidebilir. Yine bizim turizmde henüz ortaya çıkarılmamış büyük bir potansiyelimiz var. Bu alandaki tecrübenizden yatırımlarla faydalanabiliriz. Biz de farklı sektörlerimizi Türkiye’ye yönlendirebiliriz.”