Psikologlar kılavuz kaptan gibi yol gösterirler

Ruh sağlığı hizmetlerinde psikiyatri, nöroloji ve psikoloji alanlarında iş birliğinin önemine dikkat çeken psikologlar, özellikle psikologların tedavi ve terapideki işlevinin altını çiziyor: “Fırtına kopacakken durdurmayı bilmek, limanda neler yapacağını kavramak ve kendisini fırtınaya götüren yolu bulmak, bir daha aynı yoldan gitmemek ya da giderken fark ederek dönmek için yol göstericiye ihtiyaç vardır.”

psikologlar-kilavuz-kaptan-gibi-yol-gosterirler

10 Mayıs Dünya Psikologlar Günü

Psikologların sorunlarına dikkat çekmek amacıyla her yıl 10 Mayıs Dünya Psikologlar Günü olarak kutlanıyor.

Üsküdar Üniversitesi, NPİSTANBUL Hastanesi Psikoloji Hizmetleri Genel Koordinatörü Uzm. Klnk. Psk. Yıldız Burkovik, ruh sağlığı hizmetlerinde psikiyatri, nöroloji ve psikoloji işbirliğinin önemine dikkat çekti. Üç disiplinin de önemli ve ayrı işlevleri olduğunu belirten Burkovik, şunları söyledi:


“Ruhumda fırtınalar var” sözü boşa söylenmese gerek. İnsanın ruhundaki fırtınaları dinlemek, o fırtınanın kasırgaya, hortuma dönüşmeden durulmasını ya da tatlı bir meltem şeklinde esmesini sağlamak ruh sağlığı profesyonellerinin işidir. Profesyonel diyorum çünkü yeni mezun bir kişi ortalığı harap hale getirebileceğinden… Henüz yeni mezun olmuş bir psikolog işinde tam olarak ehil değildir.

El yordamıyla yapılan terapiler zarar verebilir!

Hastaya yapılan terapötik dokunuşlar çok önemlidir, eğer bilgi tam değilse psikolog kendi düşüncesine göre sanki aile içinde konuşur gibi kalabilir. Oysa ki yapılandırılmış bir terapi gerekmektedir ve pek çok bilgi akışıyla birlikte süpervizyon almalıdır.

Kendi kendine el yordamıyla yapılan terapiler terapi alan danışana zarar verir. Ya bir daha terapiste gitmeme kararı alabilir veya başlangıçta öyle durumda değilken yatarak tedavisi gereken bir hasta haline dönüşebilir.

Üçlü desteğin önemi

Eğer kişinin ruh durumunun, zihninin sağlıklı olması hedefleniyorsa bu tek profesyonelden ziyade farklı disiplinlerden iki hatta kimi zaman üç profesyoneli kapsar. Psikolog – psikiyatrist ve nörolog olarak üçlü bir destek de gerekebilir.


Sadece ilaç tedavisi yeterli değildir çünkü kişinin içerideki fırtına durulsa bile arada beklenmedik fırtınalar çıktığında neler yapacağını bilememek, o fırtınaya neyin sebep olduğunu anlayamamak kişide büyük bir sıkıntı ya da kaosa yol açabilir.

Kirler halının altına süpürülmemeli!

İhtiyaç duyulmasına rağmen psikoloğun desteğini almamak, temizlik yapılırken halının altına kirleri saklamak gibidir. Saklanan her şey birden döküldüğünde, var olan durum daha da kötü hale gelebilir. Gerektiğinde fırtına kopacakken durdurmayı bilmek, limanda neler yapacağını kavramak ve kendisini fırtınaya götüren yolu bulmak, bir daha aynı yoldan gitmemek ya da giderken fark ederek dönmek için yol göstericiye ihtiyaç vardır. Bazen bir yol bazen de farklı yollar aslında psikolog ile birlikte keşfedilir.

Psikoloğun işi, kişiye asıl hedefi görmesi ve güçsüz tarafının güçlenmesi için yardım etmektir. İnsanın kafası öyle karışabilir ki ruhunun gerginliğinden o zaman koymuş olduğu hedefini göremez, hatta düşünemez bile. Aklı karışır ve baktığı her yerde sadece olumsuzlukları görür. Öyle durumlarda kimi zaman ana hedeften uzaklaşılarak öncelikle olumsuzu olumluya döndürme hedeflenebilir.

Daha sonra kimi zaman yakın kimi zaman uzak hedefler konur. Ya da tüm bunların aksine bazen de bir miktar bırakılır, ilerideki hedef ve anı yaşama asıl hedef haline gelir. Dolayısıyla zayıf yanların güçlenmesi, olumsuzun olumluya çevrilmesi ve yaşamın enerji ile dolması, tükenme gibi yıkıcı belirtilerden uzaklaşma ön plana alınır.

Psikiyatri – psikoloji – nöroloji el ele çalışmalı!


Psikolog bunları danışanla birlikte uyumlarken eğer kişinin beyin kimyasında problem varsa; danışan en iyi yolları dahi göremez, anlamaz, algılayamaz. O nedenle psikologlar ve psikiyatristler el ele çalışmalıdır. Yeri geldiğinde bu kadronun içinde bir nörolog da bulunmalıdır. İnsan ruhu derken insana ait her şey ve kişinin beyninde olup bitenler kimi zaman nörolojik sebeplere dayanabilir. Bu nedenle bu üç disiplinin işbirliği çok önemlidir.”


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.