Renkli devrimler: Lale Devrimi sahi mümkün mü?

Kırgızistan’da 2005 yılında gerçekleşen Lale Devrimi sırasında siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları ve medya şüphesiz büyük bir rol oynamıştı. Lale Devrimi’ne giden süreçte Kırgızistan’da yaşanan sosyal bozukluklar, iç etkenlerin yanı sıra dış etkenler de önem taşıyordu.

Renkli devrimler: Lale Devrimi sahi mümkün mü?

Yukarıda belirttiğimiz Akayev döneminde yaşanan gelişmeler devrimin siyasi sebepleridir. Siyasi sebeplerin yanı sıra ekonomik ve sosyal nedenler bulunmaktaydı. İç nedenlerin yanı sıra başta ABD güdümündeki sivil toplum kuruluşları olmak üzere çeşitli dış nedenler de devrimin gerçekleşmesine sebep olmuştu. Devrimin nedenlerine geçmeden önce şunu belirtmekte fayda olacağını düşünüyorum. Kırgızistan’da iktidarın el değiştirmesi ya da literatürdeki karşılığı ile “Lale Devrimi” uluslararası kamuoyunda çoğunlukla ABD ekseninde gerçekleştirilen bir sivil devrim olarak görülmektedir. ABD ve diğer dış etkenlerin devrim sürecinde rolleri bulunmaktadır ancak Kırgızistan’da yaşanan karışıklık için “Rosetta taşı” yani asıl etken Kırgızistan‘ın iç dinamikleridir.

Lale Devrimi neden oldu?

İç Etkenler

Lale Devrimi’ne giden süreçte iç etkenlerden kaynaklanan nedenleri temelde üçe ayırabiliriz. Bunlardan ilki Cumhurbaşkanı Aksar Akayev döneminde yaşanan gelişmelerdir. Diğer iç etkenler ise ekonomik nedenler ve sosyal nedenlerdir.


Ekonomik Nedenler

Kırgızistan, SSCB’den ayrıldıktan sonra liberal ekonomiyi benimsemiştir ancak liberal ekonomi, ekonomik sistemde başarıyı getirememiştir. Diğer taraftan ekonomik anlamda Rusya’ya olan bağımlılığı devam etmiştir. Kırgızistan’ın bölge ülkelerine göre en büyük dezavantajı petrol doğalgaz gibi enerji kaynaklarına sahip olmamasıdır. Diğer Sovyet Rusya’da ayrılmış olan Orta Asya ülkelerinin aksine doğal kaynak açısından yoksundur. Yabancı yatırımcılar ve jeopolitik açıdan da önemin temel noktası olan enerji kaynaklarının varlığı ülke sanayisine katkıda bulunması açısından önemli olmaktadır.

Yaşanan enerji kaynağı sıkıntısından dolayı ülke yabancı yatırımcılar için bir cazibe merkezi olmamıştır.

Enerji kaynaklarından yoksun olan Kırgızistan, sanayi sektöründe de çok başarılı olamamıştır. Bağımsızlık döneminden 2005 ayaklanmasına kadar olan süreçte hizmet sektörü ile tarım sektörü Kırgızistan ekonomisinin büyük bir kısmını oluşturmuştur. Ancak Kırgızistan coğrafyasının tarıma çok elverişli bir coğrafya olduğu söylenemez.

Kırgızistan’ın dış ticaret açığı diğer bir ekonomik faktördür. Bağımsızlığından 2005 ayaklanmasına kadar olan süreçte Kırgızistan sürekli olarak dış ticaret açığı vermiştir.

Ülkede yeterli sanayinin oluşamaması ve dış ticaret açığının yanı sıra Kırgız ekonomisi yoğun bir biçimde Rusya’ya bağımlıdır. Bu bağımlılığın yanı sıra Kırgızistan Hükümeti yeterli istihdam şartlarını oluşturamamıştır. Bu ekonomik koşulların doğal bir sonucu olarak Kırgızistan’da işsizlik %43 gibi üst seviyelere ulaşmıştır.

lale devrimi kırgızistan ihtilali işsizlik yolsuzluk

Ülkedeki yoğun işsizlik ve dış ticaret açığı, kayıt dışı ekonominin oluşmasına yol açmıştır ve Akayev yönetimi kayıt dışı ekonomi ile mücadele de başarısız olmuştur. Kalkınma konusunda başarısız olan ve ekonomik alanda sıkıntı çeken Kırgızistan’da su, gaz ve gıda gibi temel yaşam ürünlerine yapılan zamlar protestoların fitilini ateşlemiştir ve çatışmalara yol açmıştır.

Özetle, Lale Devrimi’nin ekonomik nedenleri; serbest piyasaya geçiş sonrası ekonomik başarısızlık ve buna bağlı olarak yükselen işsizlik seviyeleridir. Diğer taraftan ülkenin kuzeyi tarıma elverişli arazilerden oluşmaktayken güneyi dağlık araziden oluşmaktadır ve bu bölgede sanayi bulunmamaktadır. İsyanların ilk çıkış noktalarının güney kentleri olan Celalabad ve Oş’ta patlak vermesi bu anlamda önem arz etmektedir.

Sosyal Nedenler

Lale Devrimi’ne giden süreçte Kırgızistan’da yaşanan sosyal bozukluklar önem arz etmektedir. Sosyal nedenlerin başında rüşvet ve yolsuzluk, kuzey – güney ayrımı ve (Özbek) azınlık problemleri gelmektedir.

Akayev döneminde Kırgız siyaseti klan sistemine dayanmaktadır. Akayev ailesi politik hayatta güçlenmesinin yanı sıra giderek zenginleşirken ülke giderek fakirleşmiştir. Bu durumun doğal sonucu olarak başta kamu ve ticaret sektörleri olmak üzere ülkede rüşvet ve yolsuzluk yaygınlaşmıştır. Bu sürecin Kırgız sosyal hayatına şüphesiz en büyük etkisi Kırgız ekonomisinin liberal ekonomiye geçiş sürecinde yapılan özelleştirmeler sonucunda bir anda zenginleşen yeni Kırgız ekonomik eliti ve oluşan mafya benzeri oluşumların ortaya çıkmasıdır. Akayev Ailesi ve Kırgız oligarşisi giderek zenginleşirken halkın refah seviyesi düşmüştür. Bu durum Kırgız halkının sosyal yapısının bozulmasına yol açmıştır ve ağır yaşam koşulları altında ezilen Kırgız halkını muhalefet saflarına çekmiştir.

Kırgızistan'ın devrik Cumhurbaşkanı Aksar Akayev (REUTERS / Denis Sinyakov)
Kırgızistan’ın devrik Cumhurbaşkanı Aksar Akayev (REUTERS / Denis Sinyakov)

Devrime giden süreçte diğer bir sosyal neden ise ülkede gerçekleşen kuzey – güney ayrımıdır. Ülkenin coğrafi koşulları sonucunda kuzey bölümü verimli topraklar ve sanayiye sahipken güney için bu durumun tam tersi söz konusudur. Siyasi alanda daha çok söz sahibi olan kuzey, ekonomik anlamda da daha iyi koşullara sahiptir. Ülkedeki kuzey güney ayrımının oluşmasında tarihsel faktörlerin yanı sıra Akayev döneminde siyasal ve ekonomik alanda Kuzey’in öncelikli olması da etkilidir. Sosyal açıdan bakıldığında ise ülkenin kuzey kısmını, İslam’ın etkisi az olan genellikle Rusların yaşadığı bölge oluşturmaktadır. Güney kısmını ise genellikle Özbek ve Uygur nüfusunun yoğun olduğu bölge oluşturmaktadır.

Ülkenin güney bölgesinde yaşayan Özbek azınlık ile Kırgız Hükümeti arasında zaman zaman tansiyon artmaktadır ve bölgede bir etnik çatışma riski ortaya çıkmaktadır. Siyasi çıkarlar ve kültürel özelliklerin sonucu olarak 1990 yılında Oş – Özgen bölgesinde ayaklanmalar meydana gelmiştir. Oş – Özgen olayları Kırgız – Özbek ilişkilerini zedelemiştir. 2005 Devrimi sürecinde gerçekleşen ayaklanmaların genelinde güneyden gelen Özbekler (Güneyli klanlar) rol oynamıştır. Diğer taraftan Kırgızistan – Özbekistan sınırının oluştuğu bölge uyuşturucu kaçakçılığı ve radikal terörün beslendiği noktalardan birisi olması açısından önem arz etmektedir.

lale devrimi kırgızistan 2005

Dış Etkenler

Lale Devrimi’ne giden süreçte iç etkenlerin yanı sıra dış etkenler de önem arz etmektedir. Dış etkenler temelde bölgede yaşanan renkli devrimlerin etkisi, Kırgızistan’daki sivil toplum kuruluşlarının faaliyetleri ve ABD’nin muhalefete destek vermesidir.


Kırgızistan’da gerçekleşen devrim öncesinde Gürcistan’da “Gül Devrimi” Ukrayna’da ise “Turuncu Devrim” gerçekleşmiştir.

İki devrimin benzerliği sivil devrimler olması ve sivil toplum kuruluşlarının devrim sürecinde etkili olmalarıdır. 2005 seçimleri öncesinde Kırgız muhalefeti ülkede Gürcistan ve Ukrayna’da olduğu gibi devrim şartlarının oluştuğunu ileri sürmüştür. Buna karşılık Akayev ise olası bir devrim ihracına yönelik önlem olarak baskıcı tutumunu sertleştirerek bu girişimlerin öncüsü olarak ülkedeki sivil toplum örgütlerini işaret etmiştir. Kırgızistan’da yaşanan ayaklanmalar yöntem bakımından Gürcistan ve Ukrayna’da gerçekleşen devrimlere benzemektedir ancak aradaki en büyük fark Kırgız muhalefetinin Ukrayna ve Gürcistan’da olduğu gibi tek bir lider etrafında toplanmamış olmasıdır. Bu bağlamda Ukrayna ve Gürcistan’da yaşanan devrimler Kırgız muhalefetini cesaretlendirmiş diyebiliriz.

Soros Vakfı Başkanı George Soros lale devrimi kırgızistan
Soros Vakfı Başkanı George Soros

Lale Devrimi’nin dış etkenlerinden birisi olarak kabul edilen sivil toplum kuruluşlarının faaliyetlerine yönelik iddialar incelendiğinde uluslararası kamuoyunda akla gelen ilk isim George Soros‘tur.

Dünyanın önemli finans yöneticilerinden biri olan ABD’li Soros’un eski Sovyet bölgesinde demokratikleşmenin gerekliliğini savunan açıklamalarından öte, küreselleşme ve açık toplumun yayılmasına katkıda bulunacak ATE ve Soros Vakfı gibi kurumlar oluşturarak, dünyanın her tarafında ABD çıkarlarına hizmet edecek çalışmalarda bulunması, sivil devrimlerin başlamasıyla dikkatleri üzerine çekmiştir.

Soros’un desteklediği iddia edilen sivil toplum kuruluşları devrim sürecinde etkili olmuşlardır. Bu durumun sebebi kitleleri mobilize edebilmeleri ve herhangi politik bir oluşumdan bağımsız oldukları için manevra alanlarının geniş olmasıdır. Sırbistan’daki Otpor (Direniş) , Gürcistan’daki Kmara (Yeter), Ukrayna’daki Pora (Zamanı) öğrenci örgütlerinin benzeri oluşumlar dış destekle Kırgızistan’da faaliyet göstermişlerdir.

Bu öğrenci örgütlerinden ikisi devrim sürecinde gerçekleştirdiği faaliyetlerle öne çıkmıştır. Bunlar; “Birge” ve “Kel – Kel” dir.

Lale Devrimi sürecinde ABD Kırgız muhalefetine açıktan destek vermiştir. ABD’nin Kırgız muhalefetini ve sivil toplum kuruluşları desteklemesinin ardındaki temel nedenler şöyledir;

Kırgızistan Hazar bölgesi ülkeleri gibi zengin petrol ve doğal gaz kaynaklarına sahip değildir. Ancak, günümüzde en az bu zenginlikler kadar önemli olan stratejik konuma sahiptir. Özellikle ABD için gelecek on yıllarda Çin, esas mücadele etmesi gereken ülke konumundadır. ABD bu ülkeyi Pasifik bölgesinden yeteri kadar kontrol altına almışken Rusya ve Orta Asya tarafından yeterli kontrol sağlayamamıştır. İşte Kırgızistan bu noktada ABD’nin “ileri karakol” konumuna oldukça uygun bir ülkedir.

Diğer taraftan ABD, “demokrasi projesi” (Democracy Project) çerçevesinde eski Sovyet kuşağı ülkelerinde ve Büyük Ortadoğu coğrafyasında yer alan ülkelerde büyük bir dönüşüm projesi hayata geçirmek istemektedir.

Bu nedenlerin yanı sıra Kırgızistan’da ABD ve Rusya’nın askeri üssü bulunmaktadır. Bölgede gerçekleşen ABD – Rusya rekabeti ve enerji arzı güvenliği açısından bu üsler hayati önem taşımaktadır. Ayrıca terörizmle mücadele kapsamında Afganistan operasyonları açısından Kırgızistan’daki üs kritik bir konumdadır. Bu bağlamda ABD, ülkedeki ve bölgedeki etkisini arttırmak ve çıkarlarını korumak maksadıyla muhalefete destek vermiştir.

Kırgızistan’ın devrik Cumhurbaşkanı Aksar Akayev

27 Ekim 1990 tarihinde, Yüksek Sovyet cumhuriyetin ilk başkanı olarak hizmet etmesi için Akayev’i seçti. 1991 yılında Devlet Başkanı Mihail Gorbaçov, Sovyetler Birliği başkan yardımcısı görevini teklif etti ama bu görevi reddetti. Akayev, 12 Ekim 1991 tarihinde tartışmasız olarak Kırgızistan Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı seçildi. 24 Aralık 1995 ve 29 Ekim 2000 tarihinde, oy sahtekarlığı iddialarına rağmen iki kez seçildi.

2005 yılında Aksar Akayev'in bulunduğu Cumhurbaşkanlığı Sarayı (Beyaz Saray) Kırgız halkı tarafından kuşatıldı.
2005 yılında Aksar Akayev’in bulunduğu Cumhurbaşkanlığı Sarayı (Beyaz Saray) Kırgız halkı tarafından kuşatıldı.

24 Mart 2005’deki “Lale Devrimi” adı verilen bir sıra halk hareketi ve devlet darbesi ile görevinden ayrılmasına kadar Kırgızistan’ın cumhurbaşkanıydı. Lale Devrimi’nden sonra Kazakistan ve ardından ilk olarak Rusya’ya ailesi ile birlikte kaçarak ülkeyi terk etti. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya’da kalması için Akayev’i davet etti.

Askar Akayev günümüzde artık profesör ve Moskova Devlet Üniversitesi’nde Kompleks Sistemlerinin Matematiksel İncelemelerde Prigogine’in Enstitüsü Kıdemli Araştırmacı olarak çalışıyor. Andrey Korotayev ve George Malinetsky ile birlikte Sistem Analizi ve Dünya Dinamikleri Matematiksel Modelleme Rus Akademisi koordinatörüdür.


Kaynak:

  • Ayşegül AYDINGÜN ve Çiğdem BALIM, Bağımsızlıklarının Yirminci Yılında Orta Asya Cumhuriyetleri, Türk Dili Halklar – Türkiye ile İlşkiler, Ankara, Atatürk Kültür Merkezi, 2012.
  • GARİBOVA, Jale, Sovyet Sonrası Dönemde Türk Dili Halklar Dil Sorunu Yeniden Biçimlenen Kimlikler, Ankara, Atatürk Kültür Merkezi, 2012.
  • TORAMAN, Ali, Geçmişten Günümüze Kırgızistan ve Kırgızlar, Türk Dünyası Serisi: Kırgızistan.
  • ALKAN, Haluk, Kırgızistan Otoriter Merkezileşmeye Karşı Merzkezgaç Direnişinin Gölgesinde Siyasal İktidarsızlık, Ankara,SDE Analiz, Mayıs 2010.
  • BOZKURT, Saynur Giray, Bağımsız Devletler Topluluğu’nda Renkli Devrimler – Kırgızistan Örneği, Akademik İncelemeler Derneği, Sayı:1, Cilt:1, 2006.
  • BOZKURT, Saynur Giray, Gürcistan,Ukrayna ve Kırgızistan’da Kadife Devrimler, Karadeniz Araştırmaları, Sayı:9,Sayfalar:151 – 167, 2006.
  • YILMAZ, Meşküre, Kırgızistan’ın Dış Politika İlişkileri, 21.YY Enstitüsü, 2010, http://www.21yyte.org/tr/arastirma/kirgizistan/2010/04/05/3985/kirgizistan – in – dis – iliskileri.
  • ATEŞ, Adnan, Kırgısiztan, TUİÇ, 2012. http://tuicakademi.org/index.php/kategoriler/kafkaslar/3165 – kirgizistan

 

Merve Gülçin Güleç
"Biliyorum, içerilerde bir yerlerdesin..." Her insanın en derininde kendi sesi vardır. Güzele giden yol, insanın kendi iç sesindedir. Ve herkesin iç sesini duyabilmek için sessizliğe ihtiyacı vardır. Ben sessizliği yazarken duyuyorum...