Sürekli yeme ihtiyacı hissetmenin 7 sebebi

Sağlıklı beslenme programları ile ideal kiloya ulaşmış fakat sürekli yeme ihtiyacı (craving) nedeniyle yeniden kilo olmaya başladıysanız yalnız değilsiniz. İşte sürekli aç hissettiren 7 sebep…

Sürekli yeme ihtiyacı hissetmenin 7 sebebi

Uzman Bariatrik Diyetisyen Nazlı Acar’ın verdiği bilgiler, bitmek bilmeyen yemek yeme arzusunun sebeplerini bulmak ve dizginlemek konusunda işinize yarayabilir.

Doç. Dr. Halil Coşkun, son 17 yıldır sadece obezite ve diyabet cerrahisi alanında uzmanlaşan ve yaptığı başarılı operasyonlarla adından söz ettiren, endoskopik balon uygulamalarında aldığı yüz güldüren sonuçlarla hastalarının hayatlarını değiştiren öncü isimlerinden biri. Ünlü doktor kliniğinde diyet ve psikiyatri konusunda uzmanlaşmış geniş bir ekiple birlikte, Türkiye’yi bariatrik beslenme konusunda bilinçlendirmek için önemli çalışmalar gerçekleştiriyor. Aşırı kilolu ya da tekrar tekrar kilo alıp veren hastalar konusunda mucizeler yaratan bu ekibe, diyet yaptıktan sonra tekrar şişmanlamamak için bilmemiz gerekenleri sorduk. Uzman Bariatrik Diyetisyen Nazlı Acar, yaza formda girmek için tüm dikkatimizi kilomuza yönelttiğimiz şu günlerde, aşırı yemek yeme arzusunun hangi sebeplerden kaynaklandığına dair bilgiler vererek, nasıl kontrol edeceğimiz konusundaki önerilerini anlattı.


Diyetisyen Nazlı Acar, “Sağlıklı beslenme programları ile ideal ağırlığa ulaşmış fakat yemek yeme arzusu (craving) nedeniyle yeniden kilo olmaya başlayan pek çok kişi var. Ne yazık ki, aşırı yeme arzusu, katı diyetleri sonlandıran veya sağlıklı yaşam programlarını çöpe attıran en büyük etken” diyor. Acar’a göre, yemek yeme konusunda oluşan karşı konulamaz arzunun 7 sebebi şöyle:

1. Hormonlar: Hormonal değişiklikler, vücut fonksiyonları üzerinde önemli bir role sahiptir. Endokrin bezlerden tiroid, adrenal, hipofiz ve gonad obezite ile ilişkilidir. Peki, bu endokrin bezler bizi nasıl etkiler? Yiyecekler bizim yakıtımızdır. Acıktığımızda yemek yeriz, onları sindirir enerji olarak kullanırız. Açlık ve tokluk gibi hislerimiz vardır. Öte yandan kimi yiyecekleri, aç olmasanız da arzulayabilirsiniz. Özellikle bayanlar gebelik ve menstürasyon gibi özel zamanlarında farklı yiyecekleri arzulayabilirler. Tüm bu aşermeler, çoğunlukla hormonlardaki değişimlerle ilgilidir. Bunu bilmek, bizi hormonların değiştiği dönemlere karşı daha uyanık kılar.

2. Kan Şekeri Seviyesi: Yemek yeme arzusu, kan şekeri seviyesi ile oldukça ilgilidir. Vücut fonksiyonlarının sağlıklı olması için glukoz gerekir. Yeterli ve dengeli beslenerek kan şekerinizin stabil kalmasını sağlayabilirsiniz. Eğer kan şekeriniz gün içinde dalgalanırsa, kendinizi yüksek kalorili yiyecekleri arzularken, daha da kötüsü fazla fazla yerken bulabilirsiniz. Bunun çaresi ise öğün atlamadan, sağlıklı ara öğünlerle beslenerek, kan şekerini dengelemektir.

3. Vitamin ve Mineral Yetersizliği: Yediğimiz her şey vücudumuzda yağa veya enerjiye dönüşür. Eğer aldığınız enerji fazla, yaktığınız enerji azsa, kilo almak söz konusu olacaktır. Bu durumda aktif bir yaşam sürmek önemli… Ancak hareketli bir yaşam sürseniz bile yine de enerji yakabilmek için bazı enzimlerin aktif olması önem taşıyor. Enzimleri aktif hale getiren önemli vitamin ve mineraller vardır. Eğer bu vitamin ve mineraller vücutta yetersizse o zaman kilo kaybı yerine kilo artışı ile karşılaşabiliyoruz. Örneğin vücut yağının artması, D vitamininin aktivasyonunu engeller ve bu da obezite sebebidir. Bu durumda, diğer tüm önlemleri aldığınız halde kilonuzu dengeleyemiyorsanız, uzman bir diyetisyenden yardım almayı düşünebilirsiniz. Böylece gerekli klinik testleri yaptırarak bedeninizdeki olası bir vitamin-mineral yetersizliğini ya da kilonuzu etkileyen diğer faktörleri ortaya çıkartmanız mümkün olacaktır.

4. Karbonhidrat Tokluğu: Karbonhidratlardan zengin diyet, tokluk hissettirse de erken acıkmanıza sebep olur. Pizza veya hamburger karın doyurmak için kolay bir tercihtir. Fakat gün içinde çabuk acıkır ve daha fazla kalori içeren yiyecekler tüketmeyi arzularsınız. Bunlar yerine liften zengin tahıllar, yağlı tohumlar, meyve, sebze ve baklagiller tercih edilebilir. Bu tarz yiyecekler craving’e yani aşırı açlık hissine sebep olmaz.

5. Duygusal ve Psikolojik Faktörler: Depresyondaysak, stresli bir işimiz varsa ya da duygusal olarak kötü bir dönemden geçiyorsak, daha çok yemek yemek ve daha kalorili besinler almak isteriz. Bunun ardında yatan sebep bizim seratonin seviyemizdir. Nişastalı ya da şekerli yiyecekler, seratonin salınımını arttırdığından bu duygusal dönem devam ettiği sürece, bu tarz yiyecekleri arzulamaya devam edebilirsiniz. Bu da ardından yeme bozukluklarını ve kilo alımını getirecektir.

6. Yemek Yeme İhtiyacı: Hissettiğiniz yemek yeme hissi, gerçek olmayabilir. Belki de o besini arzuladığınız için çalan, yanlış bir alarmdır. O nedenle tok olduğunuz halde canınız bir besini çok istiyorsa ya biraz tadına bakıp bırakın yani ‘nefsinizi körleyin’ ya da kendinizi kontrol edemeyecekseniz hiç dokunmayın.


7. Katı Diyet Planı: Katı bir diyet planı, bazı yiyeceklere karşı arzuyu daha da arttırabilir; aman dikkat! Diyetinizde sağlıklı olan tüm yiyeceklere yeterince yer vermeniz önemli. Diyetisyeninizden, çok istediğiniz kimi besinleri yemek için gerekirse diğer hangi besinlerden feragat edebileceğinizi öğrenin. Aynı sınıftaki yiyecekleri yer değiştirerek ya da porsiyonları küçülterek eziyet çekmeden de sağlıklı beslenmenin bir yolu bulunabilir. Bunun için kalorileri öğrenmeniz, diyetinizin gerektirdiklerini iyi anlamanız, karbonhidratları ve proteinleri tanımanız gerekecek. İyi haber şu ki, bilinçli beslenme konusunda uzmanlaştıkça, periyodu azaltarak, sosları ve katkıları çıkartarak ya da pişirme biçimlerini değiştirerek pek çok konuda esnek bir yaşam kurmak mümkün.

Yemek Yeme Arzusunu Kontrol Etmenin 6 Yolu

Yemek yeme arzunuzu kontrol edebilirsiniz. Peki, ama nasıl? İşte uzman diyetisyenimizin bu konudaki önerileri:

1- Öğün Atlamayın: Öğün atlamamak, pek çok konuda farklı fikirlere sahip olan tıp dünyasının üzerinde tamamen uzlaştığı en önemli kurallardan biri çünkü öğün atlamak, kilo artışına sebep olmakta. Uzun süre aç kalmak kan şekerinizi düşürür. Bu uzun süreli açlık nedeniyle, vücut fonksiyonlarının devamı için gerekli olan enerjiyi yüksek kalorili, şekerli yiyeceklerden almak için büyük bir istek duyarsınız. Bu da gerektiğinden fazla enerji almanıza sebep olur. Sonuç: Giderek artan vücut ağırlığınız!

2- İşlenmiş Ürünleri Tüketmekten Kaçın: Ekstra tuz, baharat ve şeker ilave edilmiş, işlenmiş ürünlerden uzak durun. Bu tarz işlenmiş ürünler, tekrar tekrar aklınıza gelip yemek yeme arzusunun doğmasına neden olur. İşlenmiş gıdalar yerine; taze meyve ve sebzeleri ve düşük kalorili gıdaları tercih etmek çok daha faydalı bir tercih olacaktır.

3- Stresini Kontrol Et: Stres altında olmak, yemek yeme arzusunu arttıran bir faktördür. Eğer stresinizi kontrol altına alabilirseniz yüksek kalorili yiyecekleri de arzulamazsınız. Stres altındayken en çok tüketilen yiyeceklerin pizza, cips ya da abur cuburlar olduğu düşünülürse, stres kontrolünün beden-kitle indeksindeki önemi bir kez daha anlaşılır. Müzik dinlemek, spor yapmak ya da en azından derin nefes alarak zihni sakinleştirmek, hem stresi dengelemede hem de hayatınızı güzelleştirmek konusunda daha iyi alternatiflerdir.

4- Dikkatini Dağıt: Gerçekten aç mısın yoksa o yiyeceği mi arzuluyorsun? Eğer istediğin şey; çikolata, pizza, hamburger veya çikolatalı bir içecekse aslında aç olmadığına sadece yemek yeme arzusunun etkisine kapıldığına emin olabilirsin. Şimdi yapman gereken tek şey, 10 dakika boyunca başka herhangi bir şey düşünmek çünkü bu isteğin sadece 10 dakika sürer. Bu süreyi bir işe konsantre olarak, arkadaşlarınla sohbet ederek ya da çıkıp açık havada biraz yürüyerek atlatabilirsin.

5- Biraz Mola: Yorgun olduğunuzda yeme arzusu daha da yükselir. O nedenle yüksek kalorili, karbonhidratlı yiyecekleri yeme isteğiniz olduğunda, işinize ya da odaklanmış olduğunuz şeye 10-15 dakika kadar ara verin ve craving ile savaşın!


6- Düzenli Egzersiz Yapın: Egzersiz sadece fit olmak için yapılmaz aynı zamanda sizi rahatlatır ve zindelik sağlar. Stres hormonlarınızı baskılar ve bu da kendinizi iyi hissettirir! Böylece hayatınızın kontrolünü daha kolay elinize alırsınız.

Göbekteki fazla kilodan kurtulmanın 7 yolu


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.