Suriye’nin adı ve resmi dili neden değişiyor?

Suriye’de 2011’de başlayan ve ölü sayısının 500 bine yaklaştığı iç savaş devam ederken; Rusya ve ABD’nin müdahaleleriyle yeni anayasa taslağı hazırlanarak ülkenin resmi adı ve dili değiştirilmeye hazırlanıyor.

Suriye'nin adı ve resmi dili neden değişiyor?

Suriye Anayasası’na Rusya müdahalesi

Suriye’nin yeni anayasa taslağında Suriye Arap Cumhuriyeti’nin adının “Suriye Cumhuriyeti” olarak değiştirileceği ön görülüyor. Böylece ülkenin, 1932-1958 yılları arasında kullanılan ismine geri döneceği belirtiliyor.

İlk hali Şam’daki milletvekillerince yazılan yeni anayasanın taslak metninin Mart ayında değişikliklerin Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’a sunulduğu belirtildi. Lavrov’un da daha sonra taslağı ABD’li mevkidaşı John Kerry ile paylaştığı ve metnin Nisan-Mayıs aylarında Moskova ile ABD arasında müzakere edildiği aktarıldı. ABD ve Rusya’nın, yeni anayasayı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 2254 sayılı kararının öngördüğü 1 Ağustos tarihine yetiştirmeye çalıştığı bildirildi.


Rusya’nın Suriye krizinin çözümünde önemli bir aşama sayılan Anayasa görüşmeleri için hazırladığı taslağın tamamlandığı belirtildi. Yeni Anayasa’da dikkat çeken unsurlar var. Örneğin taslağın ilk maddesinde Suriye Arap Cumhuriyeti’nin adı “Suriye Cumhuriyeti” olarak değiştiriliyor.

Suriye’de yeni anayasa ile Beşar Esad’ın yetkileri sınırlandırılacak mı?

Bir süredir tartışılan Suriye içi yeni Anayasa taslağının, Rusya tarafından nihayete erdirildiği ve taraflara iletildiği iddia edildi. Lübnan’dan yayın yapan El Ahbar gazetesinin haberine göre, yeni Anayasa ile birlikte Beşar Esad’ın oturduğu Cumhurbaşkanlığı koltuğunun yetkileri azaltılıyor, iktidar gücü Bakanlar Kurulu’nun lehine yeniden yapılandırılıyor.

Suriye'de yeni anayasa ile Beşar Esad'ın yetkileri sınırlandırılacak mı?

Rusya tarafından hazırlandı

Rusya tarafından hazırlanan taslakta dikkat çeken unsurlar var. Örneğin daha ilk maddede Suriye Arap Cumhuriyeti’nin adının “Suriye Cumhuriyeti” olarak değiştirildiği görülüyor. Bir diğer ifade ile şu anki anayasaya haim olduğu belirtilen “sosyalist ve milliyetçi” dil değişiyor. Anayasa yeminindeki, “sosyal adalet ve Arap ulusunun birliği için çalışmak” kısmı da kaldırılıyor. Bunlar yerine yeni Anayasa taslağında “serbest ekonomi” ve “yurtseverlik” terimleri yer alıyor.

Suriye’nin resmi dili de değişecek

Yeni Anayasa ile birlikte, ülkenin resmi dili Arapçanın yanı sıra, yerellerde çoğunlukta olan etnik toplulukların dillerinin kullanımı da yasal güvenceye alınıyor. Etnik ve mezhepsel azınlıkların yasal temsiliyeti de ayrıca garanti altına alınıyor. ABD ve Rusya ortak çalışmayla yeni Anayasa’yı Ağustos ayına kadar yetiştirmeyi planlıyor.


Suriye’de iç savaş nasıl başladı?

İç Savaş, Suriye Baas Partisi’ne sadık askerler ve bunları destekleyen milisler ile bu partiyi iktidardan indirmek isteyen Suriye muhalefeti arasında yaşandı. Sonrasında IŞİD, El Nusra ve bazı Kürt, Türkmen, Dürzi ve Süryani grupların da katıldığı, son dönemde ise Rusya, İran, ABD ve Türkiye gibi dış güçlerin de sınırlı olarak dahil olduğu geniş çaplı çatışmalar yaşandı. Gösteriler ilk kez 15 Mart 2011’de başlamış ve Nisan 2011 tarihinde ülke çapına yayılmıştır.

suriye iç savaşı harita

Nisan 2011 tarihinde Suriye Ordusu baş kaldırıyı bastırmak için görevlendirilmiş ve askerler ülke genelinde göstericiler üzerine ateş açmıştır. Aylarca süren askeri kuşatmaların ve baskının ardından gösteriler silahlı isyana dönüşmüştür. Çoğunlukla firari askerler ve sivil gönüllülerden oluşan muhalif güçler, merkezi bir liderlik olmaksızın direnişe geçmişlerdir. Ülke genelindeki hemen her kasaba ve şehirde yaşanan çatışmalar asimetrik savaş niteliğindedir.

2013 yılında Hizbullah, Beşar Esad’a sadık güçlerin yanında savaşa dahil oldu. Beşar Esad yönetimi, Rusya ve İran’dan askeri ve parasal destek alırken, muhalifler Katar ve Suudi Arabistan’dan silah desteği aldılar. Haziran 2013 tarihi itibarıyla Beşar Esad yönetimi ülkenin %30-40’ını ve ülke nüfusunun %60’ını kontrol eder hale geldi.

2012 sonlarındaki bir BM raporu, iç savaşın Nusayri Şebbiha milisleri ve Sünni muhalifler arasında süregiden “bariz derecede mezhepsel” bir çatışma olduğunu bildirmiş, fakat hem muhalefet, hem de hükümet bunu reddetmiştir.


Suriye’de yaşanan iç savaşta Birleşmiş Milletler’e göre ölü sayısı Ocak 2015 tarihi itibarıyla 220.000’i aşmıştır. SCPR (Suriye Politik Araştırmalar Merkezi), Suriye İç Savaşı sebebiyle dolaylı ya da dolaysız olarak hayatını kaybeden toplam insan sayısını Şubat 2016 itibariyle 470.000 olarak açıklamıştır.

Medya ve toplumun Suriyeli mağdura sormadığı sorular


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.