Meclis Boşanma Komisyonu’nun hazırladığı şaşırtıcı rapora bir tepki de İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği’nden geldi. TBMM Araştırma Komisyonu raporunda en çarpıcı kısım, cinsel istismara uğrayan çocukların tecavüzcüleriyle evlendirilmeleri; 5 yıl sorunsuz evlilik yaşayan tecavüzcülerin serbest bırakılması…
İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği (İKKB) Koordinatörü Nazan Moroğlu yaptığı basın açıklamasında, TBMM’de hazırlanan aile kurumunun güçlendirilmesi için gereken önlemlerle ilgili meclis araştırma komisyonu raporuyla kadınların kazanılmış haklarının geri alınmasının planlandığının altını çizdi. İKKB’nin açıklaması:
“TBMM Aile Bütünlüğünü Olumsuz Etkileyen Unsurlar İle Boşanma Olaylarının Araştırılması Ve Aile Kurumunun Güçlendirilmesi İçin Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Meclis Araştırması Komisyonu Raporu”nda, kadınların kazanılmış yasal haklarının adeta geri alınması planlanmaktadır.
Oysa, Türkiye’nin de taraf olduğu Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 2016 toplantısı sonuç bildirisinde;
“Ailenin güçlü olması toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasıyla mümkün olur, eşitliğin sağlandığı aile kurumunda bireyler güçlü kişiliklere sahip olur” denilmektedir.
Raporda yer verilen geri adım örnekleri arasında;
“Evliliğin eşlerden birinin ölümü ile sona ermesi halinde evlilik içerisinde edinilen malların tasfiyesinde çocukların üstün yararı göz önüne alınarak sağ kalan eşin sadece miras payını alması; yani evliliğin ölümle sona ermesinde mal rejiminin tasfiyesi davası açılamayacağı yönünde mevzuatta düzenleme yapılması…” yer almaktadır.
Uzun yıllar verdiğimiz mücadeleler sonunda, kadınlar yasalarda eşit haklara sahip olabildiler. Ailenin güçlendirilmesi bahanesiyle bu hakların geri alınması girişimlerine izin vermeyeceğiz.
Nazan Moroğlu – İKKB Koordinatörü
Ne olmuştu?
Meclis Boşanma Komisyonu’nun üstünde çalıştığı kanun teklifi ile cinsel istismar mağduru çocuklar, istismarcısı ile evlendirilebilecek. İstismarcıya denetimli serbestlik verilecek. İşte o meclis araştırma komisyonu raporu:
Mecliste, aile bütünlüğünü olumsuz etkileyen unsurlar ile boşanma olaylarının araştırılması ve aile kurumunun güçlendirilmesi için alınması gereken önlemlerin belirlenmesi için kurulan Araştırma Komisyonu, genel kurul çatısı altında şaşaalı bir kutlama töreniyle, kadınların ve çocukların haklarının nasıl gasp edileceğini açıkladı.
479 sayfalık rapor, kadınların ve çocukların haklarını koruyan az sayıdaki kanunu da kadınların ve çocukların aleyhine sonuçlar yaratacak biçimde değiştirmeyi öneriyor.
Eşitiz Kadın Grubu’nun açıklamasına göre Ceza Kanunu, Medeni Kanun ve 6284 sayılı Şiddet Önleme Kanunu’nda yapılması istenen değişikliklerin bazıları şunlar:
- Çocukların, istismarcılarıyla/tecavüzcüleriyle evlendirilmesi; çocuk evliliğinin teşviki,
- Boşanma ve kadına karşı şiddet “özel alan” kabul edilerek devletin sorumluluk alanı dışına çıkartılmaya çalışılıyor,
- Hadım uygulaması,
- Hem şiddet başvurularında hem de boşanma davalarında arabuluculuk ve uzlaşma uygulanması,
- Şiddete maruz kalan kadınların mesai saatlerinde karakollara başvurmasının önünün kesilmesi,
- Şiddete karşı koruma kararları için delil veya belge aranması, tedbir süresinin kısaltılması,
- Aile hukukuyla ilgili tüm duruşmaların gizli yapılması,
- Boşanmanın zorlaştırılması,
- Kadının nafaka hakkının süreye bağlanması,
- Mal paylaşımında dava açma süresinin kısaltılması,
- Eşin ölümünde, kadının mal rejiminden kaynaklı %50 payının verilmek istenmemesi,
- Aileye yönelik psikolojik rehberlik ve danışmanlık hizmetinin dini temele oturtulmak istenmesi.
Tecavüz ettiği çocukla 5 yıl sorunsuz evlilik yaşayan sapıklar serbest bırakılacak!
Rapor, çocukların cinsel istismarının “rızaya” dayalı olabileceğini ama yine de suç olarak kalması gerektiğini söyledikten sonra çocuk istismarcısının tecavüz ettiği çocukla 5 yıl boyunca “sorunsuz” ve “başarılı” bir evlilik sürdürmesi halinde denetimli serbestlikten yararlanmasını öneriyor.
Eğer cinsel istismar gerçekleştiren de 15 yaşın altında olursa cinsel istismar suç olmaktan çıkarılıyor. Bu, ailelerin 15 yaş altı çocuklarını (şimdilik resmi nikahla olmasa bile) fiilen “evlendirmelerinin” yolunu açıyor. Haberin devamı