ABD’nin teknoloji kenti San Francisco’da kabul edilen yeni yasaya göre, 10 ve daha az katlı bütün yeni binaların çatı katlarına güneş enerjisi paneli takılması zorunlu hale getirildi.
2020 itibariyle bütün elektriğini yenilenebilen kaynaklardan sağlama hedefi olan San Francisco’da, bir çok Amerikan ve dünya şehrine örnek olabilecek yeni bir karar alındı: Ocak 2017 itibariyle inşa edilecek 10 ve daha az katlı bütün binalara güneş panelleri takılması zorunlu olacak.
Lancaster ve Sebastopol gibi daha küçük California şehirlerinde halihazırda uygulamaya konulmuş benzer kanunlar olsa da, San Francisco bu kararı uygulamaya koyan ilk büyük Amerikan şehri.
Oybirliğiyle kabul edilen kanun tasarısını hazırlayan Scott Wiener, “Kalabalık şehirlerde mekanlarımızı nasıl kullanacağımızla ilgili zekice ve etkili çözümler üretmeliyiz ki yenilenebilir enerji üretimi ve çevreyi korumak gibi hedeflerimize ulaşabilelim” açıklamasını yaptı.
Wiener, aynı zamanda “Yaşayan Çatılar” isimli yeni bir kanun tasarısını da hazırlamakta. “Yaşayan Çatılar” tasarısının hedefleri arasında ise ucuz yalıtım, fırtına ve yağışlardan kaynaklanabilecek sel sorunlarını minimuma indirme ve yeni yabani habitatlar oluşturma var.
Türkiye’de güneş enerjisi kullanımı ne durumda?
Günümüzde enerji kaynaklarının önemi giderek daha çok artıyor, buna bağlı olarak enerji maliyetleri de yükseliyor. Bu noktada güneş enerjisi ve rüzgar enerjisinin önemi daha da artıyor. Türkiye güneş enerjisi kullanımı bakımından oldukça verimli bir ülke. Öyle ki Avrupa ve diğer dünya devletlerine göre ülkemizin yıllık güneşlenme süresi oldukça fazla. Güneş enerjisinden yararlanmak üzere geliştirilen teknolojiler hem güneş enerjisinden yararlanma miktarını arttırırken hem de alt yapı maliyetlerini düşürüyor.
Rüzgar Tarlaları: Barajların doğaya olumsuz etkileri
Bölgelere göre değerlendirmek gerekirse ülkemizin yıllık bazda en fazla güneş alan bölgesi Güneydoğu Anadolu Bölgesi’dir bunu Akdeniz bölgesi takip etmektedir. Ülkemizin yıllık elektrik tüketimi ise Türkiye Elektrik İletim Anonim Şirketi’nin (TEİAŞ) 2013 verilerine göre 255 milyar 337 milyon kilovatsaat (kWh) olarak belirlenmiştir. Bu elektriğin çoğu doğlagaza dayalı elektrik üretim tesislerinde elde edilmektedir.
Türkiye’de megavatlar düzeyinde güneş enerjisinden elektrik üretimi yapan güneş enerjisi santralleri (GES) bulunmamaktadır. Ancak Enerji Piyasası Denetleme Kurulunun (EPDK) yeni kararı ile birlikte Türkiye’nin lisanslı güneş enerjisi santrallerinin önümüzdeki yıllarda devreye girmesi beklenmekte. Bu yıl için yalnızca 600 MW’a izin verilecek olmasına karşın, EPDK’ya 8 bin 899 MW kurulu gücünde 496 başvuru yapıldı. Yani öngörülen kapasitenin yaklaşık 15 katı talep ortaya çıkmış durumda.
Türkiye’de güneş enerjisinden daha çok pasif şekilde yararlanılıyor. Seraların ısıtılmasında, zirai ürünlerin kurutulmasında, binaların ısıtılmasında kullanılıyor. Güneş kollektörleri ise su ısıtmada ülkemizde oldukça fazla kullanılan bir sistem. Kurulumu oldukça kolay olan güneş kollektörleri, kurulumdan sonraki sıfıra yakın maliyet dolayısıyla sıcak su elde edilmesinde giderek daha cazip hale geliyor.
Türkiye’de güneş enerjisi konusunda ar-ge yapan bazı kurum ve kuruluşlar:
- Üniversiteler ( ODTÜ, İTÜ, YILDIZ, EGE Üniversiteleri )
TÜBİTAK (Marmara Bilimsel ve Endüstriyel Araştırma Enstitüsü (MBEAE)
YEGM (Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü)
Devlet Meteoroloji Enstitüsü (DME)
Makina Kimya Enstitüsü (MKE)