AKP ülkeyi kaosa sürüklüyor!

Türk demokrasisi can çekişmeye başladı; can çekişmekten öte can vermiştir demek daha doğru olacaktır. İktidar partisi AKP’nin son günlerde yaptığı demokrasi dışı attığı adımlar ülke imajını da zedeliyor…

İktidar partisi AKP'nin son günlerde yaptığı demokrasi dışı attığı adımlar ülke imajını da zedeliyor...

AKP ülkeyi kaosa sürüklüyor!

Yok kardeşim, yok!

Kandıramıyorsunuz işte, kanmıyor elin gavurları!


Biz, herkesi kendi halkımız gibi biliyoruz; okumaz, araştırmaz, sorgulamaz!

Ne olurdu; ABD’nin gavuru (!), İngiltere’nin gavuru (!), kısacası demokrasinin gavurları (!) biraz, bizim bir kısım biatçı insanımıza çekseydi?

Okumayan, araştırmayan insanlar gibi yani…

Adamlar binlerce kilometre öteden Türkiye’yi izliyor, takip ediyor, soruyor…

“Türkiye kimdir, nedir?” diye…

Bizim mümin Müslümanlar ne diyor?

Bürokratı; “Allah’ın sıfatlarını üzerinde taşıyor” diyor, ikinci peygamber ilan ediyor; halkından olanlar ne yapıyor?

Mitinglerde guluuuu…., abuuuuu diyor; 50 yaşındaki teyze bilmem neresinin kılı oluyor, 60 yaşındaki amca yalıyor, yutuyor!..

Topluma öyle bir enjekte yapılmış ki toplum; toprakla, işle, aşla korkutuluyor; çünkü halk, onlarca yıldır bunun üzerinden kandırılmış, aç bırakılmış.

Aşiret liderleri, marabayı toprakla korkutmuş; siyasiler de toprak reformlarını gerçekleştirmeyerek bu insanları bu aşiret reislerine; batıda ise aracı kurum, kuruluşlara yem etmiştir!

Köylüyü çok seven (!) toprak ağası Adnan Menderes gibi siyasiler de vakti zamanında bunun tohumlarını çok iyi ekmişlerdir! İşte, bugün “Menderes’in devamıyız” diyenler de bu tohumların meyvelerini yemekteler…

Nasıl mı?

Vatandaş işsizlikle, aşla, emekle korkutulmaktadır!

Avrupa’da siyasiler emek üzerinden siyaseti kısmen yapıyorlar; çünkü adamların gavurları (!) yemiyorlar. Demokrasi, özgürlükler üzerinden politika üretmeye çalışıyorlar…


Bizim ülkemizde demokrasi, özgürlükler hak getire!..

Şunu söylemeliyim ki Türkiye’de demokrasi, fiili olarak geçtiğimiz günlerdeki dokunulmazlıkların kaldırılması ile bitmiştir, ölmüştür!..

Bunu muhalefet yapmak için söylemiyorum; samimi olarak Türkiye’de demokratik toplum düzeni “dokunulmazlıklar” ile zehirlenmiştir! Artık parlamenter bir devlet düzeninden bahsedilemez!..

O yüzden artık, dünyada hiçbir şekilde olumlu imajımız kalmamıştır. Bakın, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Muhammed Ali’nin cenazesi için gittiği törende, konuşma yapma, cenaze üzerine kabe örtüsü örtme isteklerinin yerine gelmemesinden dolayı töreni bırakıp erken dönüyor.

Bunu neden engelledi adamlar; sormak, sorgulamak gerekir!

Bugün demokrasi kavramının içi artık boşaltılmıştır, törpülenmiştir!

Günlerdir Cumhurbaşkanının diploması sorgulanmaktadır. Demokrasi kültüründe bunun tespiti çok mu zordur?Çıkartırsın ve milletin gözüne sokarsın veya bağımsız (!) Türk mahkemeleri savcıları bunu ortaya koyarlar!..

Ama, ne hikmetse bu yapılmıyor ya da yapılamıyor! Yüksek Seçim Kurulu (YSK)’na diplomanın araştırılması başvurusu yapılıyor; ancak YSK, bunu önce reddediyor, sonra yayınlıyor!..

Türk demokrasisinin, ambarda küflenmiş bir buğdaydan farkı yoktur!

HDP, toplumun katmanlarında sevilir sevilmez, değer görür görmez; ancak bizim gibi demokrasi yoksunu ülkelerde parti, artık meclis dışına itildiğinde bunun sonuçları çok ama çok ağır olur, olacaktır! Bugünkü günlerden daha ağır sonuçları doğuracağı muhtemeldir!

Bu düşünce, tabi ki temenni niteliğinde değildir; bu, sadece bir öngörüdür!

Adamları önce siyaset yapmaları için kendi elinizle meclise taşıyacaksınız; sonra gidip meclisten atmaya çalışacaksınız! Yok, kardeşim; bunu, senin peşinden gelen (kendisinin de ifade ettiği gibi) Mehmet Metiner “biatçı”lar sineye çeker; ancak bak, Avrupa yemiyor işte, yemez de…

Başkanlık düşüncesi ile hareket edip HDP’lileri meclisten atıp, meclisten attığın yerlerde seçim yaparak; “koltuk değneği” yaptığın partinin, parti içi demokrasisini çeşitli yasal (!) kuvvetlerle kendine hizmet etmeye çalışırsan o demokrasiden artık bahsetmek mümkün değildir. Demokrasi kirlenmiş veya pas tutmuştur!

Erken seçim veya HDP’yi meclis dışına atma tutumu yakın gelecek zamanda Türkiye’de ciddi sorunları beraberinde getirme olasılığını artırmaktadır…

Erken bir seçim olasılığı ile HDP’nin Türkiye’nin genelinde oluşan imajını yıkıp HDP’yi meclis dışına atarak oluşturulacak yeni bir yönetim düzeni kabul görmez, göremez! Bu tür oluşumlar ülkeyi kaosa sürükler ve Avrupa’da arka sıralara atar! Çünkü Avrupa toplumu, bizim insanımız gibi uyumuyor!


O yüzden AKP, bu politikası ile yola devam ederse ülkeyi çıkılmaz bir girdabın içine sokacağı kuvvetle muhtemeldir!..

Vezneciler’deki patlamanın sorumlusu Kılıçdaroğlu!

Kibarca kalaylıyorum!


Erdal Kişioğlu
Kişioğlu, zıt düşüncelere sahip kişilerle tartışmayı seven ve her olaya bilimsel olarak yaklaşıp, olaylara septik yaklaşmaktan kaçınmayan biridir. Olayları derinlemesine incelemeyi ve yanlışın ortaya çıkarılıp doğruya nasıl ulaşılacağı konusunda fikir üretilip bunun üzerinden felsefe yapılmasını arzulayan biridir. Etik, ahlaki ve hukuki sınırları aşmadan herkesin, her ortamda eleştirilmesi taraftarıdır. Dogmatik düşüncelerden uzak; sormayı, sorgulamayı kendisine görev edinmiş ve bunun çabası içerisindedir… Her türlü bilgi alışverişine açık; farklı görüşlerin çarpıştıkça büyüyebileceğine ve kolektif düşünsel ürünlerin ikamesinin de olabileceğine inanmakta; halk için, halk yararına olan her şeyin de yanındadır…