Bilgi Üniversitesi mezunları rektöre sırtını döndü

Bilgi Üniversitesi mezuniyet töreninde öğrenciler Rektör Mehmet Durman’ı konuşması sırasında sırtlarını dönerek protesto etti.

İstanbul Bilgi Üniversitesi mezuniyet töreninde öğrenciler Rektör Mehmet Durman'ı konuşması sırasında sırtlarını dönerek protesto etti.

Bilgi Üniversitesi Santral Kampüsü’nde düzenlenen tören sırasındaki protestoyu soğukkanlılıkla karşılayan Rektör Durman, “Böyle bir protesto bekliyordum ama izin verirseniz ben de ifade özgürlüğümü kullanacağım” dedi.

Mezunlardan Zeynep Balıkçıoğlu’na destek

Bunun üzerine bazı öğrenciler yüzlerini sahneye dönerek protesto eylemlerini sonlandırdı. Bilgi Üniversitesi’ndeki törende, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan hakkında ders sırasında kullandığı ifadeler nedeniyle Bilgi Üniversitesi’yle ilişiği kesilen Prof. Dr. Zeynep Balıkçıoğlu’na da öğrencilerin taşıdığı dövizlerle destek verildi. 4 Haziran’da İstanbul Erkek Lisesi öğrencileri de mezuniyet töreninde okul müdürleri Hikmet Konar’a konuşma yaptığı sırada sırtlarını dönerek protesto etmişti.


“Zeynep Hocanın yanındayız”

Hukuk Fakültesi’nden mezun olan öğrenciler ise Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği gerekçesiyle üniversiteden kovulan Prof. Dr. Zeynep Sayın Balıkçıoğlu’na ‘Zeynep hocanın yanındayız’ yazılı dövizlerle destek verdi.

Bilgi Üniversitesi’ndeki mezuniyet töreninde öğrenciler tarafından ‘İfade benim, özgürlük benim’, ‘Bunu da kayda alıyor musunuz?’, ‘Muhbir değil, hukukun katlinin tanığıyız’ ve ‘Burası bizim değil bizi öldürmek isteyenlerin memleketi’ dövizleri taşındı.

Profesör Neumann da istifa etmişti

Geçtiğimiz hafta İstanbul Bilgi Üniversitesi’nden Prof. Dr. Christoph K. Neumann, meslektaşı Prof. Dr. Zeynep Sayın Balıkçıoğlu’nun işten çıkarılmasını istifa ederek protesto etmişti. Bilgi Üniversitesi Prof. Dr. Zeynep Sayın Balıkçıoğlu’nu Cumhurbaşkanına hakaret ettiği gerekçesiyle işten çıkartmıştı. Balıkçıoğlu’nun ders sırasındaki sözleri bir öğrencisi tarafından basınla paylaşılmıştı. Sabah gazetesi 15 Haziran günü haber yaparak akademisyeni hedef göstermişti. Bilgi Üniversitesi de Sabah gazetesinin haberine dayanarak akademisyeni işten çıkartmış ve bir de açıklama yayınlamıştı. Bilgi Üniversitesi Tarih Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Neumann, bir istifa dilekçesi yazarak, Bilgi Üniversitesi yönetimine “akademik özgürlük” dersi verdi.

“Bilgi’yi üniversite olmaktan çıkardınız. Bu anlamda Bilgi Üniversitesi artık yoktur.”

Profesör Neumann’ın üniversitenin rektörü Prof. Dr. Mehmet Durman’a hitaben yazdığı istifa dilekçesi:

Sayın Rektör,

İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin ağ sitesinde yayımlanan “önemli bir duyuru”ya göre, başında bulunduğunuz müessese, bazı medya haber ve yorumlarına ittibâen Prof. Dr. Zeynep Sayın Balıkçıoğlu ile ilişiği kesmiştir.


Zeynep Hanım’ın ders esnasında ilettiklerinden cımbızla çıkarıldığı belli olan ifadatı hakkında bir şey söylemek, onları bir eleştiriye tabi tutmak, kâfi bağlamı sağlamadan zordur. Kendi hesabıma, TC Cumhurbaşkanı’nın icraat ve şahsına dair medyada yansıtılan sözlerini siyaseten gerekli eleştiricilikten yoksun, fazla müsamahakâr, kavram bakımından zayıf, ayrıca tutumu bakımından elitist bulduğumu söyleyebilirim. Ne var ki, ilgili dersin gidişatını bilmeden varılırsa benim veyahut başka birinin Zeynep Hanım’ın sözlerini şöyle veya böyle ‘bulmasının’ herhangi bir kıymeti yoktur. Söylediklerinin olası hukukî veçheleri üzerine karar vermekse mahkemelerden başka kimsenin işi olamaz.

Sayın Rektör,

2002 ile 2008 arasında Tarih Bölümü’nün tam zamanlı bir öğretim üyesi vasfıyla, 2008’te Münih Üniversitesi’nde Türkiyat profesörlüğüne geçtikten beri her sene bahar aylarında ders vererek İstanbul Bilgi Üniversitesi’ne mensubiyetimi devam ettiriyorum. Toplumdan kopuk olmayan, zor konularda aksî görüş ve duruşlara imkân veren, meşhur ‘Ermeni Konferansı’nda olduğu gibi kurumsal şahsiyetiyle de akademik özgürlüğünü yaşatmaya çalışan Bilgi Üniversitesi’ni (bazen sevinçle, bazen de ‘her şeye rağmen’ olarak tavsif olunabilen hissiyat içinde) takdir, kendimi de ‘Bilgili’ addederdim. Bu tavrıma zemin, başında bulunduğunuz müessesenin bir zaman sahip çıktığı akademik özgürlüklerdi.

Zeynep Hanım’ı derslerde ifade ettikleri görüşlerinden dolayı sorgusuz sualsiz Bilgi’den tardetmek akademik hürriyetlerin varlığıyla bağdaşmıyor. Zeynep Hanım’a reva görülen muamele, siyasî takibattan başka bir şey değildir. (Bir biliminsanından ‘ilgili kişi’ diye sözetmenin Türkçede cari olan teamüllere göre tam bir edepsizlik teşkil ettiğini ayriyeten ifade edeyim.) Adı geçen hürriyetlerin var olmadığı bir yer, üniversite olarak nitelendirilemez. Başında bulunduğunuz müesseseye münasip bir isim bulmak elbet ki size düşer, ancak Bilgi’yi üniversite olmaktan çıkardınız. Bu anlamda Bilgi Üniversitesi artık yoktur.

Bana da, başında bulunduğunuz müessesede bir daha ders vermeyeceğimi ifade etmek kalıyor. Bir de bir rica: Akademik Özgürlük adresinde bulunan metni çevrimiçinden çıkartmak için gerekli talimatı verir misiniz? Millet aldanmasın!

Saygılarımla.

Protestolar liselerde başlamıştı

Eski Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı tarafından İstanbul’daki köklü 11 liseye iktidara yakın müdür atanmasından sonra İstanbul Erkek Lisesi mezuniyet töreninde başlayan sırt dönme protestosu, Türkiye’nin bazı illerinde onlarca liseye yayılmıştı.


Türkiye’nin köklü liselerinden İstanbul Erkek, Galatasaray, Cağaloğlu Anadolu, Bornova Anadolu, Vefa, Kadıköy Anadolu,  Notre Dame de Sion ve İzmir Çiğli Fen liselerinin ardından bugün de Bakırköy Anadolu Lisesi ve İzmir Atatürk Lisesi öğrencileri peş peşe bildiri yayımlamıştı. Haberin devamı


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.