Türkiye’nin gidişatına isyan liselerden başladı

Eski Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı tarafından İstanbul’daki köklü 11 liseye iktidara yakın müdür atanmasından sonra İstanbul Erkek Lisesi’nde başlayan protestolar bir hafta içinde 10’un üzerinde liseye yayıldı.

Türkiye'nin gidişatına isyan liselerden başladı

Hangi liseler bildiri yayımladı?

Türkiye’nin köklü liselerinden İstanbul Erkek, Galatasaray, Cağaloğlu Anadolu, Bornova Anadolu, Vefa, Kadıköy Anadolu,  Notre Dame de Sion ve İzmir Çiğli Fen liselerinin ardından bugün de Bakırköy Anadolu Lisesi ve İzmir Atatürk Lisesi öğrencileri peş peşe bildiri yayımladı.

Ne olmuştu?

İlk protesto İstanbul Erkek Lisesi’nde düzenlenen mezuniyet töreninde yaşanmış; öğrenciler, konuşma yaptığı sırada müdür Hikmet Konar’ı sırtlarını dönerek protesto etmişti.


Müdür Konar, eski milli eğitim bakanı Nabi Avcı tarafından İstanbul’daki 11 liseye atanan yöneticiden biriydi. O günden beri yandaş olarak anılan ve tepki gören müdür, bazı öğretmenler hakkında soruşturma başlatmasıyla da öğrencilerin eleştirisine neden olmuştu.

Mezuniyet töreninde kep giyen öğrenciler, Konar konuşma yaptığı sırada sırtlarını dönerek protesto etmişti. Mezun olan öğrenciler ayrıca bir de bildiri yayınlamıştı.

Mezuniyet töreninde kep giyen öğrenciler, Konar konuşma yaptığı sırada sırtlarını dönerek protesto etmişti. Mezun olan öğrenciler ayrıca bir de bildiri yayınlamıştı.

Bildiri şöyleydi: “Sizi eğitmekle mükellef hocalar susuyorsa; idareciler rüşvet olarak izinler yazıyorsa, bursları birer sus payı olarak biliyorsa üzerinize karabasanlar çökmüştür. Toplanın, örgütlenin, durun kol kola herkes duyana kadar. Bağır bağır bağırın; ‘Bizler özgür düşünceden , demokrasiden, insan haklarından yanayız. Artık ses ol, ışık ol, yumruk ol!

Galatasaray Lisesi pilav gününde ‘müdür aranıyor’ ilanı

Daha sonra Galatasaray Lisesi’nin pilav gününde okul müdürüne protesto eylemi düzenlendi. Dağıtılan iş ilanında “hiçbir padişaha kölelik yapmayan müdür aranıyor” deniyordu. Mezunların buluştuğu ‘Pilav Günü’nde dağıtılan bir iş ilanıyla okula ‘hiçbir padişaha kölelik yapmamış’ müdür arandığı duyuruldu. İlanda, aranan kişinin ‘sağduyu ve izan sahibi, akli dengesi yerinde ve koltuğundan çok öğrencilerini koruyacak’ bir aday arandığı belirtilmişti.

Galatasaray Lisesi pilav gününde 'müdür aranıyor' ilanı
Galatasaray Lisesi pilav gününde ‘müdür aranıyor’ ilanı

Cağaloğlu Anadolu Lisesi

Halkaya Cağaloğlu Anadolu Lisesi öğrencileri de katıldı. Öğrenciler bir bildiriyle, ‘proje okul’ olarak seçilmelerinin ardından atanan yeni müdürle birlikte okulun gelenekselleşen festivallerinin gerekçesiz bitirildiğini, öğrencilerin fişlendiğini ve okulda ‘irticai faaliyetler’in başladığını anlattı.

Bildiride ünlü şair Nazım Hikmet’in dizelerinde alıntı yapılarak, “Derdimiz çok, hemderdimiz siz. Sizleri bizimle bağırmaya, yanmaya çağırıyoruz. Ben yanmasam sen yanmasan biz yanmasak, nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa… Ha! Bu arada kayıttayız…” denildi.

Cağaloğlu Anadolu Lisesi öğrencilerinin kaleme aldığı bildiri

Cağaloğlu Anadolu Lisesi öğrencilerinin kaleme aldığı bildiri şöyleydi:

Tarihi yarım adayı bir kez olsun gezmiş,

Ayasofya’ya durup şöyle bir bakmış,

Belki Cağaloğlu yokuşunu ağır adımlarla nefes nefese çıkmış güzel insanlar,

Tarihi ağzından düşürmeyenlerin tarihini yok etmeye çalıştıkları lise, Bezm-i Alem Valide Sultan’ın 166 yıl önce ilk sivil lise olarak kurduğu okulumuz hepimizin ortak tarihinin bir mirasıdır.
1933 yılında İstanbul Kız Lisesi’nden gururla devraldığımız bu bordo gri mirası koruyup yüceltmeyi; bugüne kadar aydın nesiller yetiştirmiş okulumuzun geleneklerine sahip çıkmayı,karanlıkları aydınlatmayı kendimize gaye edindik. 

Zamanının en çağdaş okulu, eşsiz laboratuvarlara sahip bir ilim yuvası iken yıllar içinde yavaşça pozitif bilimlerin, çağın ötesinde eğitim kalitesinin yok edilişine şahit bırakılmıştır.

1 yıl önce, proje okulu adı altında okulumuzun üzerine çöken karabulutların ilk yaptırımı okulumuza atadıkları müdür aracılığıyla 1983’ten beri okulumuz öğrencilerinin amatör ruhla profesyonel olarak organize ettiği ve gelenek haline gelmiş olan festivalimiz Jugendfest’i 2015 senesinde asılsız sebeplerle bitirmek olmuştur.

Ne yazıktır ki, müdürümüz kendine kara kaplı bir fişleme defteri edinmiş, bunu saklama gereği bile duymamış ve kendi düşüncelerinin karşısında duran, okula getirmiş olduğu baskıcı düzen karşısında sivrilen öğrenciler hakkında notlar almış, hatta bazı öğrencilerin isimlerinin üzerine çarpı atmıştır.

Bu durum öğrenciye yalnızca gözetlenme hissi vermekle kalmamış öğrencinin okuldaki motivasyonunu ve akademik başarısını doğrudan etkilemiştir. Bunların yanında okulda irticai faaliyetler ortaya çıkmış ve okul ruhunu yansıtan etkinliklerimize köstek olunmuştur.

Bütün bunlara boyun eğmeyen, CAL ruhunu ve geleneklerini yaşatmaya çalışan bizler, asılsız bahanelerle ve hiçbir gerekçe sunulmadan önümüze konan engellerle yılmadan mücadele etmekteyiz.

Buna rağmen Cağaloğlu Ailesi olarak bu sene 158’e layıkıyla veda edemedik. 158’inci mezunlarını veren okulumuzun mezuniyetine katılmayan müdürümüz aynı zamanda okul öğrencilerinin mezunlarına veda etmek için el birliğiyle düzenlediği gelenekselleşmiş konfeti gününü de bu döneme çok görmüştür.

Okulumuzun aldığı bu halden ötürü şikayetlerini belirtmek isteyen velilerin ve öğrencilerin yazmış olduğu dilekçeler, alaycı bir tavırla karşılanmıştır. Bu sınırları olmayan özgüven Cağaloğlu Ailesi’ni rahatsız etmektedir.

Derdimiz çok, hemderdimiz siz.

Sizleri bizimle bağırmaya, yanmaya çağırıyoruz. 

Ben yanmasam sen yanmasan biz yanmasak, nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa…

Ha! Bu arada kayıttayız…

Bornova Anadolu Lisesi

İstanbul dışından ilk destek İzmir’deki Bornova Anadolu Lisesi öğrencilerinden geldi. Okul mezunlarına ve Türkiye’deki tüm liselere çağrı yapılan metinde, “Gelin padişah yalakalarına hep birlikte sırtımızı dönelim” dendi.

Bornova Anadolu Lisesi (BAL) öğrencilerinin kaleme aldığı bildiri şöyleydi:

Ülkemizin en köklü liselerinin öğrencilerinden okullarımızı esir almaya yeltenen dincileşmeye karşı yükselen sesleri büyük bir heyecanla izliyoruz.

İzmir’in en köklü okullarından birisi olan Bornova Anadolu Lisesi’nde okuma şansına sahip olan öğrencileriz. Okulumuzun kapısından girdiğimizde andan itibaren omuzlarımızda gururla taşıyor olduğumuz bir gelenekle karşılaştık.

Ülkenin her bir köşesine, her bir derdine dair sorumluluk bilinci… BAL’da okuyarak elde ettiğimiz olanaklara sahip olamayan tüm kardeşlerimize ve insanlığa karşı borçlu olma bilinci… Zorbalığa, çürümüşlüğe boyun eğmeme bilinci…

Eşitlik gibi, özgürlük gibi, laiklik gibi en temel değerlerimize karşı yapılan saldırılara karşı direnme bilinci ve daha fazlası…


Ancak gördük ki okulumuza ilk adım attığımızda sevinçle önümüzde bulduğumuz ve sahiplendiğimiz bu değerler tartışılır, planlı bir biçimde ortadan kaldırılmaya çalışılır olmuş. Koca bir BAL geleneği…

Yani ‘bize’ dair olan her şey…

Yerine koyulmaya çalışılan ise insana yabancı olan her şey… Dincilik, baskı, cehalet…

Bizler okuldan giden müdürün mü yoksa yeni atanan müdürün mü daha dinci olduğunu anlamaya çalışmaktan bıktık. Yolsuzluk yaptığı için sürüleni de gördük, ‘abileriyle’ bozuşup küseni de… Artık bunları takip etmek istemiyoruz.

Padişah yalakalarına sırtını dönen sizler sayesinde bu saldırıların, bugüne kadar ülkemizde iyiye, güzele, doğruya dair biriken ne varsa hepsini hedef aldığını bir kez daha hatırladık.

Aynı şekilde BAL’ın yalnız olmadığını da anladık. Yani memlekete dair sorumluluk bilinci taşıyanların, zorbalığa ve yolsuzluğa boyun eğmeyenlerin, eşitlik, özgürlük ve laiklikten vazgeçmeyenlerin, padişah yalakalarına sırtını dönenlerin yalnız olmadığını…

Bu cesaretle, ilk çağrımız BAL mezunlarına. Bizi yalnız bırakmayın. Gelin okulumuzdan başlayalım. Geçmişi kederle veya vurdumduymazlıkla anmayalım. Bizden sonra gelecek BAL öğrencilerini heyecanla bekleyelim. Onlara utanacağımız bir okul bırakmayalım.

İkinci çağrımız da ülkenin dört bir yanındaki tüm liseli arkadaşlarımıza: Gelin padişah yalakalarına hep birlikte sırtımızı dönelim.

Vefa Lisesi

Vefa Lisesi öğrencileri tarafından yayınlanan bildiride ‘proje okul’adı altında yapılan ‘kısıtlamalar’dan hoşnut olunmadığı ve sessiz kalınmayacağı belirtilerek, “Benzer sorunlardan yakınan diğer okullarla beraber karanlığa sırtımızı dönmeye hazırız!” ifadesi kullanıldı.

Vefa Lisesi öğrencilerinin kaleme aldığı bildirinin tamamı şöyleydi:

144 senelik köklü bir çınar olan ve Atatürk ilke ve inkılaplarından taviz vermeden eğitimini sürdüren Vefa Lisesi öğrencileri olarak ‘Proje Okul’ adı altında okulumuzda yapılan kısıtlamalardan hoşnut olmadığımızı ve bu kısıtlamalara karşı sessiz kalmayacağımızı belirtmek isteriz.

Biz tarihi boyunca ülke menfaatlerini en üst düzeyde tutan, akademik başarılarımızla adımızdan söz ettiren; bilim,sevgi,hoşgörü anlayışından ödün vermeyen ve kendi fikirlerini başka fikirlere saygı duyarak oluşturmuş bir ailenin fertleriyiz.

Farklı siyasi ve dünya görüşlerini bir arada demokratik bir şekilde barındırabilen Vefa Lisesi’nde bu çok seslilik, çok renklilik belli bir güruh tarafından yok edilmeye çalışılmaktadır

Biz ve bizim gibi adından söz ettirmiş köklü okulların son yıllarda maruz kaldığımız baskılara karşı duruşumuzun asla değişmeyeceğini göstermeyi vazifemiz biliriz.

Bu bildiriyi yazma amacımızı özetleyecek olursak;

Vefa Lisesi adıyla bütünleşmiş geleneksel etkinliklerimize engel olunmak istenmektedir. 14 senedir düzenlemekte olduğumuz geleneksel şenliklerin gerçekleştirilmesi, tutar yanı olmayan bahanelerle okul müdürümüz tarafından engellenmiştir.

Eğitim camiasında bir geçerliliği olmayan kişi ve kuruluşların yanlı düşüncelerini öğrencilere empoze etmek amacıyla vermek istedikleri konferanslar okul müdürümüzce desteklenmiş, bütün okulun katılımı zorunlu tutulmuştur.

Her bireyin hür iradesiyle hareket etmesini destekleyen bu koca çınarın öğrencileri, okul müdürü tarafından kılık kıyafet konusunda birtakım tehdit ve aşağılamalarla baskı altına alınmak istenmiştir.

Bütün dayatmalara, tehditlere, aşağılamalara karşı, Vefa’lı öğrencilerin senelerdir oluşturduğu ilkeler doğrultusunda, çizgimizden asla sapmadan bu sorunlara tüm Vefa camiası olarak tepkimizi ortaya koymaktayız.

Benzer sorunlardan yakınan diğer okullarla beraber karanlığa sırtımızı dönmeye hazırız!

Kadıköy Anadolu Lisesi

Yaşananları ‘otosansürle’ anlatan Kadıköy Anadolu Lisesi öğrencilerinin bildirisinde ise “Yandaşlara arkasını dönenlerle, yarımada yokuşunda geçmişi özleyenlerle, Fikret’in mirasını koruyanlarla beraber bu kara mürekkebi dağıtmak için ışığa koşacağız” dendi.

Yaşananları 'otosansürle' anlatan Kadıköy Anadolu Lisesi öğrencilerinin bildirisi

Notre Dame de Sion

Notre Dame de Sion Lisesi öğrencileri de okulda kendilerine yönelik muameleyi eleştirerek, “Çağdaş ve medeni bir eğitim modeli benimsediğini iddia eden okulumuz Notre Dame de Sion, mevcut siyasi konjonktürün her türlü dayatmasını beden politikası ve ifade özgürlüğü üzerinden yeniden kuruyor” dedi.

İzmir Çiğli Fen Lisesi

İzmir Çiğli Fen Lisesi’nde okul idarecilerinin tehditlerinden bıktıklarını belirten öğrenciler şunları yazdı:

“İstanbul’daki arkadaşlarımızın çağrısına cevap veriyoruz ve gerici okul yönetimlerine sesleniyoruz: Arkadaşlarımızla beraber, yan yana, kararlı bir şekilde karanlığın üzerine yürümeye devam edeceğiz! Şimdi tüm liseli arkadaşlarımıza sesleniyoruz; beraber olursak başarabiliriz, yan yana durursak okullarımıza sahip çıkabiliriz. Umudumuzu her zaman korumaya devam edeceğiz ve omuz omuza durarak karanlığın karşısına dikileceğiz!”

Bakırköy Anadolu Lisesi

Bakırköy Anadolu Lisesi öğrencilerince bugün yayınlanan ‘Karanlık zihniyetlere karşı aydınlık mücadelesini sürdüren yol arkadaşlarımıza selam olsun’ başlıklı bildiride şu ifadeler kullanıldı:

“Bakırköy Anadolu Lisesi öğrencileri olarak, ortaçağ zihniyetine sahip, gerici bir kurumla birlikte olmak istemiyoruz. Bilinsin ki hiçbir zaman bilimsel, çağdaş ve laik eğitimden vazgeçmeyecek, okulumuza gerici faaliyetleri ve gerici kurumları sokmaya çalışan her kişiye karşı onurlu mücadelemizi sürdüreceğiz!”

İzmir Atatürk Lisesi

İzmir Atatürk Lisesi öğrencileri de mücadelelerine destek istedi. Bildirilerine Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Gençliğe Hitabe’sinden bir parçayla başlayan öğrenciler şöyle devam etti:


“Düşünmeyen, sorgulamayan, araştırmayan tek tip insanlara dönüştürülmek isteniyoruz. İstedikleri gibi bir nesil yetiştirmeye uğraşıyorlar, istemedikleri gibi olanı sindiriyorlar. Gün geçmiyor ki öğrenciler yeni bir disiplin dosyası haline dönüşmesin. 128 yıllık tarihimizin sesine kulak verin. Hak etmeyen insanların hak etmedikleri koltuklarında, bu okulu hak ederek gelen bizleri köreltmeye çalışan seslerini fark edin. O sesleri kısmaya çalışan bizlere kulak verin. Kulak verin, el verin, hayat verin bu mücadelemize.”

80’lerden Gezi’ye: Eseriniz Gençler


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.