Çocuğunuzu karne notlarına göre değerlendirip yargılamayın!

2015 – 2016 eğitim – öğretim yılının döneminin sona erdiği haftadayız. Karne heyecanı hem çocukları hem de ebeveynleri şimdiden sarmış durumda. Karnende zayıf not var mı, belge alabilecek misin şeklindeki sorular öğrenciler üzerinde stres oluşturmaktadır. Bugünlerde hem velilerde hem de çocuklarda kimi zaman tatlı bir heyecan, kimi zaman ise tatlı bir telaş ve kaygı görmek mümkün oluyor.

Çocuğunuzu karne notlarına göre değerlendirip yargılamayın!

Emsey Hospital’dan Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Uzm. Dr. Fırat Hamidi konuyla ilgili görüşlerini aktarıyor.

Karnedeki notlar bize ne söyler?

Karne, bir öğrencinin o dönem boyunca farklı ders ve beceri alanlarında göstermiş olduğu performansın öğretmenler ve eğiticiler tarafından birtakım ödev ve sınavlar ile sınanması neticesinde oluşan kanaatlerini gösterir. Karnedeki notlar, okul başarısının ya da başarısızlığın göstergesi değildir. Öğrenme sürecinin tek başına karne notları ile değerlendirildiği eğitim sistemlerinde, ebeveynler, notların başarı ya da başarısızlık olarak algılanması hatasına ister istemez düşmektedir.


Karne alan çocuklar ne hisseder?

Karne notları iyi gelen, başarı belgeleri alan çocuklar mutlu olurlar. Ancak akademik başarı alanında sorun yaşayan çocuklar için karne dönemleri kaygı ve korku getirir. Karnedeki kötü notlar çocuğun kendisini başarısız, değersiz, yetersiz hissetmesine neden olabilir.

Anne baba ne hisseder?

Tüm anne babalar çocuklarının başarılı olmasını hatta kendilerinden daha başarılı olmasını ister. Hele ki dönem boyunca çocuğunu okula hazırlayan, birlikte ona eşlik eden, ödevlerinde yardımcı olan ebeveynler karneyi kendi gayretlerinin karşılığı olarak duyumsayabilir, o notların kendilerine verildiğini hissedebilir ve bu durumda, karne anne – babanın karnesi haline de gelebilir. Böyle bir durumda; karnedeki düşük notlar anne ve babalarda hatta ailenin diğer fertlerinde, hayal kırıklığı, üzüntü, başarısızlık, kızgınlık, suçluluk, utanç duyumsamalarına neden olabilir.

Kötü karne notları bize ne mesaj vermeli?

Karnedeki notların düşük olmasının birçok farklı nedeni olabilir. Burdaki temel amaç bu not düşüklüğünün nedenlerini araştırmak ve en nihayetinde var olan problemi çözmek için çaba göstermek olmalıdır.

Öğrencinin kendisinden kaynaklı;

Mental kapasite, öğrenme güçlüğü, dikkat sorunları, uyum sorunları, ruhsal – duygusal sorunlar olabilir.


Anne babadan kaynaklı;

Çatışmalı ilişki, mükemmeliyetçi kişilik, aşırı beklentiler, eleştirel yaklaşımlar, aşırı korumacı sorumluluk almasını engelleyici tutum davranışlar olabilir.

Okul – öğretmen ile ilgili;

Katı tutum sergileyen, mükemmeliyetçi empatiden uzak bir eğitici varlığı, sık sık öğretmen değişimi, öğretmen – öğrenci ilişki sorunları, akran zorbalığı, okulun fiziki şartları vs. olabilir.

Bu nedenle ayrıntılı bir inceleme yapılması ve sorunun temel kaynağının bulunması önemlidir. Ders notlarının kötü gelmesi bu sebeple var olan problemi ortaya koyma ve çözüme ulaşma noktasında anne babaya bir uyarı niteliği de taşır.

Karnenin ödülü – cezası ne olmalı?

Bir eğitim öğretim döneminin sonuna gelinmiş ve neticesinde büyük bir heyecanla karneler alınmıştır. Başarılı, karnesi iyi olan çocuk için bir karne hediyesi beklentisinin olması son derece doğaldır. Aşırıya kaçılmadan, başarının takdir edilmesi, onay görmesi gerekir. Hatta maddi değeri yüksek olmayan hediyeler de alınabilir,  motive edicidir. Karne notları düşük olan çocuklara gelirsek; onlar için verilecek cezaların bir sonraki dönem için pek bir yararı olmayacaktır. Verilen cezalar okuldan ve derslerden soğumasına neden olabilir. Ara tatilde çocuğun hem dinlenebileceği hem de yararlı olabilecek keyifli birtakım faaliyet ve ekinliklerde bulunması ona daha iyi gelecektir. Ara tatil boyunca zorlandığı ders konularında tekrar yapması yeterli olacaktır. Başarıyı ödüllendirmek için yıl sonunu, ya da arayılı beklemeye gerek yoktur. Sınav notu düşük gelen bir çocuğa uygun program ve denetim yapılmalı, hemen akabinde gelecek sınavda notu yükseldiğinde ödülünü anında vermek daha motive edici olmaktadır. Bu durum yolun sonunu beklemekten daha etkili olacaktır.


Nasıl bir yol izlemek gerekir?

  1. Öncelikli olarak karnesini alan çocuğun kendisini nasıl hissettiğini öğrenmek gerekir. Duygularını anlamaya çalışın.
  2. O da sizin gibi bu durumun farkındadır. İletişim kanallarını sürekli açık tutun. Beden diliniz ile onu anlamaya çalıştığınızı hissettirin.
  3. Karnedeki düşük notların hangi alandan kaynaklandığı ile ilgili bir değerlendirme yapın. (çocuk, aile, okul, dışsal faktörler vs )
  4. Karnedeki notlar o dönem boyunca çocuğun o ders ile ilgili göstermiş olduğu performansın eğiticiler tarafından nasıl algılandığını yansıtan bir parametredir. Çocuğun genel ya da diğer alanlardaki performansını yansıtmaz. Notları düşük olan birinin, hayatta başarısız ve yetersiz olacağını ya da notları yüksek birinin hayatta çok başarılı olacağını göstermez.
  5. Beklentiler, çocuğun yeteneğine uygun ve ulaşılabilir olmalı.
  6. Karnede zayıf notlar yüzünden çocuğunuzla iletişiminizi azaltmayın. Ona kızmayın, bağırmayın, suçlamayın, yargılamayın, nasihat etmeyin. Böyle bir iletişim tarzı özgüveninde azalmaya benlik saygısında düşmeye neden olacaktır.
  7. Baş edemediğiniz bir durumda karne notlarının çocuğunuz ile olan ilişkinizi bozmasına izin vermeyin. Çocuğunuz her koşulda sizin güven, sevgi ve ilginize ihtiyaç duyar. Hatta kötü karne getiren çocuğun yanında olduğunuzu hissettirip var olan sorunu çözmeye yönelik yardımcı olursanız, kendini daha iyi hissedecek ve var olan sorunu çözmek daha kolaylaşacaktır. Aksi bir tutum çocuğu okuldan ve sizden uzaklaştırabilir. Unutmayın ki zayıf gelen bir ders notunu düzeltmek bozulan ebeveyn – çocuk ilişkisini düzeltmekten çok daha kolaydır.
  8. Onu yaşıtlarıyla, akranlarıyla, kardeşleriyle kıyaslamayın. Böyle bir davranış kendisini kötü hissettirmekten öteye geçmeyecektir.
  9. Karnedeki düşük notlar yerine iyi gelen notlara ya da davranışlara odaklanın. Başarının tek göstergesinin karne olmadığının farkında olun bunu çocuğunuza da hissettirin. Onun yeteneklerini keşfetmeye çalışın. Birlikte o yetenekleri doğrultusunda yönlendirmeler yapın.
  10. Kendinizi bu konularda yetersiz ve çaresiz hissederseniz; okuldaki rehber öğretmen, psikolog ya da çocuk psikiyatri uzmanından destek alın. 

Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.