Fethullah Gülen’in Yavuz Sultan Selim kaftanı ile halifelik planı

Hakan Şükür ve Ruanda’nın fahri konsolosu İnanç Çiftçi’nin Yavuz Sultan Selim’e ait 500 yıllık kaftanı Fetullah Gülen’e götürme planı iddia edildi.

Ruanda Cumhuriyeti İstanbul Fahri Başkonsolosu iş adamı İnanç Çiftçi ve eski milli futbolcu Hakan Şükür’ün, Yavuz Sultan Selim’in “öldüğümde mezarımın üstüne örtüle” diye vasiyet ettiği 496 yıllık tarihi kaftanı “öpmesi için” 2005 yılında ABD’deki Gülen’e götürmek istediği öğrenildiği belirtildi.

Fethullah Gülen'in Yavuz Sultan Selim kaftanı ile halifelik planı

Hakan Şükür ile Ruanda’nın fahri konsolosu İnan Çiftçi’nin Yavuz Sultan Selim’e ait kaftanı Pensilvanya’daki Fethullah Gülen’e götürmeyi planladıkları iddia edildi.

Cnn Türk’ün haberine göre, Yavuz Sultan Selim’e ait kaftanı örgüt lideri Fetullah Gülen’e götürme çabaları deşifre oldu. Fethullah Gülen’in, Yavuz Sultan Selim’in halifeliğin Osmanlı Devleti’ne geçmesini sağlayan Mısır Seferi’nin dönüşünde giydiği kaftanı öperek halifelik hayaline ulaşmayı hedeflediği ortaya çıktığı ifade edildi. Ruanda Cumhuriyeti İstanbul Fahri Başkonsolosu iş adamı İnanç Çiftçi ve eski milli futbolcu Hakan Şükür’ün, Yavuz Sultan Selim’in “öldüğümde mezarımın üstüne örtüle” diye vasiyet ettiği 496 yıllık tarihi kaftanı “öpmesi için” 2005 yılında ABD’deki Gülen’e götürmek istediği şeklinde bir iddia ortaya atıldı.


Kaftan, Fethullah Gülen’e götürülecekti iddiası!

Fatih Çarşamba’daki Yavuz Sultan Selim Camii’nin 2001 ile 2008 yılları arasındaki imamı olan B.Ç., İnanç isimli bir iş adamı ile Hakan Şükür’ün imam Suat Gözütok Hoca’dan kaftanı istediğine şahit olduğunu anlattığına göre, B.Ç. “Suat Hoca’nın sohbetlerine katılan İnanç isimli kişinin, Suat Hoca’ya; “Hocam, Yavuz Sultan Selim’in kaftanını verseniz, Hocaefendi’ye götürelim, Hocaefendi kaftana yüzünü sürsün, öpsün, geri getirelim” dediğini duydum” dediği şeklinde ifade edildi. B.Ç., kısa süre sonra “Bunlar kaftanı el altından götürecekler” diye endişelenerek dönemin İstanbul Türbeler Müze Müdürü’nü arayarak durumdan haberdar ettiği öğrenildiği belirtildi.


Yavuz Sultan Selim’in kaftanının aradan geçen 10 yıla rağmen neden halen neden türbeye konulmadı?

Fethullah Gülen'in Yavuz Sultan Selim kaftanı ile halifelik planı
Yavuz Sultan Selim’in, Mısır seferi dönüşünde “Vasiyet ediyorum, bu çamurlu kaftan, ben vefat ettikten sonra kabrimin üzerine örtülsün” diyerek vasiyet ettiği kafan halen depoda bulunuyor.

Kaftan, bakım amacıyla türbeden alınarak İstanbul Türbeler Müze Müdürlüğüne teslim edildi. Öte yandan Yavuz Sultan Selim’in kaftanının aradan geçen 10 yıla rağmen halen neden Türbeye konulmadığı da merak konusu.


Yavuz Sultan Selim’in “Mezarımın üzerine örtün” diyerek vasiyette bulunduğu kaftanı 10 yıldır depoda bekletiliyor. Daha önce padişahın kabrinin üzerinde serili olan kaftan, bakım için yetkililer tarafından 2006’da alınmış. Bakım yapıldıktan sonra 2008’de Türbeler ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nün deposuna kaldırılmış. Kaftan, o tarihten bu yana depoda bekletiliyor.


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.