Geri dönüşüm ve teknolojik atık hakkında ne biliyoruz?

TÜRÇEK’ in Genel Sekreteri Kerem Ateş ile Geri dönüşüm nedir ve Türkiye’ de nasıl algılanmaktadır? Geri dönüşebilen materyaller nelerdir? Geri dönüşümün çevreye etkileri, teknolojik ve elektronik atık gibi konularda bilinçli miyiz? Ve geri dönüşümle ilgili eğitim politikalarımız var mı gibi can alıcı konular hakkındaki sorularımıza yanıt aradık.

Geri dönüşüm ve teknolojik atık hakkında ne biliyoruz?

Teknolojik atık ve geri dönüşüm

Teknolojinin her geçen gün gelişmesi, hayatlarımızı da değiştirmeye yer yer kolaylaştırmaya, yer yer de zorlaştırmaya başladı. Bir yandan evlerimizdeki aletlerin, her gün bir üst modeli piyasaya sürülüyor, bir yandan da bozulan aletlerimizi onarmak yerine yenilerini almayı tercih ediyoruz. Peki, bu eskiyen elektronik aletler nereye gidiyor? Tüm dünya artık, evsel atıklarını geri dönüştürmenin yanında, elektronik atıklarını da geri dönüştürüyor çünkü bu atıklar, çevreye zarar vermekle kalmıyor bir yandan da ülke ekonomisine inanılmaz zararlar veriyor.

İşte teknolojinin gelişmesiyle birlikte yükselen, elektronik atık konusunu, bir çevre kuruluşu olan TÜRÇEK’ in Genel Sekreteri Kerem Ateş ile konuştuk ve geri dönüşüm konusunun bilmediğimiz yönlerini ortaya çıkardık.


Röportaj: Kerem Ateş

Geri dönüşüm nedir ve Türkiye’ de nasıl algılanmaktadır? 

Öncelikle geri dönüşebilen madde nedir onu tanımlamak gerekir. Bizim çöp diye attığımız birçok madde aslında yeniden kazanabilen ve geri dönüşüm endüstrisinin hammaddelerini oluşturan materyallerdir. Örneğin, bir cipsin paketi, bir alüminyum kutusu veya pet şişeler, bunlar çöp ya da atık olarak düşünülse de aslında belli endüstrilerin kaynağını oluşturmaktadır. Türkiye’de geri dönüşebilen atık algısı çok değişti, bunda yerel yönetimlerin de etkisi fazla. Geçmiş yıllarda, insanlar, “biz çöpleri ayırmakla mı uğraşacağız” derken, artık ayırabiliyorlar bu anlamda algının değiştiğini söyleyebiliriz. Tabi yeterli düzeyde bir  değişiklik değil ama yine de bu konuda olumsuz konuşmamak lazım. Örneğin son dönemde ev hanımları kızartma yağlarının yakıt olarak kullanılabildiğini konuşmaya başladı, bu da Türkiye’ de bir şeylerin değişmeye başladığını gösteriyor.

Geri dönüşebilecek materyaller nelerdir? 

İlk aklıma gelen ve yıllardır da konuşulan kağıt ve gazeteler. Tabi kağıdın temiz olması gerekiyor; temizden kastım yağ bulaşmamış olması çünkü yağ bulaşmış kağıdın geri dönüşmesi imkansızdır ve bir çöp haline gelir. Bu yüzden temiz kağıtlarla, yiyecek bulaşmış kağıtların da birbirinden ayrılması gerekiyor. Bunun dışında pet şişeler, plastik şişeler yani petrol türevi artıklar, en önemli geri dönüşüm ürünlerinden biri de camdır. Çünkü cam üretimi çok ciddi bir enerji maliyetini gerektirir ki enerji açığı son yıllardaki en büyük problemlerden biri. Bu  yüzden camın geri dönüşümü çok önemli ama bunda da camın çok temiz olması gerekiyor. Kartuşlar, elektronik atıklar, yani içinde devre içeren her türlü cihaz flashdiskler de dahil olmak üzere, geri dönüştürülebilir. Cips paketleri, alüminyum folyolar, meşrubat kutuları, kısacası yediğimiz içtiğimiz, tükettiğimiz her şey, deterjan paketleri de dahil aslında geri dönüşebilir. Hatta geri dönüşemeyen “yekpan” dediğimiz maddeler de yüksek basınç ve sıcaklıkta bastırılıp sunta veya yalıtım malzemesi  haline getiriliyor. Yani onlar da bir anlamda geri dönüştürülmüş oluyor. Kısacası tüketilen her madde yeniden kullanılabiliyor.

Geri dönüşüm çevreye ne kazandırır? 

Klasik bir mantık vardır, “benim iki tane kağıdı çöpe atmamam ne kazandıracak” diye. Aslında bunun çevresel boyutundan öte, çok ciddi bir ekonomik boyutu var. Çevre örgütlerinin atladığı nokta da bu, sadece çevre dediğinizde ciddi bir hassasiyet yaratamayabiliyorsunuz ancak, ekonomik boyutu işin içine girdiğinde daha sıcak bakabiliyorlar. Örneğin, cam imalatında fırının 1000 derece olması gerekiyorsa, geri dönüştürülmüş camda bu ısı 600 derece oluyor. Aradaki bu 400 derecelik fark ciddi bir  enerji tasarrufu sağlıyor, o fabrikanın tasarruf yapması da ülke ekonomisini etkileyen bir durum. Böylece hem ekolojik hem de ekonomik ciddi olumlu etkiler sağlıyor.

Mesela kağıt geri dönüşümü orman endüstrisinde ağaca olan baskıyı azaltıyor. Aynı şekle kağıt üretimi için kullanılan kimyasalların da daha az olmasını sağlıyor, fabrikanın bacasının salgılanan gazın daha az olmasını sağlıyor. Yüzey sularına  bırakılan, arıtmalı veya arıtmasız sularda azalma görülüyor. Dolayısıyla çevreye daha alt sınırda bir kirlilik yayılmış oluyor. Bu yüzden de geri dönüşüm çok önemli.  

Elektronik atık nedir?  


Elektronik atık Türkiye’ de çok yeni bir kavram. Aslında 6 yıldır işlenen bir konu ancak son üç yıldır  çok işlenen bir konu. Dediğim gibi, içinde devre içeren herhangi bir materyal elektronik atıktır. Bu, cep feneri de dahil he şeyi içerir. Walkman, CD çalar, fön makinesi, ketıl vs. beyaz eşyalar, bilgisayar parçaları, aklınıza gelebilecek tüm elektronik eşyalar. Bunların içindeki parçaların bir kısmı, geri dönüşüm için getirildiğinde elden geçirilip kullanılabilecek durumda olan devreler, yeni cihazlarda kullanılmak üzere ayrılıyor. Bunun dışında, devrelerde kullanılan bazı değerli metaller oluyor, bunlar eritilip elektronik hammadde olarak kullanılıyor. Dolayısıyla bu da, hem çevreye hem de ekonomiye ciddi yararlar sağlıyor.

Elektronik atık çöpe atıldığında ne olur?

Bazı elektronik atıklar zehir içerebiliyor, mesela bilgisayar monitörlerinin içindeki tüpler belli zehirler içerebiliyor. Bunun dışında, toprakta ciddi bir kirliliğe yol açıyor çünkü bunların yok olması, yüzlerce binlerce senelik süreçleri gerektiriyor. Bir  de mantık olarak, geri-dönüştürülebilecek bir maddenin toprağa karışmaya bırakılması çok saçma. Bu yüzden elektronik atıkların geri dönüşümü de çok önemli.

Bu konuda başlangıç noktası Almanya. Exitcom isminde, bir firma vardı ve Doğa Elektronik, atıkları Almaya’ ya yolluyordu. Şu anda Türkiye bu konuda nerede dersek, AB uyum süreciyle birlikte; ilkel atıklarla ilgili yönetmelik, hava kirliliği ile ilgili yönetmelik, atık yönetmeliklerinin hepsi bu süreçte Türkiye’ deki yönetmeliklere girmiştir dolayısıyla, bunlar zaten Avrupa’ da uygulanan şeyler. Bu anlamda söyleyebileceğimiz bir şey daha var, Türkiye’ de yasalar yeterince iyi ancak, bunların uygulanmasında aksaklıklar olabiliyor. Ambalaj atıklarının geri dönüşümü gibi bir çok konuda kanunda yenilikler yapıldı ve bu konu özel sektöre havale edildi. Bu şirketler bakanlık adına bu işleri yürütüyor. Dolayısıyla bu işten ekonomik katkı sağlayacakları için bu işlerde bir hızlanma söz konusu. Bu bizim için geri-dönüşüm konusunun devamlı gündemde kalması açısından bir avantaj.

Geri Dönüşüm konusunda eğitim politikaları var mı? 

Bu, Bakanlık ile sivil toplum kuruluşları arasında bir koordinasyonla birlikte yürütülür. Çevre Orman Bakanlığı, “ÇEP” adında bir proje başlattı ve bu seneki tema da, atıklar. Bu kapsamda İstanbul’daki tüm okullara gidilerek çeşitli eğitimler verilecek. ÇEP’ in bir kolu da TÜRÇEK olarak biziz, Anadolu Yakasında biz bu işleri yürütüyoruz. Atık konusunda bu sene vurgulanan iki konu var; birisi bitkisel yağların geri dönüşümü, diğeri de elektronik atıklar.  Biz mesela, bu felsefeyle büyümedik ama yeni bir nesil bu şekilde büyürse, belki geri dönüşümün olmadığı bir hali unutabiliriz. Mesela biz çocukken de, evlerde sobalar vardı ve yenilip içilen her şeyin ambalajı  sobaya atılırdı, çok zaman sonra bunun ne kadar yanlış olduğunu gördük. Bu nesillerce böyle devam etmiş bu yüzden bizden sonraki nesillere de bunun doğrusu öğretilmeli. Bu noktada anaokulu süreci çok önemli. Diğer yandan, sivil toplum örgütlerinin insanlara, bir atığı hangi kutuya atacağını göstermesi gerekiyor. Mesela sokaktaki pil kutularının içinden, peçeteler, sigara izmaritleri çıkabiliyor. Cam kumbarasının içinden, kağıt veya evsel atıklar çıkabiliyor, bu yüzden kumbara koymak da çok önemli değil. İnsanlara bunun ne şekilde ve neden kullanıldığını da anlatılması lazım. Örneğin Kadıköy’ de Paşabahçe’nin bir cam kumbarası vardı, ancak kaldırdılar çünkü açtıklarında cam dışında her şey olduğunu söylediler. Bu yüzden o kumbaraları koymak da çözüm değil.  Bu noktada, bizim anaokullarında ve ilkokullarda yapacağımız proje bunları kapsıyor. Okullara küçük kumbaralar koyulacak, onlardan atıklar toplanacak, eğitim seminerleri yapılacak, çocuklara belgeler dağıtılacak.

Bunun dışında, elektronik atıklardan sanat eseri yapma gibi projeleriniz var mı? 

Bu konuda çalışmalar yapan Fazilet Karaca var. Bizim Akas Ulusal Gençlik Eğitimi var ve bu sene yine atık konusunu işlemeyi düşünüyoruz. Bu konuda bir sergi yapmıştık;evsel atıklardan her türlü sanat eseri veya tekrar evde pratik olarak kullanılabilecek nesneler üretmişti. Bunun dışında gönüllü üyelerimizin yaptığı bazı sanatsal çalışmalar oluyor.

Geri dönüşüm konusunda son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı? 


Geri dönüşüm konusunda en önemli şey, doğru atığın doğru kumbaraya atılması, çünkü iyilik yapmak isterken çok daha büyük zararlara sebep olunabilir ve ülke olarak bu konuda hassas olmamız gerekiyor. TÜRÇEK’e kızartma yağları dışında her türlü atık getirilebilir, biz buradan gerekli merkezlere bu atıkları yolluyoruz. Biz bu çalışmayı bir sosyal sorumluluk çalışması olarak başlattık ve bilincin daha da artarak hem çevreye hem de ülke ekonomisine katkı sağlamasını istiyoruz.