Petrol fiyatlarında gel gitler yaşanıyor. OPEC’in gücü sorgulanmaya başladı. Küresel petrol ve gaz piyasaları bıçak sırtından kurtulabilecek mi?
Tehlike henüz atlatılmadı
Geçtiğimiz haftalarda dünyanın en büyük petrol şirketlerinden gelen kötü çeyrek dönem sonuçları, petrol sektörünün üzerindeki kara bulutların henüz tam olarak dağılmadığını gösterdi. KPMG Türkiye çalışmasına göre, iyimser olmak için de nedenler yok değil. Petrolün varil fiyatının yeniden 50 dolara doğru yönelmesiyle birlikte petrol piyasalarında da canlanma izleri görülüyor.
KPMG Türkiye’nin, aylık olarak küresel petrol ve gaz piyasalarında gelişmeleri analiz eden çalışmasına göre jeopolitik riskler petrol fiyatlarında belirleyici bir güç olmaya devam ediyor. Rusya, ABD ve OPEC gibi bazı önemli petrol üreticisi ülkeler fiyatların yeniden yükselmesini sağlayacak, sürdürülebilir bir küresel arz seviyesi konusunda bir türlü anlaşmaya varamıyor. Sonuç olarak, küresel enerji piyasaları hâlâ ilgi ve merakla takip edilecek bir alan olma özelliğini sürdürüyor.
Petrol fiyatlarında gel-gitler yaşanıyor
KPMG çalışmasında ham petrol fiyatlarında gelgitlerin yaşanmasının nedenleri şu şekilde açıklandı: “Petrol kuyusu sayısındaki keskin düşüşe ve çok sayıda Kuzey Amerikalı kaya petrolü üreticisinin iflas etmesine rağmen ham petrolün üretim seviyeleri şaşırtıcı bir şekilde güçlü kaldı. Diğer taraftan, petrol üretimi merkezlerindeki kesintisiz rekabet, ABD’nin yüksek miktarda ham petrol üretimi ve umut vermeyen küresel ekonomi, uluslararası ham petrol fiyatlarının belirlenmesinde etkili oluyor.”
OPEC’in gücü sorgulanmaya başladı
Çalışmada OPEC üyesi üreticiler ile OPEC dışı üreticiler arasında Doha’da yapılan görüşmelerden bir sonuç çıkmamasının OPEC’in gücünün sorgulanmasına neden olduğu belirtilerek, “Bunun sonucunda Brent tipi ham petrolün gelecek piyasalarındaki varil fiyatı bir gecede 44 dolardan 41,99 dolara geriledi, üstelik ‘ayı piyasasında’ uzmanlar aşağı yönlü hareketin devam edebileceğini öngörüyorlar” yorumu yapıldı.
KPMG analizinde “Pek çok piyasa analisti üretimin dondurulmasından umutlu olmasına rağmen bir anlaşmaya varılamamış olması, OPEC’in fiyat istikrarını sağlamak için önde gelen petrol üreticilerini yönlendirebilme gücünün daha şiddetli bir şekilde sorgulanmasına yol açıyor” denildi.
Gaz ve petrolde arz tarafında öne çıkanlar
KPMG çalışmasında gaz ve petrolde arz tarafında öne çıkan gelişmeler şu şekilde yer aldı:
“Ham petrol fiyatları Mart ayının başında üç aylık dönemin en yüksek seviyesine çıkarak daralan arz karşısında canlandı. Koordine üretim faaliyeti ve ABD dolarının zayıflaması üzerine yeni üretici konuşmaları yapıldı. (IEA)
OPEC ham petrol üretimi, İran’a uygulanan yaptırımların kaldırılması ve sevkiyatın ciddi oranda artmasına rağmen Irak, Nijerya ve BAE’nin yaşadığı kayıplarla birlikte Şubat ayında 90 bin varil/gün azalarak 32,61 milyon varil/gün’lük güçlü bir seviyeye geriledi. OPEC’in en büyük üreticisi olan Suudi Arabistan, arzları istikrarlı bir seviyede tutuyor. (IEA)
Dünya rafineri üretimlerinin 2016’nın ilk çeyreğinde 79,1 milyon varil/gün seviyesinde gerçekleşmesi bekleniyor. Bu durum OECD rafineri üretiminin zayıfladığını ve ilk çeyrekte bir zirve kayması yaşanacağını gösteriyor. 2015’in son çeyreğinde yıllık büyüme, stok birikimlerinin arasında ve dünya petrol talebindeki büyümenin yavaşlamasıyla birlikte 1 milyon varil/gün değerinin altına düştü. (IEA)”
Dünyada petrol talebi değişmeyecek
KPMG çalışmasında gaz ve petrol piyasalarının talep tarafında öne çıkanlar şu şekilde sıralandı:
OPEC’in aylık raporunda, ham petrole duyulan talep artışına dair genel tahminin 2016’da günlük 1,25 milyon varil seviyesinde kalarak değişmeyeceği öngörülüyor. OPEC dışındaki üreticilerden gelen, arzın 700.000 düşeceğine dair tahmin daha şüpheli bir duruma girdi. (OPEC)
Başta ABD ve Çin olmak üzere talep artışındaki keskin yavaşlamalar, küresel büyümeyi bir önceki yıla kıyasla 2015’in dördüncü çeyreğinde 1,2 milyon varil/gün seviyesine düşürerek, 2015’in üçüncü çeyreğindeki – beş yılın neredeyse en yüksek seviyesi olan – 2,3 milyon varil/gün’ün oldukça altına itti. 2016 için yaklaşık 1,2 milyon varil/gün artışı tahmin ediliyor. (IEA)
Analistlere göre piyasalar 2017’de dengelenecek
Çalışmada analist tahminlerine de yer verildi: “Brent tahminlerinde, tahmin dönemi boyunca son aydan bu yana pek hareket görülmedi. Analistler 2017’de piyasanın dengelenmesinden önce arz yönündeki tehditlerin 2016’da devam edeceğini ve sermaye giderleri kesintilerinin ve düşük atıl kapasitenin Brent’i desteklemesiyle, orta vadede fiyatların eski haline geri döneceğini öngörüyor. Artan stokların yarattığı tehdit, artan OPEC arzı ve küresel ekonomideki muhtemel talep düşüşü ciddi risk alanları olarak görülüyor.”
Gaz piyasalarında arz fazlası devam edecek
KPMG çalışmasında doğal gazla ilgili analist tahminleri ise şu şekilde yer aldı: “Henry Hub tahminleri, geçtiğimiz aydan bu yana çok az değişti. Pazarda arz fazlası yaşanmaya devam ediyor ve bunun yakın gelecekte devam edeceği öngörülüyor. Rekor seviyeye ulaşan stok seviyeleri, 2016 yılında yavaşlayan arz artışı ve yüksek gaz talebinin önüne geçerek büyüyen stok fazlalığıyla birlikte gaz fiyatları üzerinde tehdit unsuru olacak.”,
Yaz dönemi etkileri beklentileri pozitife çevirdi
Çalışmada, Avrupa’da dağıtım ve satış sektörünün geleceğine yönelik tahminlerin iyimser olduğu belirtilerek, “2015 yılındaki zirvenin geride kalmasına ve petrol sektöründeki güçlü toparlanmanın belirsiz bir şekilde sürmesine rağmen, Avrupa dağıtım ve satış sektörü 2016 boyunca istikrarlı bir şekilde güçlenmeye devam ediyor. Özellikle ABD’de araç kullanımının arttığı yaz döneminin yaklaşmasıyla birlikte, rafinericilik kâr marjlarındaki genel görünüm ve beklentiler de pozitif seyrini koruyor. Terminal kullanımı tüm kilit arz ve ticaret noktalarında yüksek seyretmeye devam ediyor ve perakende satış kâr marjları da büyük ölçüde makul seviyelerde görünüyor” yorumu yapıldı.
Asya enerji pazarı iyi bir dengeye sahip
Çalışmada Kuzey yarım kürede yaz etkisi başlarken, Asya petrol ürünleri pazarı hâlâ ılık kışın, yani fazla gaz yağı ve akaryakıt stoklarının etkisi altında olduğuna dikkat çekildi. Raporda şu yoruma yer verildi: “Orta damıtık yakıtlar segmentinde ise ilginç bir dinamik etkin: Benzin ve hafif ürün kâr marjları ara sıra yukarı yönlü hareketler yapsa da, yukarıda bahsettiğimiz arz fazlası nedeniyle sonuçta olduğu yerde sayıyor. Şu anda rafinerilerin bozduğu denge, zaten aşırı arz bölgesinde olan bir pazarda hafif ürün üretim miktarlarını (ve kârlarını) artırmak ile sürekli artan orta damıtık ve artan stoklarını daha da büyütmek arasında kurulmuş durumda.”
Afrika enerji pazarı yarışını Türkiye kazandı
Türkiye’nin enerji açığını İzmir kapatabilir
Türkiye’nin yeni enerji kaynağı kaya gazı mı?