Yine terör: Kule iniş izni istiyorum!

Durdurun ülkeyi, durdurun komplo teorisyenlerini, durdurun bağnaz dincileri, teröristleri, hiçbir şeyden memnun olmayan sosyalistleri, öfke saçan faşitleri, sosyal medyada bitmek bilmeyen tatil resimlerini… Durdurun hepsini, durdurun dünyayı kule, inmek istiyorum.

Yine terör: Kule iniş izni istiyorum!

Nedir terör? Kimdir terörist? Neden terör örgütü?

Bu soruların cevabını kadim kitaplarda, alt başlıklarda, satır aralarında filan okumaya gerek yok. Terör, latin kökenli dillerden gelir ve korku demektir. Bu korkuyu salmak için eylem yapana da terörist denir.

Teröristin ne olduğu cepte. Biraz da teröristlerin kim olduğundan bahsedelim. Gene, yine, yeni ve yeniden gündemimizde terör varken.


Atatürk Havalimanı’na saldırıp masum insanları katledenler, canlarına kastedenler terörist. Buna şüphe yok. Formül tutuyor. Hepimize, tüm ülkeye, özellikle de orada bulunan insanlara korku saçtılar. Şimdi gelelim sıradakilere;

Çiçekli taçlar yerine isyanlarını, nefretlerini, üzüntülerini Snap atan con con kardeşlerim… Berkcan’lar, Işınsu’lar köpek yalama efekti yerine gerçekten sosyal bir şey paylaştıklarında ben çok korkuyorum mesela. Artık instagramda mükellef sofra fotoğrafları, deniz – kum – güneş üçgeniyle atılan, “Living life is living bıdı bıdı” özlü sözleri yerine siyah kareler var. İnsanların bu sert geçişleri de beni korkutuyor. Hele ki yarın yeniden manzaraya karşı, kuma gömülmüş ayak resimlerinin paylaşılacak olması daha da korkutuyor beni.

O zaman bu da terör. “Dua etmek” yerine, #prayforistanbul kullananlar. Bunlar da Türkçe’yi katlediyorlar. İlla insan mı katletmek lazım? Dualar tükendiyse demek ki işimiz “pray”lere kaldı. Bu daha da korkutucu. E formüle göre sen de teröristsin kendini şirin zanneden Merve. Bugün siyah kare yarın arkadaşlarla meyhanede olan Burak. Siz de teröristsiniz.

Komplo konformisti…

Bir de her kötü olayı “devlet yaptı”ya bağlayanlar var. Ben bunlara “komplormist” diyorum. Komplo konformisti… Bir olay mı oldu? Kötü mü? O zaman bağlayın “Başbakan, Cumhurbaşkanı yapmıştır” diye oh değme keyfime. Bu ne rahatlık güzel dostum? Sen baya yolunu bulmuşsun. Nasıl su güzel mi oralarda? Buralar biraz soğuk ve karanlık çünkü. Her şeyden şikayet edip çözüm üretmeyen, işin kolayını bulup “MİT patlatmıştır, Erdoğan telefon açmıştır, paralel yapmıştır, geziciler ayartmıştır” diye otomatik cevap veren farklı ideolojilerden gelen kardeşlerim; sen, o, öteki aynı fark etmez.


Kendini farklı filan hissetme lafta farklı özde aynısın. Senin kadar bu ülkenin yarınını katleden ve geleceğe korkuyla bakmamıza neden olan yok çünkü. Hem dehşet hem korku salıyorsun. Başka da bir işe yaramıyorsun zaten. O zaman gene formül tutuyor. Sen de teröristsin.

Milliyetçiliği terörist öldürme sanatı sanan Anadolu Kızılderili’si kardeşim. Saklanma arkalarda. Düşündün mü hiç? Terör örgütüne katılan olmazsa terörist de olmaz. Hiç buradan baktın mı? Bakmazsın. Ne işin olur senin öyle derin düşünceler, uzun vadeli planlarla. Bozulduysa at, kızdırdıysa öldür. Sonuçta ölüm ölüm dediğin nedir ki gülüm? Ben Kurtlar Vadisi izleyerek, Deli Yürek benimseyerek büyümüşüm.” Vicdanın yoksa, ilk aklına gelen iletişim kurmak yerine ayırt etmeksizin öldürmekse dinlemeden yargılamak o kitaplar dolusu kadim ideolojinden anladığın tek şeyse, hiçbir farkın yok dostum. Sen de teröristsin!

“Memlekette her şey kötü. Burada yaşanmaz. Batırdılar ülkeyi. İfade özgürlüğü yok!”

Oyyyy en tatlış olanlar var bir de. Oto – şikayet sosyal demokratları… Favorim. “Memlekette her şey kötü. Burada yaşanmaz. Batırdılar ülkeyi. İfade özgürlüğü yok!” diyen ama kendi içinde bile birlik kuramayan yolun solundaki biraderim. İfade özgürlüğü olsa ne olacak ki? Neyi ifade ediyorsun da bir şeyleri değiştiriyorsun? Konuşmaktan başka ne işe yarıyorsun? Kendi kendine, sadece senin anladığın kelimelerle bağırıp kendini ülkenin geri kalanından soyutlayınca bir sabah uyanıp tüm işçilerin kardeş olacağını mı sanıyorsun?

Elbette bunu sanmayacak kadar kültürlü ve entellektüelsin. En acıklısı da bu ya zaten. Sen her şeyi bile bile, göre göre gene de hiçbir şey yapmıyorsun. Hem bizi hem kendini bölüyorsun. Sen de teröristsin kaçma!

Peki ben? Bak şikayet ediyorum her şeyden, herkesten. Birazdan kalkıp para kazanmak için gene işe güce dalacağım. Akşam Avrupa kupası maçına bakacağım. Haberleri izleyip üzüleceğim ama bunu değiştirmek için, insanlara vicdanlı olmayı, ahlakla anlatmak adına hiçbir şey yapmayacağım. Herkese laf çarpıyorum buradan sanki ben çok bir şey yapıyormuşum gibi. Sıradaki terör eylemine kadar sanki hiç bunlar yaşanmamış gibi susacağım. Sonra, “Yine mi bomba patlamış?” diye soracağım. “Yine mi?” Sonra insanlar gömülecek, aileler üzülecek ve her şey başa dönecek. Bunlara engel olamıyorsam, kimseye dokunamıyorsam o zaman ben de korkuyu ve dehşeti sessiz kalarak destekliyorum. Lan o zaman ben de teröristim!


Ülkede herkes terörist olduğuna göre slogansız şekilde dağılabiliriz. Kule, durdur bu ülkeyi, durdur koltuğunda oturup satranç oynayan zavallı politikleri, durdur büyük insanların oyunlarına alet olan küçük cahilleri, durdur bizi kule. Müsait bir yerde inelim.


Özgür Uysal
12 Yapım şirketinin yöneticisi. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi lisans, Bilgi Üniversitesi Medya ve İletişim Sistemleri Yüksek Lisans diplomalarına sahip. Cosmopolitan dergisinde Seks ve İlişkiler üzerine yazıyor, Kadıköy Life ve Tourmag dergisilerinde konuk yazar olarak röportajlar yapıyor.