Yorgun Türkiye: Şimdi sıra nerede?

Terörün kanlı yüzü İstanbul’da bir kez daha sahne aldı. Bütün Avrupa’nın ülkemize girip çıktığı 2 dev kapıdan birisinde elini kolunu sallaya sallaya gezen, kalaşnikofla etrafı tarayan, sonrasında kendini patlatan canlı bombaya tanık oluyoruz. Sayısı şu an net olarak açıklanamayan canlı bombalar ülkenin en büyük havalimanına girip masum insanların canını alıyor. Yorgun Türkiye: Şimdi sıra nerede?

Şimdi sıra nerede?

Ülkemizde ne yazık ki belirli zaman dilimlerinde olağan patlamalar yaşanıyor. Bizler de artık bunları yadırgamadan olayları oluş sırasına göre yaşıyor hayatımıza devam ediyoruz. Patlama oluyor, yayın yasağı geliyor, sosyal medya yavaşlıyor, siyasetçiler sabit açıklamalarını yapıyor, cenazeler kalkıyor, hayat normale dönüyor! Bu kısır döngü belirli periyotlarla yaşanıyor, biz de ülke olarak buna sessiz kalıyoruz.

Savunamıyoruz…

Canlı bomba eylemleri ülkemizin çeşitli noktalarında, eylemcilerin hep başarılı olduğu bir aktivite halini aldı. Canlı bomba eylemcilerinin işi hep rast gidiyor, istedikleri her şeyi yaparak planlarını tıkır tıkır işletiyorlar. Güçsüzleşiyoruz, ne yazık ki ülkemizi savunamıyoruz. Terör örgütleri istedikleri zaman istedikleri kötülükleri yapabiliyorlar. Her patlamanın ardından hep aynı sorular akla geliyor ancak çözüm yolu hiç birisinde bulunamıyor. Şu durum açıkça gösteriyor ki; bu ülkede güçsüzüz, güvende değiliz, insanlar panik içerisinde yaşıyor, bir dakika sonrasındaki olası tehlikeye karşı en küçük bir savunma planımız yok.


Zamanlama sorgulatıyor

Rusya ve İsrail ile olası barış adımlarının atılmaya çalışıldığı şu günlerde yaşanan Atatürk Havalimanı terör saldırısının zamanlaması insanları şüphelendiriyor. Komşularla ilişkilerin iyiye gitmeye başladığı, buzların yavaş yavaş çözüldüğü şu kritik günlerde yaşadığımız bu olay “planlı şeyler mi gerçekleşiyor” sorusunu akıllara getiriyor.


Turist sıkıntısı artarak devam edebilir

Türk hava sahasına giren Rus uçağının düşürülmesi ve turizmin olumsuz etkilenmesinden sonra Rusya ile olan sıcak ilişkiler sıkıntılarımızı çözecek mi diye düşünüyorken, Atatürk Havalimanı’nda yaşanan patlama bırakın Rusya’yı Türkiye’ye her ülkeden gelen turistlerin oranını daha da azaltacak. Kendimizden düşünelim; bir ülkeye gidiyorsunuz, havalimanında canlı bomba eylemi gerçekleşiyor, yaşarsanız koşturuyorsunuz, korku, panik… Sıradan bir insan hayatta kaç defa yaşar ki bu anı… Bunu yaşayan turistler haklı olarak Türkiye’yi bir daha tercih etmiyor.


İnsanların; yeme, içme ve barınmadan sonra gelen güvende olma ihtiyacı ülkemizde yaşayamadığımız bir durum halini aldı. Psikolojisi öyle kötü nesiller yetişmeye başlayacak ki balon patlamasından korkar hale geleceğiz. Her patlamadan sonra olduğu gibi yetkililere bir kez daha sesleniyoruz; Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşanan şu kötü algıyı artık bitirin, insanların korkmadan gezebileceği, mutlu bir hayatta yaşama hakkını ellerinden almayın. Şu ülkede artık tesadüf ölümler olmasın, bunun için en yukarıdan itibaren herkes elinden geleni yapsın. İlk maddeniz güvenliği sağlamak olsun. Bunu hak ediyoruz, herkes elini taşın altına koysun artık!..

Yaşam olduğu sürece umut vardır

Atatürk Havalimanı’nda saldırı: 41 ölü, 239 yaralı