Yaşam olduğu sürece umut vardır

5 dakikaların, 1 saatlerin, 2 günlerin içinde umudu büyütelim. Bir gün daha fazla yaşayacak kadar şanslıyız madem aynı şansı taşımayanların isimlerini haykıralım sokaklarda. Anaların gözünden inen her bir damla yaş için biraz daha gür çıksın sesimiz!

Yaşam olduğu sürece umut vardır atatürk havalimanı terör saldırısı patlama istikrar

Hayatta kaldığımız için kendimizi “şanslı” saydığımız hayatlarımız var farkında mısınız?

Atatürk Havalimanı’ndaki patlamanın ardından bir görsel paylaşılmış Twitter’da. Son bir yıl içinde yaşanan patlamaları yazmışlar alt alta. Solda tarihler yanında mekanlar. Bir de tüm dünya basını manşetlerine taşımış ölü ve yaralı sayılarını. Hiçbiri ardında bıraktıklarını yazmamış, hiçbiri bu kaos ortamının nasıl oluştuğunu yazmamış. Başkanlık hayalleri dememiş, sömürü dememiş, egemenlik dememiş…

Ayda bir, iyi misin diye arayan arkadaşlarım var çünkü 5 dakikayla, 1 saatle, 2 günle bombaların omzumdan sıyırıp geçtiği bir hayatım var. Ve bu yüzden de kendimi “şanslı” saydığım bir hayatım var.


Hayatta kaldığımız için kendimizi “şanslı” saydığımız hayatlarımız var farkında mısınız? Kıl payılarla nefes almaya devam edebildiğimiz hayatlarımız var farkında mısınız?

Bir o kadar da “şanslı” olmayanlarımız var. Yitip giden evlatlar, analar, sevgililer, yoldaşlar var…

Katliamlar alt alta yazılıyor; peki acıları yazabiliyor muyuz bu kadar kolay?

Tırlarla silahlar taşınırken, halkların üzerine bombalar yağdırılırken susanların baş sağlığı dilemede üstlerine yok biliyoruz. İktidar hırsları uğruna ölen de feryat eden de biziz biliyoruz.

Her gün bombalarla uyanıyoruz, “İyi misin?” mesajları atıyoruz.

İyi olamıyoruz. İyi olamayız. İyi olmayalım!..

Bir avuç asalağın egemenlik hayalleri uğruna yaptıkları katliamlar tüm dünyayı kana bularken iyi olmayalım. Kelimeler düğümlensin boğazımızda, kalbimiz sıkışsın ve öfkemiz büyüsün. İyi olmayalım ama kalbimizin kenarında duran küçük umut çiçeğini unutmayalım, sımsıkı sarılalım ona, sulayalım büyütelim her gün biraz daha. Öfkemizle, acımızla, gözyaşımızla besleyelim.

1 Kasım’dan sonra gelen bir “istikrar” açıklaması vardı hatırlar mısınız?

Bombalar patlıyor, istikrar devam ediyor.

16279087705_e4476d8610_c

7’sinden 70’ine insanlar öldürülüyor istikrar devam ediyor.

Ana karnında bebekler kurşunlanıyor, çocukların ölü bedenleri kıyıya vuruyor, onlarca çocuk bir vakfın çatısı altında tecavüze uğruyor, her gün işçiler işçi cinayetine kurban gidiyor ve istikrar devam ediyor.

Açlık sınırı, yoksulluk sınırı ve istikrar devam ediyor.


Tutuklamalar, baskılar ve istikrar devam ediyor.

Neyin istikrarı olduğunu görmedik mi yeterince?

Zorbalığın, vahşetin, caniliğin istikrarı değil de ne bu…

Bombalar patlıyor istikrar devam ediyor.

İstikrar devam ediyor ama umut da devam ediyor. Gezi Direnişi‘nin son zamanlarında söylenen bir söz vardı: “Biz bitti demeden bu daha başlangıç!”

Biz henüz bitti demedik, henüz hiçbir şey bitmiş değil. Çünkü umut var, çünkü yaşam olduğu sürece umut vardır.

İstikrarlarına karşı umuda sarılın.

Zorbalığa karşı umuda sarılalım.


5 dakikaların, 1 saatlerin, 2 günlerin içinde umudu büyütelim. Bir gün daha fazla yaşayacak kadar şanslıyız madem aynı şansı taşımayanların isimlerini haykıralım sokaklarda. Anaların gözünden inen her bir damla yaş için biraz daha gür çıksın sesimiz!

Atatürk Havalimanı’nda terör saldırısı sonrasında son durum


Deniz Akdeniz
Başkent Üniversitesi Sosyal Psikoloji'de yüksek lisansımı yapıyorum. Boş buldukça aklımı kurcalayan konularla ilgili yazmaya çalışıyorum. Burası benim için sesli düşündüğüm, düşünürken fikirlerimi tekrar tekrar şekillendirdiğim bir alan.