20 Temmuz Çarşamba günü 01:56 da 27 derece Oğlak Burcunda bir dolunay gerçekleşti. Dolunay anında gökyüzünde 2 derece İkizler burcu yükselmekte ve yöneticisi Merkür ise Aslan burcunda bulunmakta. Merkür, Venüs ile kavuşum halinde ve haritanın evimizi, yuvamızı, ailemizi anlatan alanında bulunuyor.
Dolunay anının haritasında Ay Oğlak burcunda ve uzak yerleri, yurt dışını, hukuksal konuları, hayat felsefemizi ve yabancılarla olan ilişkilerimizi anlatan 9. Alanda; Güneş ise Yengeç burcunda ve eğitim, iletişim, yakın çevre ve kardeşlerimizi anlatan 3. alanda. Ancak haritaya bir kez de whole sign baktığımızda Güneş maddi ve manevi kazanımlarımızı anlatan, gelirlerimizi, verdiğimiz borçları,kendimize verdiğimiz değer, taşınabilir mallarımız ve maddi durumumuzu anlatan 2. evde.
Haritaya bu açıdan bakarsak sanırım büyük resim biraz daha netleşebilir zihnimizde. Bu durumda ise Ay 8. alanda yani kredi, borç, alacak – verecek, miras, vergi borçları, ortaklıktan elde ettiğimiz kazançlar, eşimizin gelirleri ile ilgili konuları anlatan bir konumda olacak.
Bu dolunay maddi ve manevi değer arayışımıza, kendi değerimizle ilgili sorgulamalarımıza, Yengeç – Oğlak ekseninde gerçekleştiği için de iş – kariyer – sorumluluk ve aile – yuva – güvenlik konularına vurgu yapıyor.
Maddi konularda denge sağlamak gündem maddemiz olabilir, ailemizde yuvamızda, ülkemizde güvenlik içinde olduğumuzu hissetmeye yoğun bir ihtiyaç duyabiliriz.
4 Temmuz tarihinde Yengeç burcunda bir yeni ay olmuştu hatırlarsanız, bayramdan bir gün önce gerçekleşen bu yeni ay aile ve yuva konularına vurgu yapmış, bizi bu konularda yepyeni başlangıçlar yapmamız ya da yeni kararlar almamız yönünde destekleyen enerjiler sunmuştu gökyüzü. Bu dönemde adımlar atılmışsa, yeni tohumlar ekilmişse işte bu dolunay da geçmişte başlattığımız girişimlerin sonuçlanmasına, bir dönemin sona erip bazı şeylerin görünür hale gelmesine yol açabilir.
Ama… Evet bir de işin “ama” kısmı var. Dolunay haritasında Ay ve Güneş’in birbirine meydan okurcasına karşılıklı duruşuna tam ortadan kare açı ile katılan bir Uranüs var Koç burcunda ve bizleri tüm bağımlılıklarımızdan özgürleştirmeye, kişisel konfor alanımızdan çıkartıp hayatımızı yeniden yapılandırmaya, gerekirse de tüm kalıplaşmış, köhneleşmiş fikir, düşünce ve davranışları yıkıp “kişisel devrimimizi” yapmamız konusunda güdülüyor.
,
Uranüs astrolojik olarak sarsarak, ani ve şok edici olaylar, gelişmeler yaşatarak biz insanların “uyanmasına” yardımcı bir enerji ortaya çıkartır. Bazen bir toplumsal başkaldırı ile kendini gösterir, bazen de bir deprem ile ayağımızın altındaki toprağı silkeler ama sonuçta her ne olursa olsun etki anidir, gerilim yüklüdür, değişime zorlar insanı.
Bu dolunayda ise Ay – Güneş karşıtlığına T kare yaparak bizleri derin uyku halinden uyandırmak adına sarsıcı olaylar yaşattı ve yaşatmaya da devam edecek. Duygusal tepkilerimiz, çocukluktan bu yana edindiğimiz davranış kalıplarımız, güvenli ve konforlu kişisel alanlarımız değişiyor. Oğlak burcunda oldukça da rahatsız olan Ay “sorumluluk alın ve artık büyüyün” diyor. Nelere saplanıp kaldıysanız, ilerlemekten sizi alıkoyan hangi davranış ve düşünce kalıplarınız var? Yaşamın sorumluluğunu almaktan kaçmanıza neden olan nedir? Bunları teker teker düşünün, fark edin ve demekte Ay Oğlak burcunda.
Üstelik dispozitörü Satürn, Merkür ve Venüs kavuşumuna olumlu bir açı yapıyor ki aksayan her ne varsa hayatımızda, yoluna koymamız yönünde destek veriyor bizlere. Yeni düşünce ve davranış kalıplarımızı hayata geçirebilir, yeni sözleşmelere imzalar atabilir, başlatmakta ya da ilerletmekte zorlandığımız işleri hale yola koyabiliriz. Üstelik de Mars akrep burcunda ve aradığımız eyleme geçme, cesaret duyma gibi enerjilerle destekleyecek bizleri, yeter ki fevrilikten ve bencillikten uzak durup, her olayda gaza gelmeyelim. Dolunay zamanları farkındalığın da oldukça arttığı zamanlardır eminim bu yazıyı okuyan siz değerli okuyucularım bunu çoktan hissettiniz ve enerjilerinizi bu yöne kanalize ettiniz bile.
Son yaşadığımız, ülkemizin içinden geçmekte olduğu sancılı ve belirsiz dönemde gelecekle ilgili oluşabilecek kaygılarımız olabilir, kendimizi güvende hissetmeyebiliriz. Neyin doğru, neyin yanlış olduğunu anlamakta zorlanabiliriz. 3 – 9 eksenini göz önünde bulundurursak bu süreçte medyada oluşacak bilgi kirliliği de bizlerin tam olarak ne düşüneceğimizi anlamakta zorlanabileceğimizi ifade ediyor.
Yaşadığımız bu süreç hep bahsettiğimiz değişim ve dönüşümün ülkemiz üzerindeki yansımaları.
Jenerasyon gezegenlerinin başlattığı bu döngüler tutulmalarla, hızlı hareket eden gezegenlerle tetikleniyor ve bizleri derinden etkileyen olaylara sebep oluyor. Bu yılın başından bu yana patlayan bombalar, artan terör olayları, mülteci sorunları, ekonomik sıkışmalar ve piyasaya olan etkileri ve en son yaşadığımız başarısız darbe girişimi tek bir şeye işaret ediyor aslında!
Yaratılmış en muhteşem canlı olan İNSAN olmanın sorumluluğunu almaya. Başkalarının hakkını yemeden dürüstçe çalışıp, hem kendimiz hem de ülkemiz için üretmeye, kimseyi ötekileştirmeden kabul etmeye, aklımızı doğru kullanıp bilimsel düşünce yönteminden uzaklaşmadan ama kalbimizin sesini de dinleyerek ilahi olanla birliğimizi derinden hissederek, vatanımızı çok ama çok severek, elbette ki üzerinde yaşayan sadece insanları değil tüm canlılarla birlikte sevip koruyarak, yalana, riyaya, aç gözlülük ve bencilliğe kapılmadan, kendimiz için istediklerimizi tüm kardeşlerimiz için de aynı samimiyetle istediğimiz an ve bütün bu anlatılanları hayata geçirerek, yaşamımızda uygulayarak, kısaca “hal” ederek ilerlemek İNSAN olmanın sorumlulukları arasında. Biliyorum kolay değil belki ama samimiyetle denemek ve kalbimizle bağımızı koparmayarak yol almak işimizi kolaylaştıracaktır.
Dolunay haritasında bulunan büyük su üçgeni tüm yaralarımıza şifa bulabileceğimiz, değişerek,hayatlarımızla ilgili sorumluluk alarak, kendi kendimizi arındırarak iyileşebileceğimiz özel zamanlarda olduğumuzu anlatıyor. Su elementindeki bu ilahi şifa enerjisinden hepimiz yararlanabiliriz umarım.
İçinden geçmekte olduğumuz bu sancılı süreçte her birimizi geliştirecek, yüceltecek ve hak ettiğimiz güzellikleri doya doya yaşatacak değişimler olmasını diliyorum tüm kalbimle. Hak edenler hak ettikleri ile karşılaşsın, ülkem ve üzerinde yaşayan tüm kardeşlerim dolunayın aydınlatıcı ve farkındalık sağlayan enerjisi ile görmekte zorlandıkları şeyleri görebilsin, ilerlemekten alıkoyan ağırlıklarından kurtulsun.
Sevgi ve umutla, gökyüzü rehberimiz olsun…
