Darbe sonrası Erdoğan kendini güvenceye alıyor

Darbe girişimi sonrasında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve hükümetten muhalefete arka arkaya gelen jestler ile iktidar muhalefet ilişkileri yeni bir döneme girdi. Ancak başkent kulislerinde en çok konuşulan konulardan biri “AKP içindeki cemaatçiler” ile ilgili izlenecek tavır.

Darbe sonrası ‘Erdoğan kendini güvenceye alıyor'

Ankara kulislerinde merak edilen konulardan biri, AKP içinde bulunması olası cemaatçilerle ilgili nasıl bir tavır izleneceği.

Enerji Bakanı Berat Albayrak’ “Şu an benim bildiğim bir çalışma yok”

Ama bu yapının sızmadığı bir kurum yok diye biliyorum. Her kurum bakacaktır, değerlendirecektir” açıklaması dışında sessizlik hakim.


Meclis kulislerinde yapılan değerlendirmeler ve konuşulan ise senaryolar şöyle:

AKP içindeki gizli cemaatçiler: Muhalefetle “barışan” Erdoğan ve AKP yönetiminin darbe girişimi ile ilgili “asker, kamu, polis, medya” ayağına yönelik operasyonların ardından, AKP içine de yöneleceği beklentisi dile getiriliyor.

CHP ve HDP kulislerinde, Erdoğan için artık “muhalefet partileri”nin değil, parti içindeki “gizli cemaatçilerin” hedef olacağı görüşü hakim.

HDP‘li önemli bir parti yöneticisi bu konuda şu görüşleri dile getiriyor: “Siyasi tablo alt üst olabilir. Bunu muhalefet değil, AKP içine dönük söylüyorum.


Parti içinde herkes herkesi tanıyor, biliyor. Bu beklendiği gibi sadece AKP içinde öne çıkmış muhalif isimlere değil, tam tersi halen görevde olan ve şu anda darbe karşıtlığında yarışan isimleri de kapsayacağını tahmin ediyorum.

Erdoğan, güvenilir bir çevre kurmak isteyecek

Çünkü Erdoğan bundan sonra kendisine tamamen güvenilir bir çevre kurmak isteyecek. Erken seçim ve başkanlık: Muhalefet kanadında, Erdoğan’ın darbe girişimiyle “büyük yara aldığı” yorumları ağırlıklı. Bu aşamada “başkanlık” tartışmasının bir süre rafa kalkacağı ve erken seçime gidilmesini gerektirecek bir tablonun da görünmediği belirtiliyor.

Üslup değişikliği: Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın muhalefetle “barışması” ise ortak tehlike olan “cemaatçi darbe girişimi”ne karşı kendisine bir çeşit “emniyet sübapı” olarak görmesine bağlanıyor.

Darbe girişimi sonrasında Erdoğan her ne kadar kamuoyu önünde “gücüne güç katmış” görünse de, muhalefetin “darbe karşıtı” duruşunun, darbe girişiminin başarıya ulaşmasındaki önemli engellerden birini oluşturduğu belirtiliyor.

Her ne kadar Erdoğan “muhatap almasa” da, Başbakan Binali Yıldırım’ın, hem Anayasa masası için, hem de katkıları nedeniyle ılımlı mesaj verdiği HDP ise yargıya dönük “mini anayasa paketi” masasında yer alacak.


Çözüm sürecine dönülür mü?: Hükümetten şimdiye kadar HDP’yle ne alt düzeyde ne de üst düzeyde hiçbir temas olmadı. Bu konuda AKP’nin “çözüm masasına dönülse” de HDP yerine, başka bir aktörü muhatap alacağı ve bunun da Abdullah Öcalan olacağı konuşuluyor.


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.