Adını bir yerlerden duyduğunuz ve fakat hakkında pek bir şey bilmediğiniz bazı şehirler vardır. Krakow, bu tanımlamaya uygun olmakla beraber gezip gördükten, hakkında bir şeyler öğrendikten sonra gönülde yer edecek şehirlerden biri.
Krakow, Polonya tarihi incelendiğinde önemi rahatça anlaşılabilecek bir şehir. Yüzlerce yıl Leh İmparatorluğu’na başkentlik etmiş ve kralların meskeni olmuş olan şehir, fazlaca popüler olmamış olsa da, birbirinden önemli yapıya sahip. Unesco, tarihi bakımdan büyük zenginliği olan şehri 1978 senesinde Dünya Mirası listesine dahil etmiş.
Wawel Kalesi
Şehrin en çok göze çarpan eseri Wawel Kalesi. Krakow’un simgesi olan ejderhanın sergilendiği, dışarıdan bakıldığında mütevazı, içerisine girildiğinde ise olumlu yönde şaşırtan ve araştırma yapmadan giden sanatseverler için muazzam bir sürpriz sunan Waqel Kalesi, birkaç saat ayrılması gereken bir tarihi yapı. Ceylan derisiyle kaplanmış ihtişamlı duvarlar ve usta işi ahşap işçilikleri görülmeye değer. Wawel Kalesi’nin büyük sürprizi ise ünlü ressam Leonardo Da Vinci’nin Türkçeye Kakımlı Kadın adıyla çevrilmiş kadın portresi The Lady with an Ermine.
Krakow bir tarih ve kültür kenti
2015 yılı verilerine göre 762.508 nüfusa sahip olan şehir, kültürel ve tarihsel değeri nedeni ile 1978 senesinde Unesco Dünya Mirası listesine alınmış Avrupa’da yaygın olan bir eski pazara sahip. Avrupa’nın en eski Kapalı çarşılarından biri olarak kabul edilen Sukiennice, hem görülmeye değer, hem de alışveriş yapmak için tercih edilebilecek bir yapı. 1364 yılında kurulmuş, Avrupa’nın en eski üniversitelerinden biri olan ve büyük bir saygınlığı bulunan Jagiellonian Üniversitesi, şehir turunda önemli bir kültür durağı olabilir. 2 farklı kulesi ile dikkat çeken 80 metrelik St. Mary Kilisesi, bir diğer atlanmaması gereken yer.
Krakow, yöresel et yemeklerinin ön planda olduğu bir mutfağa sahip. Yolu Krakow’a düşenlerin Pod Baranem isimli restorana uğrayıp birbirinden leziz yemekleri denemesi tavsiye edilir. Polonya tarihinin en büyük markalarından biri olan Wedel çikolatalarının merkezi olan Cafe Wedel, Krakow’da bulunmakta. Benzersiz ve leziz çikolatalar için Cafe Wedel doğru adres olacaktır. Krakow için ise tadı damakta kalan bir şehir demek yerinde bir benzetme olacaktır.