Marmaris baskınının tanıkları darbe girişimi gecesini anlattı

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a saldırı düzenlemek için Marmaris’e gelen darbeci askerlerin helikopterle indiği sahilde, Marmaris halkı ile birlikte birçok işletmeci ve turist de büyük panik yaşadı.

Muğla’nın Marmaris ilçesinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın konakladığı otele helikopterlerden ateş açılmasının ardından çıkan çatışma görüntüleri. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kaldığı otele ateş açıldı.

Marmaris’te silahlı askerlerle burun buruna gelenlerden Beach Wood Villas & Mr. Meat Restoran’ın sahibinin oğlu Alim Hetman ile tesislerin müdürü Ayşe Hürmüz İyigül o anları anlattı.

Marmaris baskınının tanıkları o dehşet gecesini anlatıyor

Saldırının başladığı gece helikopterden inen askerlerle karşılaşan Alim Hetman ile Ayşe Hürmüz İyigül, olayın şokunu hala üzerlerinden atamadıklarını söyledi. İyigül, gözyaşları içerisinde yaşadıklarını anlattı.


“Size zarar vermeyeceğiz” dediler

Marmaris’te olayın yaşandığı gece helikopter sesiyle odasından çıktığını, pervanelerin kaldırdığı toz bulutuyla karşılaşınca tekrar içeri girdiğini belirten Ayşe Hürmüz İyigül, sözlerini şöyle sürdürdü:

“O sırada emekli subay olan eşim bana ve iki iş arkadaşıma ‘içeri girip yere yatın’ diye bağırdı. İçeriye girdiğimiz anda inanılmaz bir kurşun yağmuru başladı. Ne yapacağımızı şaşırdık.

Helikopter seslerinin ardından bu kez ayak sesleri yankılanmaya başladı. Büyük bir kabustu. Bahçede yanan ışığı kapatmak için dışarıya çıktığımda, üzerinde yelek olan bir kişiyle burun buruna geldik.

İçeriye girip kapıyı kapatmamızı, bize kesinlikle zarar vermeyeceklerini söyledi. Yaralı olduğunu hatırlıyorum. Sonra ortadan kayboldu.”

Peşinden yenileri geldi

Marmaris’te yaşanan çatışma bittikten sonra tesislerde önce askerle karşılaştığını ve yardımcı olmalarını istediğini söyleyen Ayşe Hürmüz İyigül, “Bana onlar da sus işareti yaparak ‘Sen karışma, korkma, panik yapma ve içeri girin’ dedi. Yürüyerek Casa De Maris otele doğru hareket ettiler. Onların arkasından da bu kez polis giysili kişiler geldi. Onlar bize ilk iki gelen grubun darbeci olduğunu söyledi” dedi.

Sabaha karşı sesler kesilince dışarıya çıktığında plajda binlerce mermi ve çok sayıda şarjörler bulduğunu söyleyen İyigül, “Polislerin incelemesinde bizim işletmemizdeki 7 numaralı villada yerde bir sırt çantası ve kocaman bir tüfek bulundu. Yerdeki 18 mermiyi halkalarla belirlediler. İçeride kan vardı. Bir başka villa önünde ikinci bir tüfek bulundu. Tesislerimiz kurşun delikleriyle dolu. Üst kattaki giysi dolapları bile delik deşik. Biz de ölebilirdik” diye konuştu.

Marmaris’te korku dolu saatler

Asker emeklisi eşinin kendilerini korumak için bıçakla sabaha kadar nöbet tuttuğunu anlatan İyigül, “Tesislerin arka tarafındaki çelik panelden seken kurşun sesleri korkunçtu. Patronumuz bizi telefonla aradıkça, telefonun ışıkları gözükmesin diye yorganların altında konuştuk. Bir elemanımız şoka girmiş, çılgınca ağlıyordu ve onu tutmamız mümkün olmadı. Bize bunu yaşatanları ve ertesi gün de bu bir bayrammış gibi kutlama yapanları da kınıyorum” dedi.

Marmaris’teki “Çatışma acaipti”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Muğla/Marmaris’teki kaldığı otele 01:22 saatlerinde skorsky helikopterle 8 rütbeli paralel askeri indirildi.Oteli çepeçevre koruma altına alan Erdoğan’ın korumaları (Bordo Bereliler ve CAT Timleri) ile çatışmaya giren paralel askerlerden 5’i ağır yaralanınca hepsi yaka paça helikoptere geri binerek Yunan adalarına doğru havalandılar.


Marmaris’teki tesislerin sahibi Ömür Hetman’ın oğlu Alim Hetman ise o gece yaşananları şöyle anlattı:

“İlk gördüğüm helikopter sivildi ve aynı helikopter bir saat sonra Turban tesislerinden (Grand Yazıcı Club Turban Otel) ayrıldı. Birisini alıp götürdüğünü düşündüm. İlerleyen saatlerde, askeri bir helikopter tepemizde dönüp durarak yere inmeye çalışıyordu.

İkinci helikopter bizim tesislerin önünde, üçüncüsü ise üzerimizde sabit kaldılar. Koşarak tesislerimize girdim. Plajdaki tüm malzemeler havalara fırladı. Demirler yerinden koptu. Kendimi bir tente altına attım. Peşinden silah sesleri başladı. Yerden sekiyorlardı.

20 dakika civarında burada bekleyip ufak bir sessizlik olduğunda eve kaçtım. Helikopterden Casa De Maris Otele atışlar devam ediyordu ve biz tam ortada kalmıştık. Helikoptere de ateş ediliyordu. Çatışma acayipti. Darbeciler plajda bizim yataklarımızı kendilerine siper yaptı.

Kurşunlar vızıldıyordu. Helikopterler gittikten sonra dışarıya çıktım. Her taraf paramparçaydı. Kanlar vardı. Yanıma bir arkadaş yaklaştı ve MİT’ten olduğunu bizim odalardan birisinde saklandığını söyledi. Tamam dedim. Meğer darbecilerden birisiymiş ve yaralıymış. Tesislerimizde ne kadar kaldı bilmiyorum. Polislerle odaların birinde çok sayıda bomba, mermi, tüfek ve tabancalar bulduk. İkinci tüfeği internette bile göremedim.”

“Turistlerin güvenliğini ön plana aldık”

Marmaris’teki Cettia Beach Otel sahibi ve Güney Ege Turistik Otelciler Birliği (GETOB) Başkanı Bülent Bülbüloğlu ise çok kötü bir gece geçirdiklerini ve çok korktuklarını söyledi. Bülbüloğlu, şunları söyledi:

“Olayların en yoğun olduğu 03.00- 06.00 arasında çok ciddi çatışmalar oldu. Otelimizde ciddi bir korku dalgası yayıldı. Misafirlerimizi ikinci kattaki konferans salonumuza indirerek tüm gereksinimlerini karşıladık. 100’den fazla özel harekatçı polislerimiz bizim otelde konuşlandı.

Onlara yiyecek içecek ve lojistik destek verdik. Binamız bayağı isabet aldı. Korku dışında, sıkıntısız bir şekilde geceyi atlattık. Misafirlerimiz sakinleşti. Sabah özellikle yerli misafirlerimiz otelden ayrıldı. Yabancılarda dönüşü gelenlerin dışında giden olmadı.

Marmaris baskınının tanıkları darbe girişimi gecesini anlattı

Çatışmada kendilerini korumaya aldığımız için bize çok teşekkür ettiler. Tepemizde helikopter, değişik silahlarla ateş edenler, çok büyük kurşun sesleri ister istemez herkes panik oldu ama bunu çok iyi idare ederek kimsenin burnu bile kanamadan olayı atlattık.”


DHA


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.