Alzheimer hangi durumlarda daha çok görülür? Belirtileri nelerdir?

Kronik depresyonu olanlar Alzheimer’a daha fazla yakalanıyor. İnsan ömrü uzadıkça bu hastalığın görülme sıklığı da artıyor.

alzheimer-belirtileri

65 yaşında bu hastalığa yakalanma oranı %5 iken, 80 yaşından itibaren bu rakam %40’lara kadar yükseliyor. Nüfusun yaşlanmasına bağlı olarak 2050 yılında dünyadaki Alzheimer’lı hasta sayısının 36 milyona ulaşması bekleniyor. Uzmanlar, kronik depresyonu olanlarda aynı yaş grubuna göre bu hastalığın en az iki misli daha sık rastlandığını söylüyor.

Yavaş ilerleyen bir beyin hastalığı olan Alzheimer, 60 yaşından itibaren yavaş ilerleyen unutkanlık, yeni bilgileri öğrenme zorluğu ve depresyona benzer belirtilerle kendini gösteriyor. Hastalığın ilk sinyallerini yakın zaman içerisinde olmuş olayları olmamış gibi kabul etmek ve onları öğrenme konusunda yaşanan sıkıntı olarak tarif eden Üsküdar Üniversitesi Nörobilim Anabilim Dalı Başkanı ve NPİSTANBUL Hastanesi Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Oğuz Tanrıdağ, “Kendisine söylenen sözleri hiç duymamış gibi davranan ve tekrar edildiğinde ilk defa duyuyormuş gibi reaksiyon veren, aynı sözleri hiç söylememiş gibi tekrar tekrar kullanan insanların bu davranışları gösterdikleri zaman araştırmak gerekiyor” dedi.alzheimer-tedavil


Her Demans Alzheimer değil

Prof. Dr. Oğuz Tanrıdağ, toplumda genellikle karıştırılan Demans ve Alzheimer’ın iki ayrı durum olmadığını belirterek, şunları söyledi:

“İkisi birbiri içine geçmiş durumlardır. Her Demans, Alzheimer değildir. Demans’ın başka nedenleri de vardır. Ama her Alzheimer bir Demans’tır. Çünkü Alzheimer, Demans hastalığıdır. Onun için öncelikle Demans belirtilerini tespit etmek lazım. Öncelikle unutkanlık merkezinde yani beynin bilgi işleme kapasitesinde etkilenme, davranışlarda değişiklik, kişilikte değişiklik ve günlük yaşam aktivitesindeki ileri yapamama durumuna bakmak gerekiyor. Bunlar belli bir yaştan sonra ortaya çıkıyorsa Demans belirtileri olabilir. Bu Demans belirtileri içinde unutkanlık ve yeni bilgileri öğrenememe ön plandaysa Alzheimer’a işaret ediyor olabilir.”

50-70 yaş arasında genetik faktör ağırlık kazanıyor

Alzheimer’ın genetik faktörüne de dikkat çeken Prof. Dr. Oğuz Tanrıdağ, hastalığın 50-70 yaş aralığında başlaması durumunda genetik olması yüksek olduğunu, 80’den sonra başlayan durumlarda ise bu ihtimalin azaldığını halinde bu ihtimalin azaldığını söyledi.


Biyolojik yaşlanmaya bağlı olarak beynin de zayıfladığını ve buna bağlı olarak Alzheimer’ın görülme sıklığının da arttığını kaydeden Tanrıdağ, “Hastalığın görülme oranı 65 yaş civarında %5 iken, 80 yaşından itibaren bu rakam %40’a ulaşır ve giderek artar. 2050 yılında dünyadaki Alzheimer’lı hasta sayısının 36 milyon olacağı hesaplanmaktadır. Türkiye de yaşlanmakta olan bir toplum haline dönüştükçe bu hastalığa yakalananların da sayısı artacaktır” diye konuştu.

Hastalık 10-15 yıl önce beyinde başlıyor

Prof. Dr. Oğuz Tanrıdağ, yapılan araştırmalarda kronik depresyonu olan insanlarda aynı yaş grubuna göre Alzheimer hastalığının en az 2 misli daha sık rastlandığını belirterek, “Dolayısıyla depresyon belirtileriyle Alzheimer hastalığının erken başlangıç belirtileri tamamıyla iç içe geçmiştir” dedi.

Beyindeki değişikliklerin hastalık belirtilerinden çok önce ortaya çıktığını belirten Prof. Dr. Oğuz Tanrıdağ, “Hastalığın başlangıç belirtilerinin tespitinden geriye doğru gidersek Demans’ın ya da Alzheimer hastalığının en az 10-15 yıl önce beyinde başlamış olduğunu söyleyebiliriz” dedi.


Diş eksikliği bunama sebebi!


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.