Türk askeri Suriye’de ateşe atılıyor!

ABD’nin değişen Suriye politikası ile saflar değişti. Daha düne kadar Akdeniz’de savaş gemileri karşı karşıya gelen, psikolojik savaş halinde olan ABD ile Rusya, şimdi Suriye’de ortak hareket etmeye başladılar. Yanlarına da Türkiye’yi de alıp Türk askerini, IŞİD’i bitirmek için maşa olarak kullanmak istiyorlar!

Türk askeri Suriye'de ateşe atılıyor!

Türk askeri Suriye’de ateşe atılıyor!

Yakın geçmişe gittiğimizde Suriye’de, Arap baharı kıvılcımlarının yeni yeni başladığı dönemlerde IŞİD diye bir örgütten bahsetmek mümkün değildi. Rejime karşı hareket eden insanların sokaklarda protestoları mevcuttu. Elinde silah olmayan insanlar…

Bir süre sonra baktık ki eline silah almış insanları Esad’a karşı savaşırken gördük. Sonra bu insanlar örgütlendiler “ortaya bir karışık” getirdiler ve oldu sana bir ÖSO…


O dönemde Türkiye’de yükselen ses ÖSO’ya destek verilmemesi gerektiği ve sonuçta meşru kabul edilen bir rejim olduğu yönündeydi. Özellikle CHP, AKP’ye karşı mecliste sert muhalefet yapıyordu, haklıydılar da…

Dikkat edildiğinde Suriye’de ilk ele geçirilen yerler sınır kapıları oldu. Esad’ın askerleri sınırdan kovuldu, yerlerine Esad’ı devirmeye çalışan örgütler tünedi!

Neden?

Çünkü bu örgütlere uluslararası desteğin sağlanması amaçlanıyordu ve hedefte Esad vardı.

Artık sınırlardan teröre destek vermek daha kolay hale gelmişti. Daha önce sokaklarda sesleri ile rejime karşı olanlar, sınırların açık hale gelmesi ile birlikte bu kez ellerindeki silahlara meydanlardaydı…

Sonra ABD’nin havadan gıda ve mühimmat yardımında bulunduğu, “insan kalbi” yiyen cani örgüt IŞİD türedi!

ABD, Esad’ı IŞİD ile devirmeye çalıştı

ABD aylarca Esad’ı, IŞİD ile devirmeye çalıştı. Çünkü Esad’sız bir Suriye hedefleniyordu! Sonra baktı olmuyor, 2012 yılından itibaren Akdeniz’de savaş gemileri ile psikolojik savaş halinde olan Rusya ile bir anlaşma imzaladı!

“Dev”lerin çarpışması bitti, Suriye’de ortaklığa gidildi. IŞİD ortak düşman kabul edildi ve şimdi Türkiye de Suriye’de…

Önce ÖSO ile Celabrus’a girildi; IŞİD, Celabrus’tan temizlendi.


Geçtiğimiz günlerde Çin’deki G20 zirvesinde liderler Suriye’yi de konuştular ve şimdi IŞİD’in kalesi olan Rakka’ya operasyon yapılmak isteniyor. Buraya da Türk askerinin sürülmesi ihtimali yüksek!..

Biz hala ABD’ye güveniyoruz, bu emperyalistlerin peşinden gidiyoruz! ABD’nin amacı ise; kısa dönemde Türk askerini, IŞİD’i Suriye’de temizleyene kadar kullanmak! Dün Celabrus’ta yarın Rakka’da…

ABD, Türk askerini Suriye’nin derinliklerine çekmek istiyor, Suriye’deki savaşa ortak etmenin yollarını arıyor. Bunu görmemek mümkün değil!

Türkiye yıllardır Irak’ta bulunan PKK kamplarına ABD’den izin alamadığı için kara harekatını bırakın, hava harekatlarını dahi belli ölçüde yapabilirken Suriye’nin derinliklerine neden çekiliyor, çekilmek isteniyor?!

Hatırlayın, Türkiye 2012 yılı içerisinde Suriye’ye girme konusunda ciddi açıklamalarda bulunurken Beyaz Saray’dan bir fotoğraf yansıdı basına: Obama ve bir beyzbol sopası!

ABD’den mesaj netti: “Suriye konusunda benden habersiz hareket edemezsin!”

O gün Suriye’ye girme konusunda katı olan ve Türkiye’ye “hayır” diyen ABD, neden bugün Türk askerini Suriye’ye çekmek istiyor?!

Şimdi Türk yetkilileri diyor ki: “ABD bize söz verdi ve PYD, Fırat’ın batısına geçmeyecek!”

8 Kasım’da ABD’de başkan değişimi olduğunda yeni başkan “Dün dündür, bugün bugündür! Onu git, sen Obama Amca’na sor!” deyip Suriye politikasını genişletirse ne diyeceksin?!

Yahu darbe girişimi ile seni devirmeye çalışan, Suriye’de koluna YPG arması takıp savaşan ABD’ye mi güveneceksin?!

O yüzden Türk askeri Suriye’de ateşe atılmasın!

Eğer Türkiye’nin Suriye politikası böyle devam ederse Türkiye Suriye’de ciddi kayıplar verir, bu da unutulmasın!


**

Türkiye Suriye’de yanlış politika izliyor!

Darbe planları ile ABD AKP’yi devirmek istiyor!


Erdal Kişioğlu
Kişioğlu, zıt düşüncelere sahip kişilerle tartışmayı seven ve her olaya bilimsel olarak yaklaşıp, olaylara septik yaklaşmaktan kaçınmayan biridir. Olayları derinlemesine incelemeyi ve yanlışın ortaya çıkarılıp doğruya nasıl ulaşılacağı konusunda fikir üretilip bunun üzerinden felsefe yapılmasını arzulayan biridir. Etik, ahlaki ve hukuki sınırları aşmadan herkesin, her ortamda eleştirilmesi taraftarıdır. Dogmatik düşüncelerden uzak; sormayı, sorgulamayı kendisine görev edinmiş ve bunun çabası içerisindedir… Her türlü bilgi alışverişine açık; farklı görüşlerin çarpıştıkça büyüyebileceğine ve kolektif düşünsel ürünlerin ikamesinin de olabileceğine inanmakta; halk için, halk yararına olan her şeyin de yanındadır…