Kaliforniya’da faaliyet gösteren Şarap Enstititüsü’nün 2014 verilerine göre Amerika dünya şarap tüketiminin %13’ü ile dünya lideri iken üretimde Fransa %16 ile dünya birinciliğini elinde tutmakta. Peki, Türkiye aynı istatistiklere göre nerede?
Urla Bağ Rotası
Tahmin edeceğiniz gibi alt sıralarda. Üretim ve tüketimde dünyanın yaklaşık binde beşini oluşturmakta. Fakat gelişen teknoloji, üzüm tarımı ve takip edilmekte olan trendler ile ülkemizde şarap sadece tüketim değil diğer ülkelerde olduğu gibi üzüm rotaları sayesinde turizm olarak da kendine yer bulmaya başladı. Uluslararası arenada farklılaştırma cesareti de gösterilince Türkiye saklı hazine olarak yoluna devam etmekte.
Şarap rotası denilince aklımıza başta Fransa olmak üzere üretimde tüketimde üst sıralarda yer alan ülkeler gelir. Halbuki önceki yazılarımda bahsettiğim Alsas ve Lavaux üzüm bağlarından sıyrılıp ülkemize yüzümüzü çevirdiğimizde istatistiki rakamlarla açıklanamayacak güzellikler mevcut.
Urla Bağ yolu İzmir’in güzel yarımadasında yer alan harika bir proje. Henüz bebek ama hızla serpilmekte, güzelleşmekte. Butik bağlar tüm hünerlerini tüm şeffaflığı ile ziyaretçilerine göstermekte. Yaklaşık 1500 dönümlük arazide ana yurdu Fransız olan üzümlerle beraber lokal üzümler de şarap şişelerinde güzel tadımlar sunmakta.
Bu bir alkol destinasyonu değil elbet. Yoldaki İzmir köylerinde lokal tatları yakalarken bisiklet yolu, yürüyüş yolu ve zeytin yolu ile farklı deneyimler birleştirilebilir.
Urla Bağ Yolu seyahatinde Urla Şarapçılık ile konuştuk ve bağlarını gezdik. Öncelikle şarap üretim tesislerini gezerek turumuza başladık.
Avrupa’daki şaraphanelerdeki kullanılan bilgi ve donanımla yarışabilecek olan deneyim en büyük benzerlikken estetik kesinlikle en büyük pozitif fark.
Kırmızı şarapların bekletildiği mahzenin tavanında yer alan küçük havuz pencere esasen üst bahçenin bahçe peyzajı iken aynı zamanda mahzene girecek olan gün ışığının doğrudan değil kırılarak girmesine olanak veriyor. Dolayısı ile mahzen için ideal ışık bu güzel detay ile ayarlanmış oluyor. Bunun gibi detaylar üzüm hikâyesinde güzel sürprizler hazırlıyor.
Tadım salonu
Teknoloji ve bilginin her aşamada hissedildiği üretimin turundan sonra sonra şarap tadım için özel seansa davet ediliyoruz. Şarap tadımda bize Sedef Çırak rehberlik ediyor ve sohbet etme imkânı buluyoruz.
Bornova Misket ve Boğazkere üzümleri gibi yıllardır yörede yaşayan üzümlerle beraber geçici olarak ülkemizi terk etmiş üzümleri es geçmemek gerekli. Bu yüzden de biraz tarihe değinmek gerekiyor.
Urla Vourla
Mübadelede göç eden Rumlarla beraber Urla Karası ve Gaydura’da ülkemizi terk ediyor. Fakat Urla Şarapçılık bu üzümleri tekrar ana vatanlarına geri döndürüyor. Urla Karası, yerel olarak tekrar üretip gerekli kalite sağladıktan sonra şaraplara girebiliyor. Mübadelede göç eden diğer lokal üzüm Gaydura ise hala test aşamasında.
Urla Şarapçılığın bütün kırmızı şarapları vintaj özelliğini taşıyor, bir başka deyişle yıllandırılabiliyor.
Beyaz şaraplar ve rozeler de kırmızılar kadar sofistike tadımdalar. Aperatif, peynir, yemek kısaca herhangi bir güzelliğe eşlik edecek farklı profilde şarapları keşfetmek için yeterince çeşit var.
Bunun en büyük sebebi Urla’da sadece yerel üzümlerin değil Cabernet Sauvignon ve Merlot gibi üzümlerin de hakkını verecek karakteristikte şaraplar için kullanılıyor olması.
Şarap mahzeni
Urla Şarapçılık şarap deneyimini bir üst düzeye taşıyıp konaklama servisi de sunuyor. Şaraphanenin hemen üstünde yer alan odaların en büyük özelliği ise bağlara bakan ferah salon ve yemek odası. Kışın şömine önü şarapları içmek ne büyük zevk olsa gerek.
Yabancıların özellikle Avrupalı turistlerin ilgisi nasıl?
Sedef Çakır: İlgi çok yoğun. Türkiye’ye yerleşen yabancıların yanı sıra bağa düzenlene turlarla gelenler de oluyor. 20-30 kişilik turlarımız genellikle Cruise yolcuları veya ükesinden sadece bizi ziyarete gelenler için oluyor.
Urla şarapçılık konaklama
Yabancılar şaraplarımızı ve bu rotayı nasıl buluyor?
Sedef Çakır: Türkiye şaraplarına karşı ön yargı ile geliyorlar ama şaraplarımız ve tesisimiz bu ön yargıyı kırıyor. Büyük bir haz ile ayrılıyorlar. Rota ise onlar için çok keyifli.
Haz duydukları ne oluyor? Bir Fransız niçin bir Türk şarabı alsın?
Sedef Çakır: Çünkü öncelikle Türk şarabı farklı bir karakter. Buranın üzümlerinden üretilmiş şarap onlara farklı bir tat sunuyor. Kaldı ki Cabernet Sauvignon gibi onlara ait üzümlerden yapılmış şaraplarımız bile onlara cazip geliyor çünkü bir Fransız’ın aradığı kaliteli şarap ve biz bunu sunabiliyoruz.
