Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Yekta Saraç’ın üniversiteye giriş sınavının ikinci aşaması olan LYS’de açık uçlu sorular sorulabileceğini gündeme getirdi. Çoktan seçmeli olarak uygulanan sınav sistemin klasik açıklamalı sınava dönüştürülmesi birçok soru işaretini de beraberinde getirdi.
Konuyla ilgili açıklama yapan ve açık uçlu soruların olumlu olumsuz birçok etkisinin olabileceğinin altını çizen Açı Eğitim Kurumları Rehber Öğretmeni Hülya Yavuz, “çoktan seçmeli sorular ezberciliği pekiştirdiği için öğrencilerde kendini ifade edebilme zorluğu yaşatıyor” dedi. Bilgi birikiminin açık uçlu sorularla daha net ölçülebileceğini söyleyen Yavuz, çoktan seçmeli olmayan soruların güvensizlik oluşturmayacak şekilde değerlendirilmesinin çok zor olacağını belirtti.
Önümüzdeki eğitim öğretim döneminde üniversite giriş sisteminde YÖK tarafından değişiklikler yapılması planlanıyor. Bu kapsamda Lisans Yerleştirme Sınavları’nda deneme amaçlı acık uçlu az soru sorulması gündemde. Geçtiğimiz yıllarda aynı sistemin TEOG’da uygulanması gündeme gelmiş ancak yöntemle ilgili çekincelerden dolayı uygulanması ertelenmişti.
Coğrafya, tarih gibi derslerde bilgiyi ölçmek için yerinde bir karar olduğunu belirten Rehber Öğretmen Hülya Yavuz, “Öğrencinin bilgi birikimini ölçmede açık uçlu soruların çoktan seçmeli sorulara göre teknik olarak daha uygun olduğunu söyleyebiliriz. Fakat 1 milyon öğrencinin sınav kâğıdının insanlarda güvensizlik oluşturmayacak bir şekilde değerlendirilmesi çok zor görünüyor. Ayrıca bazı öğrencilerin el yazısının okunaklı olmaması değerlendirme sürecini uzatacaktır. Konuyla ilgili dikkate alınması gereken bir olumsuzluk da tüm okul hayatı boyunca çoktan seçmeli sorulara göre öğrenim görmüş öğrencilerin son anda açık uçlu sorulardan oluşan bir sınava tabi tutulmasıdır. Bu tarz bir sınav programını uygulayabilmek için en azından pilot olarak seçilen 9. Sınıf öğrencileri lise hayatlarındaki 4 yıllık süreçte açık uçlu LYS’ye hazırlanmalı.” dedi.