Boktan insanlardan kurtulma günü

Kendiniz için bir gün ilan edin. Temizleyin bu günde size zarar verenleri, canınızı acıtanları, vicdanınızı inletenleri, hakkınızı yiyenleri ve zulmü meşrulaştıranları…

Boktan insanlardan kurtulma günü

Geride ne eşine şiddet uygulayan komşunuz kalsın, ne tacizci akrabanız, ne de cehalet taraftarı arkadaşınız. Gücünüz yettiğince tepkinizi vererek çıkartın onları hayatınızdan sessizce ya da haykırarak. İsmi de boktan insanlardan kurtulma günü olsun bu günün.

Ankara’daki patlama olalı iki gün falan olmuştu. Pek de samimi olmadığım bir arkadaşımın Facebook’ta beğenmiş olduğu bir gönderi çıkıverdi karşıma. O gönderiyi yazan kişi, “Arkadaşlar çok da üzülecek bir şey yok hani. Ölenlerin çoğu solcu tayfası. Bir nevi temizlik oldu diyebiliriz” yazmıştı. Paylaşımını da bir gülücük simgesi ile bitirmişti. O gün arkadaşımla neden samimi olamadığımı iyice anlamış oldum ve sanal bağımızı da koparıp arkadaşlığımızı bitirdim.


Verdiğim tepki belki bir insanın zalimliğineydi. Belki de sadece boktan bir adamı hayatımdan çıkarma şansını yakalayıp kullanmıştım. Çünkü o gün sahiden insanlığın bokunun çıkmış olduğuna kanaat getirmiştim. Bu olaya kendimce sessiz ve minimal bir tepki koydum iç sesime saygı göstererek. Sonra ne mi oldu? Rahatladım. Boktan bir insanı hayatımdan çıkarmıştım çünkü.

Her ne ilkellik ararsan dünya liderliğine oynayan bir ülkede!

Sonra düşündüm. Neden sürekli böyle tepki vermemiştim bir ömür boyu diye. Üzüldüm tepkisiz kaldığım zamanlar adına. Hele ki çocuk tecavüzünden kadına şiddete, faili meçhullerden yargısız infazlara kadar her ne ilkellik ararsan dünya liderliğine oynayan bir ülkede!


İyilik peşinden koşan kişi ve kuruluşların iyiliklerinin cezalandırıldığı bir ülkede!

Bakın 3,5 yaşında tecavüze uğrayıp öldürülen çocuğa… Bakın yüzlerce insanı kurtarmış AKUT’un başına gelenlere! Hatırla sırf insan olduğu için üzülmesi gerekirken sevinenleri, söylenecek sözler varken susmayı tercih edenleri, bir çıkar uğruna vicdanlarından vazgeçenleri…


İşte bu nedenlerden ötürü kişi zaman zaman boktan insanlardan kurtulma günü ilan etmeli kendisine. İster yanlışa dur demek adına olsun, ister vicdan rahatlatmak için. Tüm susmayı tercih ettiğiniz ve içine attığınız günlerin hüznünü dindirmek için… Hayatınızda ne kadar çok zalim, ne kadar çok hain olsa da en azından birinden kurtulabilmek için…

Hayatımızı mahvedenlerin ortak noktaları


Çağrı Gırlangıç
14.03.1985 tarihinde Kadıköy'de dünyaya geldim. Kadıköy'de doğdum, Kadıköy'de büyüdüm. Yazma sevdası içime düşünce önce 2 roman yazdım, sonra da sinemaya dair yazılar yazmaya başladım. 2011'in başından beri bloğum cagrigirlangic.blogspot.com da 500'ü aşkın filme dair yazdım. Hala da devam ediyorum. Sonra metin yazarlığı yapmaya başladım ve yazarlık mesleğim haline geldi. Yazımına devam ettiğim Türk Sinema Tarihi Ansiklopedisi, emek ve zaman isteyen bir proje. Sabırla yazımına devam ediyorum. Bir sinema yazarı olarak yazmaya başladığım, sonrasında ise deneme, gündem, kritik, yaşam ve kişisel gelişim yazıları yazmaya başladığım İndigo Dergisi ise hem beni geliştiren, hem de bir parçası olmaktan haz aldığım yer.