Hayatımızı mahvedenlerin ortak noktaları

Hemşireye tekme atan, Özgecan’ı yakan ya da çocuklara tecavüz eden; yani hayatımızı mahvedenlerin ortak noktaları… Aslında ne kadar da birbirlerine benziyorlar…

Hayatımızı mahvedenlerin ortak noktaları

İnsanlar çeşit çeşittir. Mesela yolda rastladığı kedi, köpeği seven, onları besleyen insanlar vardır. Sokak hayvanlarına sevgi göstermese de onları sokağın ve hayatın bir parçası olarak kabul edip yürüyüp geçen insanlar vardır. Bir de köşede duran ya da kendisinden yiyecek bir şeyler bulabilmek için yanına gelen hayvanlara tekme savurup eziyet eden insanlar vardır. İşte bu son çeşit insan, aslında pek de insan değildir. Ve bu canlı çeşidini diğer insan çeşitlerinden ayıran belli başlı özellikler vardır. Bu özelliklere hayatımızı mahvedenlerin ortak noktaları da denebilir.

Belki yedikleri, içtikleri ya da üzerlerine giydikleri ile ayırt edilemezler diğer insanlardan. Ancak bir konuşmaya başlayıp da düşündüklerini kustuklarında, kusmakla da kalmayıp eyleme dönüştürünce işte o zaman kendilerini belli ederler. Mesela nasıl mı? Şort giydiği gerekçesi ile kadınlara tekme atan bunlardandır. Çocuk tecavüzcüleri, hem de dini sıfatlı çocuk tecavüzcüleri bunlardandır. Kendisi gibi olmayana, yani solcuya, okumuşa, eşcinsele ya da ateiste saldıran, tecavüz eden, yakan, öldüren de bunlardandır.


Bu canlı türünün fertlerinin siyasi görüşleri birbirlerine yakındır. Muhafazakar ve dindar görünüşlüdürler. Bu nedenledir ki oyları ve duaları benzer yerlere gider. Çıkarları olan yere taraftar olurlar. Tabi oldukları şekle göre dua ederler.

Bu yazıyı buraya kadar okuyup da insanları böyle sınıflandırmak doğru mu diye sorarsanız, ben de size şu soruları sorarım:

Mesela Özgecan’ı kim öldürüp yaktı? Hemşiremizi toplu taşıma aracında kim darp etti?

Mesela Tarık Akan’ın ölüm haberini alıp da kutlama yapanlar ve merhuma lanet yağdıranlar kimler?


Mesela Dini vakıflarda çocuk tecavüzlerine ses çıkarmayanlar kimler?

Sanki hepsi aynı kişi…

Nefes almaya çalışırken suratına suratına gelen sigara dumanı, yolun ortasına park etmiş araba yüzünden trafikte bekleyiş sanki onlar yüzünden. Onları tespit etmek hiç de zor değil. Çoklar ve yaşam alanlarını sarmış durumdalar. Belki yan komşun, belki patronun, belki amcanın oğlu olarak dibindeler…


**

Fotoğraftaki adamın yüzüne özenle bakın; ne görüyorsunuz?

Tehlikenin Farkhunda mısınız?

Ayşegül Terzi: Şort giydiğin için tekme ye; ya sonra?


Çağrı Gırlangıç
14.03.1985 tarihinde Kadıköy'de dünyaya geldim. Kadıköy'de doğdum, Kadıköy'de büyüdüm. Yazma sevdası içime düşünce önce 2 roman yazdım, sonra da sinemaya dair yazılar yazmaya başladım. 2011'in başından beri bloğum cagrigirlangic.blogspot.com da 500'ü aşkın filme dair yazdım. Hala da devam ediyorum. Sonra metin yazarlığı yapmaya başladım ve yazarlık mesleğim haline geldi. Yazımına devam ettiğim Türk Sinema Tarihi Ansiklopedisi, emek ve zaman isteyen bir proje. Sabırla yazımına devam ediyorum. Bir sinema yazarı olarak yazmaya başladığım, sonrasında ise deneme, gündem, kritik, yaşam ve kişisel gelişim yazıları yazmaya başladığım İndigo Dergisi ise hem beni geliştiren, hem de bir parçası olmaktan haz aldığım yer.