Çocuğum obez mi? Nasıl anlarım? Obeziteye nasıl önlem alınmalı?

Çocuğumun obez olduğunu nasıl anlarım? Obezite konusunda çocuklara nasıl yaklaşmak gerekir? Ne gibi önlemler almak gerekir?

Çocuğunuz obez mi? Nasıl yaklaşmak gerekir?

Çocuğum obez mi? Çocuğumun obez olup olmadığını nasıl anlarım?

Kilonuz konusunda siz nasıl hassassanız çocuğunuzda bu konuda sizden daha farklı değildir. Çevremizde çocukluk çağı obezitesinin bu kadar yaygınlaştığı bir dönemde, aileler çocuklarını kırmamak adına önlem almakta bu nedenle geç kalabiliyor.

Tedavinin gecikmesi duruma daha da zor bir şekil verirken, aileler bir süre sonra sadece çocuklarını suçlamaya başlayıp, çocuğun direnç geliştirmesine neden olabiliyorlar. Sizin de çocuğunuz şişman ise başta onunla bu konuyu nasıl konuşacağınızı değerlendirmelisiniz. Hem de en ince ayrıntısına kadar…


Ebeveynlerin en sık sordukları soru çocukları ile şişmanlıkları hakkında nasıl konuşmaları gerektiğidir. Aile fertleri bu durumdan mümkün olduğu kadar kaçmayı tercih etse de, aslında problemleri görmezden gelmek çocuğa verilecek mesajlar arasında en kötüsüdür. Bu nedenle eğer çocukla kilosu hakkında konuşulması gerekiyorsa bu sorumluluğu almak aile fertlerinin görevidir.

İlk yapılması gereken, çocuğunuz gerçekten kilolu mu değil mi değerlendirmesidir.

Kilolu olmayan bir çocuğa verilecek yanlış mesajlar, çocuğun gelecek hayatında kilo almadan korkarak çeşitli yeme bozukluklarına yakalanma riskini arttırabilir. Çocukların kilo değerlendirmeleri sadece sağlık profesyonelleri tarafından yapılmalıdır. Çocuğun büyüme eğrilerine göre değerlendirilmesi, bel çevresi ölçümleri ve yapılacak diğer ölçümler ile kesin sonuçlara ulaşılır.

Çocuğun yaşı da üzerinde durulması gereken bir konudur. Oyun dönemi çocukları (7 yaşına kadar) yemek yeme kontrolünü tam olarak gerçekleştiremez. Bu nedenle kontrol edilmelidir. Kontrol mekanizmasının ezici bir disipline dönüşmesi çocuğun psikolojisini bozabileceğinden ötürü kaçınılması gereken bir tutumdur. Bu yaştaki çocuklar kilo almak ve vermek konularını tam olarak algılamaz. Şekerli ve yüksek yağlı besinlerine olan erişimini engellemek ve sağlıklı beslenme ile ilgili onunla sohbet etmek bu dönem için en ideal uygulamalardır. 

Okul çağı çocuklarında durum daha farklı olacaktır. Çünkü bu yaş çocuklar sadece ailelerinin kontrolü altında değildir. Daha fazla miktarda ve çeşitte besine ulaşma şansı olan okul çağı çocuklarına anlayışla yaklaşmak, durumu çocuğun psikolojisini zedelemeden açıklamak gerekir. Çocuk direnç geliştirirse kontrolü daha da zorlaşır.

çocuklarda obezite

Çocuğunuz obezite ile mücadele ediyorsa…

Çocuğun yaşı büyüdükçe durum kolaylaşabilir. Gençlik döneminde bedeni ile daha ilgili olan bir kişi haline gelen çocuğunuz kilo kontrolü konusunda daha bilinçli olma şansı yakalar. Fakat bu dönemde yanlış iletişim nedeni ile oluşacak kilo korkusu yeme bozuklularına yakalanma riskini arttırır.


Çocuğunuzla kilosu ile ilgili konuşurken başta obezitenin zararlarından genel olarak bahsetmekle başlayabilirsiniz. Fakat dikkatli olmalısınız. Yanlış mesajlar, alaycı tavırlar, diğer çocuklarla kıyaslama ters etki yaratarak çocuğunuzun sizden uzaklaşmasına neden olabilir.

Konuşmaya kendini nasıl hissettiğini sorarak devam edebilirsiniz. Arkadaşlarının ve yakınlarının tepkisini, kıyafet alırken kendini nasıl hissettiğini ve günlük koşuşturmada hareket ederken çektiği zorlukları sorabilirsiniz. Onun nasıl hissettiğini empati kurarak dinlemek aranızda olumlu bir etki yaratır.

Çocuğunuz obezite ile mücadele ediyorsa, sorumluluğunuz sadece onunla konuşmak değil aynı zamanda konu üzerine geniş çaplı düşünmektir. Sağlıklı beslenmenin doğuştan gelen bir yetenek olmadığını ve çocuğunuzun beslenme alışkanlıklarını sizden aldığını unutmamanız gerekir.

Yapılan araştırmalar, birçok çocuğun kilosundan mutlu olmadığını ve bu konuyu aileleri ile paylaşamadıklarını göstermektedir. Ailesi ile açık bir şekilde bu konuyu konuşabilen çocuklar problemlerini çözmekte daha istekli ve yaratıcı olurlar. Gelecekte kilo korkusu nedeni ile yeme bozukluklarına yakalanma riskleri de azalır.

Çocuğunuzun kilosunu herkesle konuşmak zorunda değilsiniz!

Arkadaşları ve diğer sosyal çevresi karşısında onu kilosu yüzünden utandırmak durumu kötüleştirmekten öteye gitmez. Sizden uzaklaşmaması ve kendine olan güveninin sarsılmaması için sağlık profesyonelleri dışında çocuğunuzun kilosunu birileri ile paylaşmamaya özen gösterin.

Profesyonel yardım alın


Çocuğunuzun obezite probleminden fiziksel ve psikolojik bir zarar almadan kurtulmasını istiyorsanız sağlık profesyonellerinden yardım alın. Çocuğunuzun kilo problemini bir psikolog ile paylaşmasını, doktorların sağlık açısından çocuğunuzu değerlendirmesini sağlamak yararlı olur. Çocuğunuzun büyümesini olumsuz etkilemeden kilo vermesini sağlamak için bir diyetisyenden profesyonel yardım alın. Diyetisyen, hem çocuğunuzun kilo vermesini sağlayacak bir beslenme programının hazırlanmasında hem de onun sağlıklı beslenmeyi öğrenmesini sağlamakta rol alır.

Sağlık profesyonellerinin yanında bunları yapmayın!

  • Çocuğunuzun tembel olduğunu ve kendine ile ilgilenmediğini onun yanında sağlık personeline dile getirmeyin.
  • Onun yerine konuşmayın ve onun kendini ifade etmesine izin verin.
  • Her konsültasyona onunla birlikte katılmayın, size söylemekten çekindiği fakat rehberi olan kişiye paylaşmak istediği bir şeyler olabilir. Özeline saygı duyun.
  • Çevresindeki herkesin onunla dalga geçtiğini –geçiyor olsalar da- paylaşmayın. Diğer kardeşinin ideal kilosunda olduğundan ve ne kadar sağlıklı beslendiğinden bahsetmeyin.
  • Şişman olsa da, ona karşı hislerinizin değişmediğini ve onu ne kadar çok sevdiğinizi onunla paylaşın.

Evde bunları yapmayın!

  • Sürekli lokmalarını sayarmış gibi hareket etmemeye özen gösterin.
  • Evde normal yaşantınız devam etsin, tek konu diyet olmasın.
  • Zorlandığı noktalarda onu yalnız bırakmayın destek olun.
  • Bak senin yüzünden bizde aynı şeyleri yemek zorunda kalıyoruz gibi olumsuz mesajlar vermeyin.
  • Zayıflamaya çalıştığı sürece evde abur cubur bulundurmamaya çalışın.
  • Şişmanken kötü göründüğünü söylemeyin. Kilo korkusu yeme bozukluklarına yakalanma riskini arttırır.

Çocuklarda obezite kireçlenmeye neden oluyor


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.