“Çocukların gözünden okulda yaşam” Araştırma raporu açıklandı

Eğitim Reformu Girişimi (ERG) ve Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı (TEGV)’in birlikte yürüttüğü “Çocukların Gözünden Okulda Yaşam” araştırma raporu ve politika önerileri, düzenlenen basın toplantısı ile kamuoyuna duyuruldu.

"Çocukların gözünden okulda yaşam" Araştırma raporu açıklandı

“Çocukların Gözünden Okulda Yaşam” araştırması, ilköğretim çağındaki çocukların okul deneyimlerine odaklanarak 2014-2015 eğitim-öğretim döneminde, 25 ilde 4, 5 ve 7. sınıflarda okuyan toplam 2.072 çocukla yapıldı.

Açılış konuşmasında söz alan ERG Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Üstün Ergüder, yapılan araştırma ile eğitimde yapısal sorunların çocuk yaşantısına etkisinin gözler önüne serildiğini söyledi. Araştırma bulgularına göre, temizlik ve ısınma ile akran zorbalığının okullarda sorun olarak karşımıza çıktığını belirtti. TEGV Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Sami Gülgöz ise, araştırmanın çocukların kendi içinde bulundukları ortamı nasıl değerlendirdiklerine odaklandığını ifade etti. Ayrıca, yapısal detaylar dışında eğitimin içeriğini konuşmaya daha fazla yer ayırmamız gerektiğinin altını çizdi.

2014-15 eğitim-öğretim döneminde, Türkiye genelinde ilk ve ortaokulların yüzde 23,5’inde uygulanan ikili öğretimin, 2019 yılında sonlanması hedefleniyor. Araştırma, ikili öğretimin olumsuz yönlerine ve bu uygulama sonlanana dek çocukların okul yaşantılarını iyileştirmek için ne gibi önlemler almak gerektiğine işaret ediyor.


İkili öğretim, çocukların beslenme alışkanlıklarını kötü yönde etkiliyor

Sabahçı öğrencilerin sadece yüzde 24,6’sı okul günlerinde her zaman kahvaltı edebildiğini söylüyor. Bu oran tam gün eğitim alan çocuklarda yüzde 51,9’a yükseliyor. Öğlenci öğrencilerin yüzde 26,8’i her zaman öğle yemeği yediğini belirtirken, aynı oran tam gün eğitimde yüzde 66,1’e yükseliyor.

Ayrıca, ikili öğretimde okuyan çocuklar kısa teneffüs süreleri nedeniyle okulda da yeterli beslenemiyorlar. “Çocukların Gözünden Okulda Yaşam” araştırmasına katılan çocukların pek çoğu, teneffüslerin kantinde sıraya girip yiyecek alması ve ders başlamadan aldığı yiyeceği yemesi, tuvalet ihtiyacını karşılaması ya da bahçede arkadaşlarıyla oyun oynaması için yetersiz olduğunu söylüyor. Araştırmacılar, çocukların okulda temel gereksinimlerini karşılayabilmeleri için haftalık ders saatlerinin azaltılmasının çözüm olabileceğini belirtiyor.

Fiziksel koşulların iyileştirilmesi bir gereksinim

cocuklarin okuldaki yasami arastirmasi

Araştırma, okulların fiziksel koşullarının iyileştirilmesinin bir gereksinim olduğunu ortaya çıkarıyor. Bulgular, ikili öğretim uygulanan okullarda temizlik ve ısınma koşullarının daha olumsuz olduğuna; fiziksel koşulların sosyal etkinliklere katılma ve sosyalleşme anlamında da yeterli olmadığına işaret ediyor. “Çocukların Gözünden Okulda Yaşam” araştırması, okullarda var olan olanakların (spor salonu, kütüphane ve bilgisayar laboratuvarı gibi) her zaman amacına uygun kullanılmadığını gösteriyor. Uzun vadede tüm okulların fiziksel olanaklar açısından donanımlı hale gelebilmesi için bu alana daha fazla kaynak aktarılmasının ve fiziksel olanaklarının nasıl kullanıldığının üzerinde durulması gerekiyor.


Okullarda fiziksel koşullar kadar çocukların sosyal ilişkileri de önemli. Araştırmaya göre “beni itip kakan, rahatsız eden çocuklar var” diyen çocukların oranı yüzde 24; “Benimle dalga geçenler var” diyen çocukların oranı yüzde 14. “Okulda bana kötü davranan öğretmen ya da çalışanlar var” diyen çocukların oranı ise yüzde 15. Sözü edilen bulgular, okullarda şiddeti önleme ve izleme mekanizmalarının güçlendirilmesi gerektiğini gösteriyor. ERG ve TEGV uzmanları, rehberlik hizmetlerine daha fazla kaynak ayırılmasının, sınıf ve branş öğretmenlerinin bu konuda güçlendirilmesinin ve ailelerin farklı şiddet türleri konusunda bilgilendirilmelerinin buna bir çözüm olabileceğini belirtiyorlar.

Öğretmenlerle olumlu ilişkiler önemli

Araştırma, yüksek karne notuyla öğretmenlerle olumlu ilişkiler arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunduğunu gösteriyor. Araştırmacılar, bu illişkinin iki türlü yorumlanabileceğini ifade ediyorlar: öğretmenleriyle iyi ilişkileri olan öğrencilerin notları olumlu etkileniyor ve/veya başarılı öğrenciler öğretmenleriyle olumlu ilişkiler de kuruyor.

Araştırma bulgularına göre, ortaokulun sonuna doğru ilerledikçe okul algıları olumsuzlaşıyor. “Okula her zaman severek giderim” diyen öğrencilerin oranı beşinci sınıflarda yüzde 66,8 iken, yedinci sınıfı bitiren öğrencilerde bu oran yüzde 50,7’ye düşüyor.


ERG ve TEGV uzmanları sundukları raporlarla, öğretmenlerle ilişkilerden çocuk odaklı eğitim ortamlarının tasarlanmasına dek pek çok alanda atılabilecek adımlara dikkat çekiyorlar. Çocuklarımızın okulda mutlu ve başarılı olabilmesi için geliştirilecek politikalarda, onların deneyimlerine odaklanan araştırmaların daha çok dikkate alınması gerektiğini dile getiriyorlar.

Çocuk eğitimi: Çocuğa dair yaşamsal öneme sahip notlar

Çocuk eğitiminde sevgi ve tutarlılık


 

Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.