İletişim kazalarını aza indirecek doğru iletişim için 5 ana unsur nedir?

İletişim; duygu, düşünce veya bilgilerin akla gelebilecek her şekilde başkalarına iletilmesi anlamına gelmektedir. Günümüzde iletişim araçlarının çokluğu ve çeşitliliği iletişimi kolaylaştırdığı kadar, anlaşılmayı zorlaştırır bir hale geldi.

İletişim kazalarını aza indirecek ve doğru iletişim için 5 ana unsur nedir?

Öyle ki günümüzde uyku dışındaki tüm zamanımızda internette ve online durumdayız. Neredeyse tüm gün internette ve online olduğumuz halde, iletişim ile ilgili çok ciddi ve gelecekte daha da vahim olacak sıkıntılar yaşamaktayız.

Yüz yüze iletişimde verilerin %55’ini iletişim kurduğumuz kişinin beden dilinden, %38’ini sesinin tonundan ve vurgularından almaktayız. Yazılı iletişimde beden dili ve ses olmadığından emojilerden faydalanıyoruz.


Online iletişim araçlarının hiç bir zaman yüz yüze iletişimin yerini alamayacağını düşünüyoruz. İş yaşantısında bu araçlar yüz yüze iletişime yardımcı olarak kullanılmalıdır. Ancak bu yardımcı iletişim araçlarını, asıl iletişim araçlarından daha fazla kullandığımız için sıklıkla iletişim kazaları yaşamaktayız.

Tabi ki iletişim kazalarının sebepleri bunlarla sınırlı değil. Farkında olarak ya da olmayarak yaptığımız binlerce iletişim hatası bulunmaktadır.

İletişim kazaları, iş verimliliğimizi düşürdüğü gibi, iş gücü kaybına hatta maddi kayıplara yol açmaktadır.

Bugün iletişim kazalarını aza indirecek ve iletişimi güçlendirecek 5 ana unsurdan bahsedeceğim.

Bu iletişim kayıplarını ortadan kaldırmak için neler yapmalıyız?

iletisim kurmak

Aşağıdaki uygulamaları alışkanlık haline getirdiğimizde ve tüm iletişimimizde kullandığımızda, kayıpları azaltırız.

1- Etkin ve yargısız dinlemek:

Hemen her konuda bir fikrimiz oluşmaktadır. Bu oluşan fikir bazen yanlış olabilir. Birisinin hakkında edindiğimiz fikir neticesinde onu genelde dinlemez, ne söyleyeceğini tahmin ederiz. O tahminimizi bize doğru kılacak tek bir veri ile harekete geçer ve yorum yapmaya başlarız. Oysa ki yargısız ve etkin dinlersek, karşımızdaki kişi kendisini iyi hissedecek ve yanlış anlaşılmaların önüne geçebileceğiz.


2- Beden dilini etkin kullanmak ve karşımızdaki kişinin beden dilini anlamak:

“İletişim kurmak istemiyorum” demek bile iletişim kurmanın bir yoludur. Beden dilimiz, bizim bilinçaltımızın, duygu ve düşüncelerimizin şekillenmesiyle oluşur. Üstelik her zaman doğruyu söyler. Dilimiz ne söylerse söylesin. bedenimiz her zaman gerçekleri söyleyecektir. Genellikle birinin yalan söylediğini anlarız. Nasıl anladığımızı bilmeyiz ancak, içimizden bir ses yalan olduğunu söyler. Biz bunu 6. his olarak düşünürüz ama işin aslı 6. his değildir. Gözlerimizle saniyede milyonlarca bit veri alıyoruz ve bu bilgileri ışık hızına yakın bir hızla beynimizde işliyoruz. Geçmişte yaşamış olduğumuz binlerce olaydan edindiğimiz bilgileri karşılaştırıp bir kanaate ulaşıyoruz. Bu kanaat genelde doğrudur. Bu yüzden, kişinin beden dilini anlamaya çalışmak, iletişim konusunda bize çok yardımcı olacaktır.

3- Küçümsememek:

Genelde çok karmaşık işlerle uğraştığımızdan, bazı insanların çok basit şeyleri anlayamaması bizi çıldırtır. Çok basit bir şeyi anlatamadığımızda, karşımızdaki kişiyi küçümseyen bir tavır alırız. Bu tavır iletişimi oldukça zora sokmaktadır. Basit bir empati yapacak olursak, birisi bizi küçümserse, kendimizi nasıl hisseder ve o kişiye ne kadar kendimizi açarız?

4- Eleştirilere açık olmak:

Dışarıdan bir eleştiri geldiği anda koruma kalkanlarımızı açar ve dinlemeyi keseriz. Bunun sebebi bilinçaltımızdır. Bilinçaltımızın en temel görevi bizi korumaktır. Şahsımıza gelen eleştiri bilinçaltımız tarafından tehdit olarak algılanır ve sonrasında etkin dinleme yapamayız. Bizi eleştiren kişinin, bizi geliştirmek için eleştiride bulunduğunu düşünebilirsek, daha etkin dinleme sağlamış oluruz. Bu demek değildir ki, savunmasız kalın. İlla ki hakkımızı savunmalıyız ve gelen tehditlere karşı uyanık olmalıyız.

5- Pozitif tavır:


İletişim kurduğumuz kişilere karşı pozitif tavır takındığımızda, küçük aksaklıkları bertaraf etmek çok kolay olacağı gibi bir çok aksaklığın ortaya çıkmasını engellemiş oluruz.

Çocuğunuzla iletişiminizi artıracak 10 aktivite


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.