Kozmetik ürünlerde kanser yapan maddeler tam liste

Kozmetik ürünler kullanmıyorum demeden önce bir kez daha düşünmelisiniz! Parfümden makyaj malzemelerine, şampuandan vücut losyonu ve kremlere kanser yapan kimyasal maddeler neler?

Kozmetik ürünlerde kanser yapan maddeler tam liste

 

Kozmetik ve kişisel bakım ürünleri çeşitli bileşimlerden oluşmalarına rağmen, meme kanseri ile bağlantıları araştırılan kimyasallar; birçok kozmetik üründe koruyucu olarak sıklıkla kullanılan parabenler (makyaj, nemlendiriciler, saç bakım ürünleri ve tıraş kremleri/jelleri) ve oje, saç spreyindeki renkleri tutmak ve kırılganlığı azaltmak için sıklıkla kullanılan, ayrıca birçok kişisel bakım ve temizlik ürünü kokularının içinde bulunan ftalatlar‘dır.

Paraben

Paraben, kozmetik ürünlerinin dayanıklılık süresini uzatmak için kullanılan bir koruyucu maddedir. Bakteri ve küf gibi oluşumların önüne geçmek için kullanılan parabenin araştırmalar sonucunda meme kanserine yol açtığı düşünülmekte. Kanser hastalarından alınan biyopsi örneklerinde rastlanılan paraben, renkli kozmetiklerden deodorantlara ve şampuanlara kadar birçok farklı üründe karşımıza çıkıyor


Sentetik renklendirici

Kozmetik alışverişlerinizde ürünlerin içerik kısmındaki FD&C ve D&C yazılarına dikkat etmelisiniz. Yapay renklendirici kullanıldığını gösteren bu yazıları paketlenmiş gıda ve kozmetik ürünlerinin içeriğinde bulabilirsiniz. Petrol ve türevi maddelerden elde edilen sentetik renklendiriciler, kanserojen madde kategorisine giriyor ve insan sağlığını ciddi ölçüde tehdit ediyor.

Parfüm

Özellikle nemlendirici ve şampuanlarda kullanılarak hoş bir koku sağlayan parfüm içeriğinin doğal yağlardan elde edilmediği sürece sağlığa zarar verdiği biliniyor. Kozmetik ürünlerinin içine koyulan bu yapay kokular, cilt alerjilerine ve solunum problemlerine yol açabilir. Hassas ciltlilerin özellikle uzak durması gereken parfüm içeriği şampuan, vücut losyonu, nemlendirici, kolonya ve saç kreminde karşımıza çıkıyor.

Ftalat

Ftalat (phthalate) maddesi, plastik içeriğini yumuşatmak için kullanılan bir kimyasaldır. Özellikle oje, parfüm, losyon ve saç spreylerinden kullanılan ftalat, meme kanseri riskini arttırır ve ergenlik çağındaki kadınlarda göğüs gelişimine zarar verir. Bazı durumlarda parfüm içeriğinin içine karıştırılarak kullanılan ftalat maddesinden korunmak için ürünlerin içerik kısmına dikkat edebilirsiniz.

SLS

SLS, yani sodyum lauryl (loril) sülfat, kişisel bakım ürünlerinin yüzde 90’ında kullanılan bir madde olarak karşımıza çıkıyor. Sağlığa zararlı maddelerden biri olarak gösterilen SLS’nin en bilinen etkilerinden biri ise cilt ve göz iritasyonu. Şampuan, yüz temizleyici, duş jeli, akne ilacı gibi köpüren ürünlerin büyük çoğunluğunda bulunan SLS, kimi zaman özellikle cilt tipine göre çeşitli tahrişlere yol açıyor.

Far ve göz boyaları

İçerik kimyasal madde sayısı: 26

En tehlikeli olanları: Polietilen ve tereftalat

Olası hastalıklar: Kısırlık, kanser, hormonal bozukluk ve organlarda tahribat.

Ruj ve dudak boyaları

İçerik kimyasal madde sayısı: 33

En tehlikeli olanları: Polimetilmetakrilat

Olası hastalıklar: Kanser, alerji.

Şampuan

İçerik kimyasal madde sayısı: 15

En tehlikeli olanları:Llauril sülfat, sodyum, tetrasodyum, glikol, propilen

Olası hastalıklar: Tahriş, göz hasarı, kaşıntı.

Oje tırnak boyalarındaki kanser içeren maddeler

İçerik kimyasal madde sayısı: 31

En tehlikeli olanları: Ftalat

Olası hastalıklar: Doğuranlığı azaltabilir ve gebelikte bebek gelişimini etkileyebilir.

Parfümlerde kanser içeren maddeler

İçerik kimyasal madde sayısı: 250

En tehlikeli olanları: Benzaldehit

Olası hastalıklar: Ağız, boğaz, gözlerde tahriş, mide bulantısı ve böbrek sorunları.

Saç spreylerinde kanser içeren maddeler

İçerik kimyasal madde sayısı: 11

En tehlikeli olanları: Oktinoksat ve isophthalate

Olası hastalıklar: Alerji, burunda, gözlerde tahriş, hücre yapısında bozulma.

Bronzlaştırıcı kremlerde kanser içeren maddeler

İçerdiği kimyasal madde sayısı: 22

En tehlikeli olanları: Etil­metil paraben, propil paraben

Olası hastalıklar: Kurdeşen, hormonal bozukluk ve tahriş.

Allık / Yanakları renklendiren ürünlerde kanser içeren maddeler

İçerik kimyasal madde sayısı: 16

En tehlikeli olanları: Etil paraben, metil paraben ve propil paraben


Olası hastalıklar: Kurdeşen, hormonal bozukluk ve tahriş.

Fondöten kapatıcılarda kanser içeren maddeler

İçerik kimyasal madde sayısı: 24

En tehlikeli olanları: Polimetil metakrilat

Olası hastalıklar: Alerji ve kanser hastalıkları.

Deodorant ve deorollda kanser içeren maddeler

İçerik kimyasal madde sayısı: 14

En tehlikeli olanları: İzopropil, myristat,

Olası hastalıklar: Cilt ve akciğerlerde oluşan tahrişler, baş ağrısı ve solunum problemleri.

Vücut losyonu ve vücut bakım kremlerinde kanser içeren maddeler

İçerik kimyasal madde sayısı: 32

En tehlikeli olanları: Etil paraben, propil paraben, polietilen glikol, metil paraben.

Kozmetik ürünleri ve cilt bakım ürünleri hakkında dikkat edilmesi gerekenler

Kozmetik kelimesi ilaçlar haricinde vücuda ve cilde uygulanan her türlü ürünü kapsamaktadır. Ruj, allık, oje gibi makyaj malzemeleri kadar Saç boyaları, şampuanlar, dodorantlar, güneş kremleri ve el krem ve losyonları da kozmetik ürünleri arasında yer almaktadır.

Bu bilgileri baz aldığımızda yapılan bilimsel araştırmalarda orta yaşlarda yer alan erişkin bir insanın günde ortalama 9 kozmetik ürününü kullanmakta olduğu (sabun, şampuan, el kremi gibi maddelerin de kozmetik ürünleri olduğunu söylemiştik) ve bunların 126 değişik içeriğe sahip oldukları belirlenmiş.

Özellikle kadınların her yıl 2 kg ve üzeri kozmetik ürünlerini çoğunlukla deri yoluyla, bir kısmını da ağız yoluyla vücutlarına aldıkları belirlenmiş.

Bunlar içerisinde yüz bakım kremleri ile cilt tarafından emilen kanserojen maddeler ve far dediğimiz göz boyaları yoluyla yine ciltten alınan arsenik denilen zararlı kimyasal da yer alıyor.

Deri yoluyla geçen kimyasallar daha mı zararlı?

Evet. Deri yoluyla geçen zararlı kimyasalların bulunduğu kozmetik ürünlerinin ve cilt bakım ürünlerinin ölümcül zararları var!

Sadece bir adet rujda bulunan 28 adet zararlı kimyasal bulunurken sadece bir adet saç spreyinde tam 23 adet zararlı kimyasal madde yer almaktadır. Bütün bu bedenimizde çeşitli dönüşümlere uğramaktadır. Buna rağmen bilinçsiz bir toplum olmaya devam ediyoruz ve en önemli varlığımız SAĞLIĞIMIZ söz konusuyken, hiçbir endişe duymadan umarsızca kullanmaya devam ediyoruz.

Hangi kozmetik ve cilt bakım ürünlerinde ne kadar zararlı kimyasal var?

Tam 400 adetten fazla toksik element artıkları kanda ve yağlı dokuda yer almaktadır. Derimiz, vücudumuzu kaplayan en büyük organımızdır. Zararlı kimyasalları vücudun en büyük organı olduğundan deri yoluyla almak onları ağız yoluyla yutmaktan çok daha tehlikeli ve risklidir.

Bunun nedeni şöyle açıklanabilir; ağız yoluyla alınan maddeler ağız içerisi başta olmak üzere sindirim sisteminde yıkılmaya başlar. Ancak deri yoluyla direkt olarak vücuda giren kimyasallar hızla vücut dolaşımına karışır. Hızla organlara taşınır ve belki yıllarca buralarda depolanır.

Kozmetik ürünlerinin ve cilt bakım ürünlerinin zararlı etki mekanizmaları astımdan tutun, kanser hastalığına kadar götürebilir. Bilim adamlarınca kabul edilen zararlı kozmetik ürünlerinin tanımı, çeşitli kozmetik ürünleri ve cilt bakım ürünlerinin her gün kullanımı sonucu bir süre sonra ortaya çıkan sonuçları olarak ifade edilmektedir.

Kişiye özel kozmetik ürün nasıl oluyor?

Bu sonuçlar arasında ürünlerin içerdiği boyalar ve kokular nedeniyle bazı insanlarda gözlerde sulanma ve kızarıklık oluşması, deride oluşan hassasiyet gibi alerjik reaksiyonlar oluşabildiği gibi; kanser, astım ve doğumsal anomaliler yer almaktadır.

Bazı kozmetik ve cilt bakım ürünlerinde 1 kez kullanmak herhangi bir hastalık tablosu oluşturmayabilir ancak kimyasalların gittikçe artış gösteren etkileri zamanla ortaya çıkabilmektedir.

Solunum yolu ve sindirim yolu ve özellikle deri olmak üzere bütün vücudun tamamında dağılım ve birikim oluşup depolanacaktır. Eğer ki bu zararlı kimyasalların vücutta yıkılıp atılma hızı vücuda deri, solunum ve sindirim yolu ile alınma hızından daha yavaş ise vücut için son derece toksik ve tehlikeli bir durum oluşturacaktır.

Kozmetik ve cilt bakım ürünleri beyne zarar verir mi?

Enteresan bir şekilde kimyasal hassasiyet ile bağdaştıramadığınız etkiler de görebilirsiniz. Bunların içinde halsizlik, sinirlilik hali, sersemlik hali, konsantrasyon bozuklukları ve hafıza uçuşmaları (unutkanlık ve bir şeyi bir türlü hatırlayamama ve hafıza kaybı başlangıcından endişelenme gibi durumlar) da görülebilir.

Yapılan farklı bir araştırmada çok ağır olmayan ortalama bir makyaj yapan bir kadının 515 kimyasal maddeyi vücudunda taşıdığını ortaya koydu.

Oje, ruj, deodorant,saç spreyi, vücut losyonu, fondöten gibi kozmetik ürünlerinin kimyasal analizini yapan yeni bir araştırma ise tüyler ürperten sonuçları ortaya çıkardı. Araştırma neticesine göre bir çok kadının günlük yaşamının bir parçası halinde gelmiş olsa da, sağlık bakımından çok büyük bir tehlikeyi de beraberinde getiriyor.

Kozmetik meme kanseri ilişkisi var mı?

Prof. Dr. Levhi Akın, dünyada ve ülkemizde milyonlarca kadının kullandığı bazı kozmetik ürünlerin içinde yer alan kimyasalların, vücutta östrojen ve diğer hormonları engelleyerek ya da onları taklit ederek hormonal dengeyi bozabildiğine dikkat çekiyor.

Araştırmalar bazı kimyasalların insanlarda kanser gelişimine katkıda bulunabileceğini düşündürüyor. Bu kimyasalların birçoğu vücuttaki östrojen ve diğer hormonları engelleyerek ya da onları taklit ederek vücudun hormonal dengesini bozabilir.

Meme kanserinde kontrol yaşı ne olmalı?

Klinik meme muayenelerinin başlangıç yaşının 30 yaş olması öneriliyor. Yüksek risk altında olanlarda muayene başlangıç yaşı 20’dir. Mamografi için tarama yaşının 40 olması, 40 yaşından başlayarak, her yıl mamografi çektirilmesi gerekir. Meme veya yumurtalık kanseri açısından güçlü bir aile öyküsü veya geçmişte göğse uygulanan bir ışın tedavisi gibi yüksek risk faktörleri varsa, yıllık mamografiler 30 yaş civarında başlayabilir. Mamografi taramalarında takip gerektirecek bulgu saptanmayan kişilere her yıl yerine iki yılda bir mamografi çekilmesini önerenler de var.

Yaşam tarzı meme kanserini nasıl etkiliyor, nasıl olmalı?

Yaşam tarzının etkileyebileceği faktörler meme kanseri açısından kontrol edilebilen risk faktörleri olarak sınıflandırılmaktadır. Bunlar;

  • Kilo fazlalığı
  • Uygunsuz diyet
  • Egzersiz yapmamak
  • Fazla alkol tüketimi
  • Tütün kullanımı
  • Menopoz sonrası hormon kullanımı
  • Doğum kontrol hapı kullanımı
  • Gece ışığa maruz kalma
  • D-vitamini eksikliği
  • Stres ve anksiyete, olarak örneklenebilir.

Dolayısıyla; kendi kendine düzenli meme muayenesi, yıllık klinik meme muayenesi, yıllık mamografi ve gerekirse ultrasonografi taramaları, fazla kilolardan kurtulmak, uygun ve sağlıklı bir diyet, düzenli egzersizler, fazla alkol tüketmemek, kesinlikle tütün kullanmamak, stresten uzak sakin bir yaşam kurmak, menopoz sonrası hormon kullanmamak ve doğum kontrol hapı kullanmak dışında korunma yöntemlerini tercih etmek meme kanserini önleyebilmek için en iyi seçenekler olacaktır.

Kansere neden olan diğer kimyasal maddeler (TAM LİSTE)


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.