Planlı sezaryen oranları neden artıyor?

Planlı sezaryen oranları neden artıyor? Doğum korkusu, sezaryen kararını nasıl etkiliyor? Doğuma hazırlık eğitimleri ve doğum psikoloğu neden gerekli?

planlı sezaryen oranları neden artıyor?

Her kadın, aile nasıl bir doğum olacağına dair hayaller kurar. Hatta bebek nasıl bir biçimde doğacağını, kendi doğum şeklini seçer. Bahsedilen doğum için pek çok  isimlendirme var: Planlı sezaryan, vajinal, normal, ssvd (sezaryen sonrası vajinal doğum), keşkesiz doğum, müdahaleli sezaryen… Peki son yıllarda planlı sezaryen oranları neden artıyor?

Dünyada planlı sezaryen oranları

Sezaryenin tarihi 1500’lere kadar dayanır ve anne bebek için hayati anlarda kurtarıcı bir operasyondur. Ancak; sezaryen oranlarındaki artış tüm dünyada hakimdir:


  • Amerika Birleşik Devletleri: %30.2
  • İtalya: %37.4
  • Brezilya: %41.3
  • Meksika: %36.1
  • Kore: %37.7
  • İsviçre: %28.9
  • Almanya: %27.8

Türkiye’de planlı sezaryen ne durumda?

Türkiye’de ise bu oran %48’lerde olup Sağlık Bakanlığı tarafından 2011 yılında sezaryen oranlarının azaltılmasına yönelik resmi yazı yayınlanmıştır. Tüm bu oranlara karşın Dünya Sağlık Örgütü (WHO)’nün açıklamalarına göre; bir ülkedeki sezaryen oranı ülke nüfusuna oranla %15’i geçmemelidir. Bu oran yükseldikçe, doğum için beklenen zamanın yeterliliği, gebeye – aileye sunulan desteğin kalitesi, nüfusa oranla doktor – ebe başına düşen doğum sayısı, ebelere verilen önemin miktarı, gebenin psikolojik hazırlığı, hastane ortamı, doğuma hazırlık eğitimine kolay ulaşılabilirlik vb. pek çok konu sorgulanır. Buna ek olarak gebenin doğuma bakışı, doğum korkusu (tokofobi) sezaryene yakınlığını artırır.

Doğum korkusu, planlı sezaryen için tercih nedeni mi?

Doğum korkusu, araştırma sonucu ile Journal of Clinical Obstetrics and Gynecology (Klinik Obstetri ve Jinekoloji Dergisi) 2004 yayınında planlı sezaryeni tercih etme nedeni olarak ortaya konmuştur. Bu korkunun nedenleri ise doğuma dair eksik bilgi, sağlık çalışanlarına güven eksikliği, mahremiyet olmayacağı düşüncesi, önceki doğuma dair zihin kayıtları, eşle ilgili konular, planlı-plansız (spontan) gebelik, ailedeki kadın üyelerin doğumlarını nasıl geçirdikleri ve doğum algıları, aileden alınan destek düzeyinin miktarı, medyadan etkilenme oranı vb. şekilde çok seçeneklidir.

Bedensel değişimlerin etkisi

Doğumdaki bedensel değişimlerin sırasının nasıl olacağı, doğum ekibinin (hekim, ebe, doula, doğum psikoloğu) kimlerden oluşacağı, doğum tercihlerinin (mahremiyet, ten tene temas, kordonun geç kesimi vb.) neler olacağı, doğum konusunda çevreden gelen bilgilerin hangisinin doğru olduğuna inanılacağı, hamilelikte ve doğumda kendini nasıl daha iyi hissedeceğine dair katkı sağlayan seçeneklerden haberdar olamama vb. konular kararların ve seçimlerin belirsizlik içinde olmasına neden olur.

Doğuma hazırlık eğitimi neden gerekli?

Belirsizlik anında karar vermenin gerekli olduğu durumlarda Görünüş Kuramı’na göre; var olan konuya dair bilgi değil, konuya dair algı referans olur. Buradaki algı gerçekçi ya da çarpıtılmış olabileceği için yanılma payını da artırır.  Bu nedenle, öncelikle doğuma dair algının değiştirilerek güncel bilgilerle donatılmak ve gerçekçi algı kazanmak önemlidir. Hamileliğin nasıl daha rahat geçirileceği ve doğumda kendini nelerin daha iyi hissettireceği konusunda bilgi sahibi olmak belirsizliği azaltır, kadına güven verir, medyadaki ve çevredeki doğum algısından farklı bir bakış açısı kazanmayı sağlar. Doğuma hazırlık eğitimleri; hamilelik ve doğum konusunda daha standardize edilmiş, net, güncel bilgiyi aileye sunar.

Doğum psikologlarına danışmak neden önemli?

Korku bir duygu olması yönüyle, psikolojik ihtiyacı ifade eder. Hamileliğin her trimesterda (3’er aylık dönem) değişimi farklıdır. Doğumda da her türlü fizyolojik gidişat iyiyken psikolojik bir iyi olmayış hali kadını etkiler. Bu nedenle de doğumun bedensel olduğu kadar psikolojik bir eylem olduğu kabullenilerek doğum psikologları önem kazanır.


Doğuma hazırlık eğitimlerinin daha ulaşılabilir olması, hamilelikte ve doğumda doğum psikologlarının psikolojik bir ihtiyaç olarak görülmesi sezaryen oranlarının azaltılmasına katkı sağlayacaktır.

Doğum korkusu (tokofobi) niye var? Nasıl kurtulunur?

Anne adaylarının kabusu erken doğum neden kaynaklanır?

Hamilelik döneminde kozmetik ürün kullanmak zararlı mı?

Hamilelikte uyku ihtiyacı neden artar? Kaliteli bir uyku için neler yapılmalı?


Hamilelikte kadının ruh hali göz ardı edilmemeli


Ceren Sezen
Marmara Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik bölümünü bitirdikten sonra yine aynı üniversitede Aile Danışmanlığı eğitimini tamamlayarak Aile Danışmanı olmaya hak kazandı. Yüksek lisansı klinik psikoloji alanında olup, The International School Psychology Association (ISPA-Holland)’a bağlı olarak terapötik materyallerin uluslararası uygulayıcısıdır. Hamile ve doğum terapisi, aile ve spor psikolojisi alanındaki çalışmalarını özel bir danışmanlık merkezinde sürdürmektedir.