Psikolojik travma nasıl atlatılır? Travma yaratabilecek durumlar nelerdir?

İnsanlık dışı, şiddet içerikli olaylara maruz kalmak, tanık olmak, maruz kalan kişilere yardım etmek, bu olaylarda tanıdıkları yitirmek veya kayıp ve şiddet yaşayan kişileri işitmek bireyleri derinden etkileyerek, sarsabilen travmatik durumlardır. Normal kişilerin böylesi anormal durumlarda anormal tepkiler vermeleri olasıdır. Ani ve beklenmedik bu tür olayların ardından bazı psikolojik tepkiler yaşanabilir.

Psikolojik travma nasıl atlatılır? Travma yaratabilecek durumlar nelerdir?

Medicana International Ankara Hastanesi’nden Klinik Psikolog Gizem Yağmur Çopur, travmatik deneyimler yaşamış kişilere uygulaması basit ama sonuçları etkili bazı önerilerde bulundu

Travmatik olaylar sonrasında ortaya çıkacak belirtilerin neler olduğu ne kadar iyi tanınırsa, olağanlığı ve geçici oluşu fark edilebilirse onlarla baş edebilmek o kadar kolaylaşacaktır. Bu belirtilerin görülmesi ruhsal olarak hastalanılacağının bir göstergesi değildir. Tüm bu belirtiler olağan dışı/ anormal durumlarda verilen normal tepkilerdir. Bahsedilen belirtilerin bir ay gibi kısa bir süre içerisinde azalması beklenir. Bu belirtilerin azalmaması ve işlevselliği etkilemesi durumunda profesyonel bir destek alınması gerekmektedir.


Sağlıklı insanlarda geçici tepkiler oluşması normal

Sağlıklı bireyler, travmatik olaylardan sonra bir süre de olsa çeşitli depresif, kaygı taşıyan, iç huzursuzluk yaratan, acı veren olumsuz duygulara kapılabilirler. Şok ve inkar, bunaltı, endişe, korku, panik, öfke, tahammülsüzlük, gerginlik, huzursuzluk, suçluluk, umutsuzluk, çaresizlik, utanç gibi duygular bunlara örnek verilebilir. Bu duyguların olağan ve insani tepkiler olduğunu unutmamak gerekir. Travmatik durumlara maruz kalmış sağlıklı insanlarda geçici olarak ortaya çıkabilirler. Bunların varlığı, kişilerin zayıf, yetersiz, çaresiz, kontrolünü kaybetmiş, aklını kaçırmış, çıldırmış veya ruhsal sorunlar taşıyan bireyler olduğunu göstermez.

Yazmak ve yardım toplantılarına katılmak iyi geliyor

Olumsuz duygulanımların zaman içerisinde sıklığının azalması ve kaybolması için günlük yaşam rutinleri sürdürmek, daha önce gidilen dış mekanlara gidişleri engellememek, katılmakta olunan etkinliklere yönelmeyi sürdürmek, rahatlamaya yönelik aktiviteleri gerçekleştirmek, çalışmakta olunan işe gitmek için çaba harcamak psikolojik travmayı atlatmaya yardımcı olacaktır.


Kişilerde maruz kalınan durum ile ilgili konuşma ihtiyacı ya da tam tersi konuyu hiç açmama ve içe kapanma görülebilir. Bu dönemde yakın çevreden sosyal destek almak, yakın çevre ile duyguları paylaşmak bu hislerin süresini ve şiddetini azaltacaktır. Yaşanan duruma yönelik akıldan geçen düşünceleri özellikle onların oluşturduğu duyguları yazıya dökmek veya günlük tutmak kişinin duygularını anlamlandırmasına, kabullenmesine, düzene sokmasına ve onlarla başa çıkabilmesine olanak tanıyacaktır. Bireylerin yardım toplantılarına ve anma törenlerine katılması suçluluk duygusunu azaltarak yalnız olmadığı ve kayıpları unutmadığını düşündürecektir.

Alkol, kahve ve sakinleştirici ilaç sanıldığı gibi yardımcı değil…

Bu dönemde baş, boyun ve göğüs ağrıları, mide bulantısı, çarpıntı, baş dönmesi ve kasılma gibi bedensel bazı şikayetler meydana çıkabilir. Bunlara ek olarak uykuya dalma ve sürdürmekte güçlükler, kabus görme ya da sürekli uyuma ihtiyacı görülebilir. Bu nedenle kişilerin kendisini dinlemesi ve istirahat etmek için zaman ayırması gevşemeye yardımcı olacaktır. İştahta artış veya iştahsızlık, aşırı enerji ve uyanıklık hali ya da tam tersi uyuşukluk, hissizlik, bitkinlik hali süreç ile ilişkili olarak oluşabilir. Bunları ortadan kaldırmaya yönelik alkol/kahve tüketimi ve sakinleştirici ilaçlar sanıldığı gibi yardımcı olmayacaktır. Alkol tüketimi unutmak için iyi bir çözüm yolu değildir; aksine uyuşukluk durumunu ve zihin bulanıklığını arttırabilir. Kahve ise kaygı ve korku ataklarını tetikleyebilir. Sakinleştirici içerikli ilaçlar her zaman yarar sağlamayabilir. Tam tersine, yanlış kullanımda yan etkiler ve diğer nedenlerle yakınmaları çoğaltabilir.

Görsel eylemlere yönelin…

psikolojik travmaya puzzle iyi geliyor


Kişinin kendisini işine verememe durumu, odaklanmada güçlük, dikkat dağınıklığı ve unutkanlık stres yaratan travmatik duruma bağlı olarak ortaya çıkabilir. Yaşanan psikolojik travma sonrası olayların tekrar yaşanıyormuş gibi olması, defalarca kişinin gözünün önüne gelmesi veya sesleri işitiyormuş gibi olması görülebilecek tepkilerdir. Bu nedenle zihinsel aktivasyonları ve dikkati başka yere çekmek, görsel eylemlere yönelmek (film seyretme, çiçekle uğraşma, ev işlerine yönelme, puzzle tamamlama, tamir etme, boyama, el işleri, kitap okuma, spor yapma, yürüyüş vb.), duruma yönelik haberleri izlemekten, fotoğraflara bakmaktan, görüntülere maruz kalmaktan uzaklaşmak, görüntülerin silinmesine ve zihnin dağılmasına katkıda bulunacaktır.

10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Günü: ‘Psikolojik’ ilk yardımın önemi


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.