Kitap okuma alışkanlığı olmayan bir Türkiye’de Sabahattin Ali’nin Kürk Mantolu Madonna’sını şarkıcı Madonna sanınca…
Trajikomik anlar yaşandı
TV8’de yayınlanan ‘Aramızda Kalmasın’ programında, Madonna karışıklığı yaşandı. Beren Saat’in Sabahattin Ali’nin Türk edebiyatında önemli bir yeri olan ‘Kürk Mantolu Madonna’ kitabının uyarlaması olan filmde rol alacağı konuşulurken, program sunucularından Funda Özkalyoncuoğlu’nun kitapta anlatılan karakteri müzisyen Madonna sanmasıyla trajikomik anlar yaşandı. Sosyal medya bu karışıklığı diline doladı.
Türk edebiyatının usta kalemi Sabahattin Ali’nin ‘Kürk Mantolu Madonna’ adlı eserinin beyazperde uyarlamasında Maria Puder karakterini canlandıracak olan Beren Saat üzerine konuşulurken, program sunucularından Funda Özkalyoncuoğlu, kitaptaki ‘Madonna’yı ünlü şarkıcı Madonna sandı.
“Yalnız bu kitap 1943’te yazıldı”
‘Madonna’nın hayatı bizim için enteresan olabilir’ diyen Funda Özkalyoncuoğlu’nu program moderatörü olan Jess Molho, “Yalnız bu kitap 1943’te yazıldı. Sabahattin Ali bu kitabı asker yıllarında çadırda yazmış” diye uyarınca şaşıran Özkalyoncuoğlu ve programın diğer sunucusu Sena Keçeli’nin ‘Madonna var mıydı o zamanlar?’ demeleri sosyal medyayı yıktı geçti.
Andrea Del Sarto imzalı “Madonna delle Arpie” tablosu Ali’nin romanına ilham vermiştir.
Sabahattin Ali’nin 1943 yılında yazdığı ‘Kürk Mantolu Madonna’ romanı, Türk edebiyatının başyapıtlarından biri sayılıyor. Kitabın baş karakterleri Maria Puder ve Raif Efendi. Raif Efendi, 20’li yaşlarında babasının isteği üzerine gittiği Berlin’de, sanata olan ilgisi sayesinde bir sanat galerisine gider. Galerideki tablolar arasında bir sanatçının otoportresini görür ve tablodaki kadını hiç tanımamasına rağmen platonik olarak aşık olur. Bu tablo onda daha önce hiç hissetmediği duygular uyandırır.
Raif Efendi tablodaki portrenin, Andrea Del Sarto tarafından yapılmış “Madonna delle Arpie” isimli tablodaki Madonna’nın portresine benzediğini düşünür. Tabloya o kadar hayran olur ki fırsat buldukça tabloyu görmeye gider, fakat başka gözlerin onu takip ettiğini farketmez. Artık ritüel halini alan bu tabloyu seyretme seansınlarından birinde bir kadın onun yanına gelir. Bu kadın, tablonun sahibi olan sanatçı Maria Puder’dir. Maria, Raif’in tabloya olan hayranlığının farkındadır. Raif ise başta onun kendisiyle alay eden biri olduğunu düşünür. Tablonun sahibi ile konuştuğunu öğrenince ise dünyası bir daha geri dönüşü olmayacak şekilde değişir.
Kürk Mantolu Madonna’nın filmi beyaz perdeye taşınıyor
Sabahattin Ali: Kült bir ruhun hikayesi