Amasra’da kurulacak termik santrale tepki gösteren CHP’li Rıza Yalçınkaya, iktidarın Karadeniz bölgesini “termik santral cehennemi” haline getirmek istediğini belirtti.
“Çevre Bakanı, Enerji Bakanı’nın talimatlarını yerine getiren bir bürokrat gibi”
Meclis İçişleri Komisyonu üyesi ve CHP Bartın Milletvekili M. Rıza Yalçınkaya, Amasra’nın “kalbine saplanan hançeri tutan elin” Çevre ve Şehircilik Bakanlığı olduğunu belirtti ve “Üzülerek belirtmek isterim ki göz göre göre işlenen bu cinayetin asıl faili Çevre Bakanı sorumluluğuyla değil, Enerji Bakanlığı’nın talimatlarını yerine getiren bir bürokrat gibi hareket eden Mehmet Özhaseki’dir. Bakanı ve Bakanlık bürokratlarını tarih ve Amasra halkı asla affetmeyecektir” dedi.
“Süreç yalanlarla, aldatmacalarla yürütüldü”
Yalçınkaya, ilk imzacısı olduğu termik santrallerle ilgili araştırma önergesi hakkında Meclis Genel Kurulu’nda konuştu. İktidarın Karadeniz Bölgesi’ni “enerji üssü” haline getirme anlayışıyla geliştirdiği termik santral projeleriyle aslında bölgeyi “termik santral cehennemi” haline dönüştürmenin adımlarını attığını vurgulayan Yalçınkaya, özellikle Bartın ve Zonguldak‘ta yoğunlaşan bu projelerin, bölgenin çevresini, doğasını yok edecek ve bölgede yaşayan tüm insanların sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkını elinden alacak boyutlara ulaştığını kaydetti.
“Çevre düzenleme planına aykırı”
Yalçınkaya, daha önce defalarca Meclis Genel Kurulu’nda ve ilgili komisyonlarda Amasra‘ya kurulmak istenen termik santralin halen yürürlükte olan 1/100.000 Ölçekli Zonguldak-Bartın-Karabük Bölgesel Çevre Düzeni Planı’na aykırı olduğunu anlattığını hatırlattı.
Ne değişti de bakanlık karar değiştirdi?
Kurulması düşünülen santrale ilişkin olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın önce 10 Ekim 2016’da “ÇED Olumlu” nihai kararını verdiğini, bu kararın mürekkebi dahi kurumadan bakanlığın yangından mal kaçırır gibi Bartın ve Bartın Kıyı Kesimi Planlama Alt Bölgesi 1/25.000 Ölçekli Çevre Düzeni Plan Değişikliği’ni yaptığını hatırlatan Yalçınkaya, şirketin daha önce de Tarlaağzı ve Gömü mevkisinde termik santral alanının gösterilmesi için plan değişikliği talebinde bulunduğunu anımsattı.
ÇED raporunda izin verilmemişti
Firmanın bu talebinin bakanlıkça değerlendirildiğini ve ÇDP’de “Amasra ilçesine doğal, ekolojik, tarihî ve turistik yapısı doğrultusunda yüklenen kimliği gereği termik santralin kurulamayacağı, santral için yer seçimi olarak daha uygun alanların araştırılması yönünde” oluşan görüşünü firmaya bildirildiğini kaydeden Yalçınkaya, Bakanlığın Mekansal Planlama Genel Müdürlüğü’nün de santral kurulması düşünülen Amasra Tarlaağzı, Gömü alternatif alanlarının yer seçimi açısından uygun olmadığı ve bu alanların ÇED süreci dışına çıkarılması, ana alternatif olarak düşünülmemesi gerektiği görüşünün firmaya bildirildiğini belirtti.
“Yoksa kandırıldınız mı?”
Yalçınkaya, “Ne oldu, ne değişti, kimler devreye girdi, kimler baskı yaptı da Bakanlığın daha önce almış olduğu tüm bu kararlar hiçe sayılarak önce ÇED onaylanıp nihai hale getirildi, peşinden 1/25.000 ölçekli plan değişikliği yapılarak daha önce Bakanlık tarafından uygun görülmeyen, yapılması kesinlikle kabul görmeyen aynı yerde hukuksuz ve usulsüz bir şekilde termik santralin önü açıldı?” diye sordu.
Bölge için “Çevre Anayasası” niteliği taşıyan 1/100.000’lik ÇDP’nin bugün için güncel ve geçerli olan hükümlerini Genel Kurul’da okuyan Yalçınkaya, konuşmasına şöyle devam etti:
“Bu plan Amasra’nın doğal, tarihi ve kültürel tüm değerlerini korumayı birinci vazife olarak görüyor ve diyor ki: ‘Amasra benim korumam altındadır. Benim ortaya koyduğum hükümler içinde Amasra’da termik santral kurulamaz. Kurulacak yer bellidir, o da Filyos yatırım havzası ya da başka bir yerdir.
“Fatih Sultan Mehmet torunlarından utanacak”
Ne değişti de Bakanlık kararını değiştirdi? Yoksa, dün halkı siz kandırıyordunuz da, bugün firma mı sizi kandırdı? Yoksa, yine mi aldatıldınız? Lütfen, Sayın Bakan çıksın ve kamuoyuna bunu açıklasın. Kendisinden önce görev yapan tüm Çevre Bakanları ve Bakanlık personelinin haklı gerekçelerle kabul etmediği, Amasra’yı karartacak, Fatih Sultan Mehmet’in, torunlarından utanmasına neden olacak bu karara imza atmazken kendisi ve ekibi nasıl bir motivasyonla böylesi bir katliamın önünü açacak bir kararı onaylamıştır?
Usulsüz ve hukuksuz bir şekilde tam da oldu bitti anlayışıyla verilen bu karar, Amasra için idam fermanı niteliğindedir. Bakan bu idam fermanıyla daha önce termik santral için sıkı sıkı kilitlenen kapının anahtarlarını kendi elleriyle firmaya altın tepsi içinde teslim etmiştir. Bunun adı cinayet değil de nedir? Bir şehrin, bir kültürün, bir doğanın katledilmesi, hukukun katledilmesi değil de nedir? Bakanlık, göz göze göre cinayet işledi, demem de bu yüzdendir.”
“Amasra halkı sizi affetmeyecek”
Çevre Bakanlığı’nın ve bürokratlarının “oldu bittiyle” Amasra’ya termik santralin kurulmasının önünün açmaya çalıştığını ve Amasra’ya kıydıklarını vurgulayan Yalçınkaya, “O nedenle, Bakanı ve Bakanlık bürokratlarını tarih ve Amasra halkı asla affetmeyecektir” diye konuştu. Amasra ve Bartın halkının feryadına kulak verilmesini isteyen Yalçınkaya, milletvekillerine çağrı yaptı ve “Gelin, araştırma önergemize destek verin. Tarihe, kültüre, doğal güzelliklere sahip çıkan milletvekilleri olarak sizler tarihe geçin” diye konuştu.
Amasra hakkında
Amasra, Batı Karadeniz Bölgesinde, Bartın iline bağlı bir ilçedir. Denize doğru uzanmış bir burun, burnun iki yanında korunaklı birer liman görevi gören iki koy ve ana karaya bağlı bağımsız adalarına sahip olan Amasra Türkiye’nin en güzel ilçeleri arasında. 3 bin yıllık tarihi, hem çekicilik ve balıkçılığa dayanan yerel sanatları, hem de kendini çevreleyen ormanlık alanlarına sahip bir yerleşim yeridir. Amasra halen özgün balık lokantaları, otelleri ve ev pansiyonlarına sahip bir turizm bölgesidir. Sanatçı Barış Akarsu’nun memleketidir. Akarsu, Ocak 2007’de çıkardığı son kasetini Amasralılara ithaf etmiştir.