Demirtaş’ın suçu neydi; neden tutuklandı?

Demirtaş’ın suçu neydi, neden tutuklandı? 14 yıl boyunca Selahattin Demirtaş’ı içeri almak için çok fazla neden vardı. Peki neden şimdi?

Demirtaş'ın suçu neydi, neden tutuklandı?

Türkiye’de her zaman söylenen bir yalan vardır; “Hukuk herkes içindir”. Yalan! Hukuk, bu ülkede güçlünün ve gücün yanındadır! Son zamanlarda en çok ihtiyacımız olan şey; hukuk, adalet!

Evet, şu anki konjonktür içinde en önemli başka unsurdur. Ülkede yaşanan hukuk garabetlerini görünce insanın aklına hukukun, adaletin, yargının bir ekmek, su kadar önemli olduğunu görüyoruz…

Yaşadıklarımız bunun en önemli kanıtı…


Son günlerde özellikle siyasal çizgide hukukun yerle bir olduğunu gördük, görmeye devam ediyoruz…

2000’li yılların ikinci yarısında şu anki ülkeyi yöneten AKP iktidarının “ileri demokrasi” adı altında liberal bir politika izleyeceği düşüncesi ülkeye anlatılmıştı.

Bunun için AKP hükümeti “Kürt politikası”na yönelik çözüm önerileri ortaya attığında ciddi çalışmalar yapmış, belki de hiçbir siyasal aklın ortak olamayacağı süreci Türk halkı ve siyaseti ile buluşturmuşlardı…

Akla hiç gelir miydi?

O günlerden bu günlere gelinecek ve Kürt siyasal hareketin şu anki en önemli aktörü Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ tutuklanacak!..

AKP iktidarı ile HDP yetkililerinin kol kola oldukları geçmişini, insan aklı çabuk unutuyor; birbirlerine methiyeler düzüyorlardı, tıpkı Gülen ile olduğu gibi!..

Şimdi AKP iktidarının istedikleri gerçekleşmeyince yine milliyetçilik kartını ortaya çıkardı. Birileri unutsa da biz yazalım ki tarihe kanıt olarak düşsün!

Şu söz tarihte hiç unutulmayacak: “Biz her türlü milliyetçiliği ayaklar altına aldık!”

Bunu bilen sözde milliyetçi Devlet Bahçeli, AKP saflarında siyaset üretmeye başladı. Bahçeli ile ilgili daha sonraki yazılarımızda yazacaklarımız olacak, o yüzden devam edelim…

Dün mücadele Atatürkçülerle ilgili iken şimdi mücadele muhalif herkes…

Demirtaş’ın suçu neydi, neden tutuklandı?

Demokrasiyi, insan haklarını, evrensel hukuku benimsiyorsak AKP yargısının şu an ne yaptığını anlamak gerekir! Selahattin Demirtaş’ın suçu neydi, neden tutuklandı?

“PKK’ya yardım etmekten!”

Kesinlikle hayır!

Demirtaş‘ın, bu 14 yıllık AKP iktidarı döneminde Kandil’de çektirmiş olduğu, 40 bin şehidin tetikçisi Abdullah Öcalan’ın posterleri altında miting yaptığı, PKK paçavrası sözde bayrakları ile birçok fotoğrafı var. 14 yıl boyunca Demirtaş’ı tutuklamak için çok fazla neden vardı!


“Ama kardeşim, dokunulmazlıklar yeni kaldırıldı!” diyeceksiniz!

Haklısınız ama AKP, CHP’nin iki binli yıllarda dokunulmazlıkların kaldırılması isteğini elinin tersi ile de itmişti.

Dokunulmazlıkların kaldırılmasında CHP de bu suça ortaktır!

AKP’nin gerçek isteği sanki suç işleyen milletvekillerinin yargılanması mıydı? Hayır! Öyle olsa şu an milletvekili olmayan 4 bakan neden yargılanmıyor?

Tek nedeni, HDP milletvekillerini tutuklatmaktı, bunda da MHP ve CHP’nin desteği ile başarılı oldular!

Selahattin Demirtaş neden tutuklandı?

“Seni başkan yaptırmayacağız!” sözünden dolayı…

Selahattin Demirtaş’ı içeri atınca bu adamı siyaset arenasından silebilecek misiniz? AKP’lilerin siyasi tarih, hukuk bilmedikleri aşikar.

Siyasi ideolojisini desteklemediğim aksine karşısında olduğum Selahattin Demirtaş, sözde hukuk sistemi içerisinde legal olmayacak şekillerde cezaevine atılmıştır. Hukukta bir şey vardır: O da suçun şahsiliğidir. Yani diğer HDP milletvekilleri yurt dışında diye siz Demirtaş veya Yüksekdağ’ı yurt dışına kaçacak şüphesi ile tutuklayamazsınız!

Olması gereken sadece Demirtaş, Yüksekdağ için değil, tüm HDP milletvekilleri için yargılama tutuksuz yapılmalıydı!

İddia ediyorum, Selahattin Demirtaş ne kadar ceza alırsa alsın, ne kadar cezaevinde kalırsa kalsın, oradan çıktıktan sonra daha da güçlü bir şekilde siyaset arenasına geri dönecektir!

Tıpkı daha önce cezaevine girmiş Hatip Dicle, Leyla Zana gibi…

Bugün tüm bunlar gösteriyor ki adaleti batan bir ülke resmedeliyor…

HDP operasyonu: Hangi milletvekilleri tutuklandı?


HDP’ye terör operasyonu: 12 HDP’li milletvekili gözaltında


Erdal Kişioğlu
Kişioğlu, zıt düşüncelere sahip kişilerle tartışmayı seven ve her olaya bilimsel olarak yaklaşıp, olaylara septik yaklaşmaktan kaçınmayan biridir. Olayları derinlemesine incelemeyi ve yanlışın ortaya çıkarılıp doğruya nasıl ulaşılacağı konusunda fikir üretilip bunun üzerinden felsefe yapılmasını arzulayan biridir. Etik, ahlaki ve hukuki sınırları aşmadan herkesin, her ortamda eleştirilmesi taraftarıdır. Dogmatik düşüncelerden uzak; sormayı, sorgulamayı kendisine görev edinmiş ve bunun çabası içerisindedir… Her türlü bilgi alışverişine açık; farklı görüşlerin çarpıştıkça büyüyebileceğine ve kolektif düşünsel ürünlerin ikamesinin de olabileceğine inanmakta; halk için, halk yararına olan her şeyin de yanındadır…