Ergenlikte internet bağımlılığı psikolojik soruna neden oluyor

Günümüzde özellikle ergenlik çağında daha sık görülen internet bağımlılığı; sosyal izolasyon, toplumdan uzaklaşma, depresyon, anksiyete bozuklukları, obezite gibi birçok sorunu da beraberinde getiriyor.

Ergenlikte internet bağımlılığı psikolojik soruna neden oluyor

İnternetin bağımlılığa dönüşmemesi için ebeveynlere büyük görev düşüyor. Ebeveynlerin çocuklarının internet kullanımlarını yasaklama yerine çocuklarına internet kullanımında içerik ve zaman sınırlamaları getirebileceklerini hatırlatan Medical Park Gaziosmanpaşa Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Murat Altın, bağımlılık seviyesine ulaşan durumlarda ise ilaç ve psikoterapi tekniklerinin yararlı olabileceğinin altını çiziyor.

Artık evden veya internet kafelerden bilgisayar yardımıyla girilen bir mecra olmaktan çıkıp akıllı telefonlar ve diğer mobil cihazlarla birlikte bir sosyal yaşam alanı haline dönüştü. Bu sayede insanlar her türlü bilgiye daha kolay, rahat ve ucuz olarak ulaşmaya başladı.


Gündelik alanda çok fazla zaman ve emek kaybına yol açan birçok bürokratik işlem internet üzerinden yapılmaya başlanması da insanların hayat kalitesini arttırdı. Diğer bir yandan sosyal medyanın hızlı gelişimiyle birlikte insanlar arasındaki iletişim için kritik bir araç oldu.

Artık okulda, evde, toplu taşımada Türkiye’nin hatta dünyanın her köşesinden insanların neler yaptığını öğrenir hale geldik. Bunun sonucu olarak da sosyal medya giderek mahalle, komşuluk, akrabalık gibi sosyal iletişimlerin kurulup, dostlukların ve sohbetlerin yapıldığı ortamların yerine geçmeyi başladı. Dostlarımızı, arkadaşlarımızı, akrabalarımızı belki günde birçok kez “like” ederken, yüz yüze görüşmemeye başladık. Yaşanan bu değişimin bir sonucu olarak ortaya çıkan internet bağımlılığı sorununu Psikiyatri Uzmanı Dr. Murat Altın anlattı.

“İnternet bağımlılığı kişinin internet kullanmaya karşı gelen isteği durduramaması, aşırı kullanıma bağlı hem psikolojik hem de fiziksel sorunlar yaşaması ve bu durumun bir sonucu olarak sosyal, mesleki veya akademik işlevselliğinin azalması tanımlanabilir. Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK) verilerine göre, Türkiye’de hane halkının yarısı internete erişebiliyor. En sık internet kullanımı 16-24 yaş grubundaki kişilerde olmasına karşın 6 yaşından itibaren kullanımının başladığı görülüyor.

Ülkemizde özellikle üniversite öğrencilerinde yapılan çalışmalar, ergenlerin yaklaşık yüzde 10’unun internet kullanımına bağlı psikolojik sorunlar yaşadığını ortaya koyuyor. Kişilerin yaş ve internet kullanım alanlarındaki farklıklara göre değişik bağımlılık tipleri görülebiliyor. Özellikle erişkinlerde internet üzerinden kumar bağımlılığı daha sık olarak karşımıza çıkarken; ergenlerde sosyal medya bağımlılığı, çocuklarda ise internet üzerinden oynanan oyunlara bağlı sorunları daha sık ortaya çıkıyor.

Bağımlı kişi toplumdan uzaklaşır

Ergenlikte internet bağımlılığı psikolojik soruna neden oluyor

İnternet bağımlısı olan kişilerde internete bağlanılan sürenin artmasıyla birlikte günlük yaptıkları rutin işler için ayırdıkları zamanı azalmaya başlar. İnternet bağımlılığında görülen bu kötü zaman kullanımı mesleki ve akademik başarıda bozulmaya neden olabilir.

Örneğin bir öğrenci yapması gereken ödevleri, çözmesi gereken testleri aksatmaya ve hatta yapmamaya başlar. Bunun sonucu olarak okulda sorunlar ortaya çıkabilir ve öğrenci okuldan giderek uzaklaşabilir. İnternet kullanımının artmasıyla birlikte kişilerin sosyal iletişimlerinde zayıflama ve buna bağlı olarak sosyal izolasyon, toplumdan uzaklaşma da başlar. Ayrıca yapılan klinik çalışmalar, internet bağımlığının kişilerde depresyon, anksiyete bozuklukları, fiziksel aktivitenin azalmasına bağlı obezite gibi birçok sağlık sorununa neden olduğunu ortaya koyuyor.

Sosyal beğenilme önemlidir

Günlük hayatta ev, mahalle, okul gibi yeni bir sosyal ortam olan sosyal medyada paylaşılan bir resmin daha çok kişi tarafından beğenilmesinin yaşattığı haz duygusu, internet üzerinden oynanan bir oyunda daha yüksek seviyelere ulaşmanın diğer arkadaşlar tarafından takdir edilmesi, çocuk ve ergen için sosyal bir başarıdır. Bu durum zaman zaman anne-babalar tarafından çok önemsenmeyebilir. Ancak unutulmamalıdır ki, yeni alınan arabanın diğer iş arkadaşları üzerinde yarattığı etki, yeni saç renginin diğer insanlar tarafından fark edilip beğenilmesi yetişkinler için nasıl önem taşıyorsa sosyal beğenilme de gençler ve çocuklar için önemlidir.


Kaygılarınızı paylaşın

Anne ve babalar internetteki tehlikeler konusunda haklı kaygılara sahip olabilir. Bununla beraber, bu derece yaygın kullanılan bir sosyal ortamdan çocuğu özellikle de bir ergeni soyutlamak günümüzün sosyal yaşantısıyla uyumsuz olacaktır.

Ebeveynlerin yasaklama yerine kaygılarını çocuklarıyla paylaşmaları ve bu konularda hiç çekinmeden kendileriyle iletişimde olabileceklerini söylemeleri daha büyük yarar sağlar. Sosyal medyayı çocuklarıyla birlikte takip etmeleri ise çocukların internette karşılaşabilecekleri tehditleri anlamalarına yardımcı olur. İnternet üzerinden oynanan bir oyunu zaman zaman birlikte oynamak, sosyal medyada kendi çocuklarını takip etmek, zaman zaman beğenmek gibi davranışlarla aynı sosyal ortamı paylaşmak bu iletişimi arttıracaktır.

Yasak çözüm değil

Çocuklarda özellikle akademik başarının düştüğü dönemlerde, çoğu ebeveyn internet kullanımını yasaklama yoluna gider. Ancak bu durum anne ve babanın çocuğuyla olan iletişimde yeni bir çatışmaya yol açabilir. Bunun sonucunda okuldaki sorunlara, bir de evdekiler eklenmiş olur. Böyle durumlarda ebeveynler yasaklama yerine zaman yönetimi konusunda çocuklarıyla konuşabilir, hatta beraber bir planlama yaparak anlaşamaya varabilir. Böylelikle çocuk diğer birçok arkadaşının kullandığı sosyal ortamdan tamamen kopmadan, belli süreler sonunda yoksunluk yaşamadan internet kullanmayı öğrenmiş olacaktır.

Çocuklar internet kullanım süresinin sınırlanmasına olumsuz yanıt verebilir veya süre konusunda ebeveynlerle tartışabilir. Bu durumda hem annenin hem de babanın varılan anlaşma ve koyulan kurallar konusunda sağlam bir tutum göstermesi gerekir.

Psikiyatrik yardım şart

İnternet bağımlılığı tedavisinde de diğer birçok bağımlılık sorununda olduğu gibi hem ilaç hem de psikoterapi teknikleri yarar sağlar. İnternet bağımlısı kişilerin psikiyatrik yardım alması önem taşır. Özellikle çocuk ve ergenlerde internet kullanımı ile sorunların çözümünde öncellikli olarak bu sorunun üzerine düşünülmesi gerekir.

Çocukların ve gençlerin içinde bulundukları depresif bir süreç hem onların kendilerini daha yalnız hissetmelerine hem de öz saygılarında belirgin azalmaya neden olur. Böyle bir durumda depresyonda olan bir çocuk ve ergenin internet kullanımının artması ve bağımlılık düzeyine ulaşması muhtemeldir. Buna benzer bir şekilde sosyal fobisi olan bir ergen, “daha güvenli” olarak algıladığı internet üzerinden sosyal iletişimi tercih edebilir. Bunun sonucu olarak da internet bağımlılığı ortaya çıkmaya başlar ve sosyal ortamlarda yaşadığı anksiyete giderek artar. Böyle bir durumda altta yatan psikiyatrik sorunun çözümüyle internet bağımlılığının belirtilerinde de belirgin bir düzelme görülebilir.”

‘İnternet’ bağımlılığı belirtileri ve alınması gereken önlemler nelerdir?


Önemsenmeyen Tehlike: ‘İnternet’ ve teknoloji bağımlılığı


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.