Ayak sağlığı güzel bir görünüm ve şıklık için ihmal edilebiliyor. Deformitenin Latince ismi olan halluks valgus, ayak başparmağının dışa, tarak kemiğinin içe doğru dönmesi ile başparmakta meydana gelen ağrılı şekil bozukluğuna deniyor.
Yüksek topuklu ve ucu sivri ayakkabı giyenlerde başparmakta meydana gelen ağrılı şekil bozukluğunun sıklıkla görüldüğünü belirten Anadolu Sağlık Merkezi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Kenan Keklikçi “Halluks valgus olgularının yüzde 90’ı kadınlarda görülüyor ve yaşla beraber de artıyor. Bağ dokusunun kadınlarda daha gevşek olması ve pek tabii yüksek topuklu ayakkabı giyilmesi kadınlarda sık görülmesinin başlıca nedenlerinden” açıklamasında bulundu.
Yüksek topuklu ayakkabılar; vücudun ağırlık merkezinin değişmesine, vücut ağırlığının ayağın ön kısmına yoğunlaşmasına, ayağın yük taşıma mekaniğinin değişmesine, ayak tabanındaki farkın zamanla azalarak ayak tabanında yayvanlaşmaya ve böylece halluks valgusa neden oluyor.
Ayak başparmağının dışa, tarak kemiğinin içe doğru dönmesi ile başparmakta meydana gelen ağrılı şekil bozukluğuna ilişkin önemli bilgiler veren Doç. Dr. Kenan Keklikçi “Basit bir deformite olmayan bu şekil bozukluğu, başparmak etrafındaki eklem kapsülü, bağlar ve tendonları ilgilendiren bir sorun. Tedavi edilmediği taktirde ise zaman içinde ilerleyerek başparmak eklemlerinin uyumsuzluğuna neden oluyor ve tedavisi daha zor bir hale geliyor” dedi.
Yaşla birlikte artıyor
Halluks valgus olgularının yüzde 90’ının kadınlarda görüldüğünü ve yaşla beraber de arttığına dikkat çeken Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Kenan Keklikçi “Bağ dokusunun kadınlarda daha gevşek olması ve pek tabii yüksek topuklu ayakkabı giyilmesi kadınlarda sık görülmesinin başlıca nedenlerinden. Halluks valgus gelişimine sebep olan diğer faktörler ise; aile öyküsü, ayak tabanı kavsinin çökmesiyle meydana gelen yayvan ayak deformitesi, bazı ayak travmaları ve kırıkları bazı nörolojik hastalıklar (serebral palsi gibi) ve başparmak eklemlerini etkileyen bazı romatizmal hastalıklar” açıklamasında bulundu.
Sorun günlük yaşam kalitesini etkilemeden uzmana başvurulmalı
Deformitenin gelişebileceğini daha önceden düşündürecek, bu hastalığa özgü erken klinik bulguların mevcut olmadığının altını çizen Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Kenan Keklikçi “Deformitenin zamanla gelişmesi ve deformiteye rağmen ağrının olmaması veya geç başlaması nedeniyle hastaların çoğu, sorun günlük yaşam kalitelerini etkilemeye başladığında bir uzmana başvuruyorlar. Oysa ki; başparmağın iç tarafında şişlik oluşması, başparmak hareketlerinde sertlik-kısıtlılık, başparmağın dışa doğru dönmesi, ayak tabanında 2., 3. ve 4. parmak tarak kemiklerinin üzerindeki derinin kalınlaşması-sertleşmesi gibi bulguların varlığında bir uzmana başvurulmalı” şeklinde konuştu.
Tedavi deformitenin derecesine göre farklılık gösteriyor
Halluks valgusun tedavisinde birçok yöntemin olduğunu, en uygun tedavi yönteminin deformitenin derecesine, hastalığa eşlik eden diğer patolojilerin varlığına ve hastanın beklentisine göre verilmesi gerektiğini aktaran Doç. Dr. Kenan Keklikçi “Uygulanan cerrahi dışı tedavi yöntemleri Ağrı ve enflamasyonu gidermek için ağrı kesici ve anti-enflamatuar ilaçlar, parmak arası makaralar, fizyoterapi ve ayak jimnastiği, tabanlıklar, özel ayakkabılar ve halluks valgus splintleri’dir (deformitenin ilerlemesini engelleyen birtakım ateller).
Bu tedavi yöntemlerinin hiçbiri deformiteyi ortadan kaldırmasa da deformite gelişiminin yavaşlatılması, durdurulması ve konforun artırılmasını sağlıyor. Bu noktada; erken dönemde düz tabanlı, yumuşak derili, parmakları sıkmayan ayakkabıları giymek, ön ayağın ve parmakların esnekliğini artırıyor.
Böylece şikayetler de azalabiliyor. Hafif düzeydeki vakalarda parmak arası makaralar, ayak tabanı germe egzersizleri ve mümkün oldukça çıplak ayakla yürüme egzersizleri önerilebilir. Orta düzeydeki vakalarda ise ayağın ön tarafını destekleyen tabanlıklar yayvan ayak gelişimine engel olabiliyor.
Gece atelleriyle başparmağın diğer parmaklara olan baskısını azaltmak mümkün” açıklamasında bulunan Keklikçi sözlerini şöyle sürdürdü: “Halluks valgus deformitesi, cerrahi dışı tedavi yöntemleriyle, şikayetlerin geçmemesi durumunda ise cerrahi yöntemlerle tedavi edilebiliyor. Sorunun hem kemiği hem de etrafındaki yumuşak dokuları ilgilendiren bir deformite olması nedeniyle; cerrahide hem kemik hem de yumuşak doku prosedürleri söz konusu.
Yumuşak doku prosedürleri, başparmağın tendonlarına ve eklem kapsülüne yönelik girişimlerdir. Kemik prosedürleri ise, deformitenin düzeltilmesi amacıyla kemiğin, bazı özel teknikler kullanılarak kesilmesi, deformitenin düzeltilerek vida-plak-tel gibi malzemelerle iyileşene kadar takip edilmesi esasına dayanıyor. Çok ileri seviyede deformitelerde ise başparmak ekleminin dondurularak hareketsiz hale getirilmesi bir diğer cerrahi yöntem.”
Ayakkabı seçimine dikkat!
Halluks valgus sorununa karşı önlem almak, mevcut düzeydeki rahatsızlığın ilerlemesini yavaşlatmak ya da durdurmak, şikayetleri azaltmak için ayakkabı seçimi büyük önem taşıyor. Bu noktada ayakkabınızı seçerken şu hususlara dikkat etmelisiniz:
- Yüksek topuklu ayakkabı kullanmayın.
- Ucu parmakları sıkıştıracak şekilde dar ayakkabılar seçmeyin.
- Yumuşak derili ayakkabıları tercih edin.
- Ayakkabının ön tarafının parmakların rahatça hareket edebileceği genişlikte olmasına dikkat edin.
- Mümkünse yarım ya da bir numara büyük ayakkabı alın.
- Ayakkabının ön tarafının tek parça deriden imal edilmiş olmasına dikkat edin.
- Eğer dikiş varsa deformitenin üzerine baskı yapacak yerde olmasından kaçının.