Fidel erdemi ve yüceliği: Adıma heykeller dikmeyeceksiniz!

Birçok ilgili kişinin okuduğu ve duyduğu üzere Fidel Castro gibi bir “tarih” ölümünden önceki vasiyetinde; “Adımı meydana, sokağa, dağa, hiç bir yere vermeyeceksiniz. Adıma heykeller ve anıtlar dikmeyeceksiniz” demişti.

Fidel erdemi ya da Fidel yüceliği

Ne büyük bir duruş ve ne büyük “önemsizlik” vurgusu ve pratiği, öyle değil mi?

Fidel Castro’nun söz konusu bu vasiyeti; bir yasa maddesi olarak düzenlenecekmiş. Bu bağlamda kişi ve ülke ahlakı ve kültürü birlikte nasıl yürür ve birlikte nasıl oluşur yaşayarak öğrenmiş oluyoruz.

Biliyorsunuz, ülkelerin anıt insanları vardır. İşte onlar aynı zamanda kendileri birer tarihtir. Ve öyle olmaları evrensel olmalarındandır. Evrensellikleri ise yaptıkları iş ve gördükleri kabulün niteliği ile ilgilidir.


kiba devlet başkanı fidel castro kimdir

Sembolleştirmeye dair

Bu tip anıt ve tarihi kişilerin adları ülkelerinin bazı yerlerine verilerek elbette sembolleştirilebilir. Ve işte tam bu noktada “sembolleştirme”nin bizatihi kendisi bir tartışma, eleştiri ve analiz konusu olmaya başlayabilir ve başlamalıdır da. Çünkü sembolleştirme sistemden, düşünceden, mücadeleden ve amaçtan daha çok kişiye yönelik olursa ortaya çıkan sonuç devrimci davranış adına “toplumculuk=sosyalistlik” veya “kamuculuk=komünizm” tavrıyla örtüşmez ve örtüşmemelidir.

Che Guevara sembolleşmesi

Küba ve tüm dünyadaki “Che” sembolleşmesi olması gereken ve olması kaçınılmaz bir sembolleşme olgusudur ve bir devrimci ancak sembol olacaksa böylesi bir sembolleşmeye karşı duramaz. İstese de istemese de Fidel da en az Che kadar bir semboldür artık. Bunu “Bizim Fidel” kavramlaştırmasıyla anlamak mümkündür.

Devrimin sönmez ateşi: Ernesto Che Guevara
Che Guevara

Kim bilir belkide Fidel’in bir büyüklüğü daha,kendisinin Che Guevara sembolleşmesine vereceği zararın ya da rekabetin! önüne geçmiş olmaktı. Çünkü Che Küba’dır, Arjantin’dir, Bolivya’dır yani devrimin kendisidir.

Önemsizliğe dair vurgu

Fidel Castro’nun vasiyeti ile yaptığı tutarlılık adına bambaşka bir şeydir;


Fidel bu vasiyeti ile bireyi, bireyciliği ve bireyselliğin “önemsizliğini” vurgulamakla kalmaz, gösterir.

Ve daha önce konuşmasında “size önemsizliği bırakıyorum” sözünü kullanmış olması da bu olgunun teorisidir zaten. İyi bir devrimci işini sadece lafta bırakmayan kişidir. Vasiyet bir anlamda iyi devrimci duruşu/pratiğidir.

Burada sözü edilen önemsizlik insanın “kendisi” bağlamındadır ve “kendisini yüceltme” ilkesizliğine ve metafiziğine büyük bir eleştiridir. Kişinin “kendi varlığının önemsizliği” ancak ortaya koyduğu üretkenlikle “önem” kazanır ki bu da muhtemelen “devrimci değerliliği” üretir. Bir devrimcinin eşitlik ve bağımsızlık mücadelesi ancak onun var olma önemine bir referans niteliği taşıyabilir.

Fidel Castro'nun erdemi ve yüceliği

Fidel Castro’nun erdemi ve yüceliği

Bu tutumu “Fidel erdemi ve Fidel yüceliği” olarak nitelemek gerek. Çünkü doğru ve düzgün bir devrimci yaşam, yine böyle doğru ve düzgün devrimci bir final ile olabilirdi.

Bu davranışın kökeni ise kuramsal ve pratik anlamda elbette “devrimci ahlak ya da devrimci tutarlılık” olarak ifade edilmelidir.


Fidel yüzyılın son ve büyük devrimcisidir. Son faşist bükücü, nitelikli ve kalıcı son ABD kaybettirenidir. Artık onun gibi devrimcilerin dönemi bitmiştir. Çünkü yeni bir devrimci tarih yazımı ile karşı karşıyadır dünya. Bunun başarılıp başarılamayacağı “emperyal kapitalizmin” / finans kapitalin karşı devrimci varlığı ile anti-emperyalizmin ve anti-kapitalizmin mücadeleci örgütlenmesi ve gücü belirleyecektir.

F. Castro: Emek ve emekçi için savaşan bir lider

Devrimin sönmez ateşi: Ernesto Che Guevara