19. Randevu İstanbul Uluslararası Film Festivali kapsamında gösterilen “Hayat Tiyatrosu” filminin sunumunu gerçekleştiren İlkay Kanık, çarpıcı bilgiler verdi. Kanık; dünyada her yıl 10 milyon insan açlıktan ölürken 1,3 milyar ton gıdanın israf edildiğine dikkat çekti.
T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteği ile Türkiye Sinema ve Audiovisuel Kültür Vakfı (TÜRSAK) tarafından gerçekleştirilen 19. Randevu İstanbul Uluslararası Film Festivali, gösterimlerin yanı sıra birbirinden önemli sunumlarla devam ediyor.
Bunlardan biri de “Hayat Tiyatrosu” (Theater of Life) filmi öncesinde Beykent Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü öğretim üyesi İlkay Kanık’ın gerçekleştirdiği sunumdu. Milano Fuarı’ndan çıkan atık gıda malzemelerinin, dünyaca ünlü şefler tarafından 40 gün boyunca ihtiyaç sahipleri için harika yemeklere dönüştürülmesinin hikayesini anlatan film öncesinde Kanık, dünyadaki açlık ve gıda israfına yönelik çok çarpıcı rakamlar verdi:
“Dünyada 805 milyon yetersiz beslenen insan var. 10 milyon insan açlıktan ölüyor, bunların 6 milyonu çocuk. Buna mukabil dünyada 1.3 milyar ton gıda israf ediliyor. Dünyada yılda 12 milyar insana yetecek gıda üretiliyor. İsraf nerede oluyor, dersek: Birincisi; tarladan marketlere giderken oluyor. Çünkü marketlerde eğri büğrü yiyecekler almıyoruz. Orada, standardın dışındaki ürünler israf ediliyor. İkincisi; marketlerde. Satın alınmayan ürünler israf ediliyor. Üçüncüsü de restoranlarda. Peki buna dair ne yapılıyor? En çok israfın olduğu yer; Avrupa ülkeleri ve Kuzey Amerika. Mesela ABD, bütün nüfusunun yiyebileceğinin 4 katı ürüne sahip. ABD’de, bir deri bir kemik değil ama, bir sonraki öğününüden emin olmayan insanları değerlendirdiğinizde, 50 milyon aç var”
Peter Svatek’in yönettiği “Hayat Tiyatrosu” filminin, bu israf ve açlık sorununa getirilen çözüm önerilerinden birine odaklandığını dile getiren Kanık, film hakkında da şunları söyledi:
“Svatek, görünmeyen dünyaları görünür hale getiren belgeseller yapıyor. Burada 6 kişiye odaklanmış; evsiz ve mülteci. 60 ünlü şef yemek yapıyor. 14 tane özel masa tasarlanıyor. İtalya’nın en ünlü 5 sanatçısı gelip işler yapıyor. Bu süreçte yönetmen, bu insanların hikayelerinin romantik bir hale gelmesine izin vermiyor. Yani sonları değişmiyor bu insanların, hayatları aynı sıkıntılarla devam ediyor. Güzel olan ise bu projeden sonra Food for Soul diye bir hareket başlatıyorlar. Burada EXPO 2015’ten artan yiyecekler kullanılmıştı, Rio’da da olimpiyatlardan artan yiyecekleri işleyen bir alan inşa ediyorlar. Daha sonra bu konuda şeflere eğitim vereceklerini söylüyorlar”