Prostat kanseri deniz bakterisi ile tedavi edilebiliyor

Prostat kanseri, deniz bakterisi ile tedavi edilebiliyor. Avrupa genelinde erken evre prostat kanserinde denenen yeni bir tedavi yönteminin olumlu sonuçlar verdiği açıklandı.

Prostat kanseri deniz bakterisi ile tedavi edilebiliyor

Deniz bakterisiyle Prostat kanseri tedavisi

Lazer ve deniz bakterilerinden elde edilen ilaçların kullanıldığı tedaviyle tümorler, ciddi yan etkilere yol açmadan yok ediliyor. “Lancet Oncology” adlı tıp dergisinde yer alan makaleye göre, yeni tedavi farklı Avrupa ülkelerinde toplam 413 hastada denendi.

Bu hastaların yarıya yakınında kanserli hücreler tamamen ortadan kalktı. Prostat kanseri ameliyatı ve radyoterapi genellikle ömür boyu iktidarsızlık ve idrar tutamama gibi yan etkilerle sonuçlanıyor.


Tedavi gören 10 hastadan dokuzunda ereksiyon, beşte birinde de idrar tutamama sorunu görülüyor. Bu nedenle erken evre prostat kanseri olan birçok hasta, hastalık ilerleyinceye kadar tedavilerini erteliyor. Londra’daki UCL üniversitesinde yeni yöntemi deneyen Prof. Mark Emberton, “Bu her şeyi değiştiriyor” dedi.

Bakteri lazer ışınıyla zehre dönüşüyor

Yeni tedavide kullanılan ilaç, derin deniz yataklarında üreyen ve ışığa maruz kalınca zehre dönüşen bir bakteriden elde ediliyor. Tedavi kapsamında, anüsle testis arasındaki bölümden kanserli prostat bezine 10 fiberoptik lazer çubuğu sokuluyor.

Lazer ışınıyla etkinleştirilen ilaç, kanseri öldürüyor ve sağlıklı prostata dokunulmuyor. Toplam 47 hastanede denenen yöntemle hastaların yüzde 47’sinde hastalık belirtileri ortadan kalktı. Bu tedavinin uygulanmadığı hastaların yüzde 30’unda prostat alınırken, yeni yöntemde bu oran yüzde altıya düştü.

Yeni tedavinin ardından, üç ay içinde hastaların cinsel hayatları normale döndü, idrar sorunları ortadan kalktı. Genellikle ameliyattan bir gün sonra taburcu edilen hastalardan hiçbirinde tedaviden iki yıl sonra herhangi bir komplikasyon görülmedi.


Prostat kanseri hakkında genel bilgi

Prostat erkek genital sisteminde yer alan, mesanenin çıkımını çevreleyen ve meninin akışkanlığında rol oynayan bir salgı bezidir. Salgılamayı yapan hücrelerden ve bunlara ait destek çevre dokusundan meydana gelmiştir. Prostat kanseri bu salgı yapan hücrelerin anormal gelişimi ile ortaya çıkmaktadır.

Erken dönemde tanı konamadığı taktirde prostat kanseri lenf ve kan damarları yoluyla çevre dokulara yayılır. En sık yayılım yeri çevresindeki lenf düğümleri ve kemiklerdir. Ek olarak akciğer, karaciğer ve diğer organlara da yayılabilir.

Prostat kanseri erkeklerde tanı konan en sık kanser türüdür. Yaşlandıkça prostat kanser olma riski de artmaktadır. 80 yaşlarında her iki erkekten birinde saptanabilmektedir. Ancak genel anlamda ölümcül bir kanser türü değildir. Prostat kanseri tanı konan hastaların az bir bölümünde ölüme sebep olmaktadır. Bunda son yıllarda bu kanser türüne yönelik PSA gibi çok önemli bir kanser belirtecinin kullanımının yaygınlaşması çok önemli bir yer tutar

 Prostat kanseri için risk faktörleri nelerdir?

En güçlü risk faktörleri ileri yaş ve siyah ırktan olmaktır. Yaş arttıkça risk artar. Ailesinde, özellikle birinci derece akrabalarında prostatlarında kanser olanların bu hastalığa yakalanma oranı olmayanlara göre daha fazladır.

Prostat kanserinin belirtileri nelerdir?

Erken evredeki prostat kanseri belirti vermeyebilir.  Bazılarında ise sık, güç ve ağrılı idrar yapma, idrarın damla damla yapılması, idrarda kan yada iltihap olması, ejekülasyonda kan ve ağrı, sırt, kalça ve bel ağrıları gibi belirtiler olabilir. Bu yakınmalar aslında sadece prostat kanserine özgü değildir. Kanser dışı prostat hastalıklarında bunlara benzer yakınmalar  olabilir. Bunun ayırımı ancak konunun uzmanları tarafından  muayene ve inceleme ile yapılır.

Prostat kanserinin tanısı nasıl konulur?

Prostat kanseri tanısı nasıl konulur?


Prostat kanseri tanısı için hasta öncelikle bir ürolog tarafından ürolojik muayeneden geçmelidir. Özellikle parmakla makattan yapılan muayene önemli bulgular verebilir. Bunun dışında da kanda PSA (prostat apesifik antijen) tetkiki yaptırmak gerekir. Bu muayeneler sonucunda kanser kuşkusu varsa transrektal ultrasonografi eşliğinde prostat biyopsisi yapılır ve biyopsinin histopatolojik değerlendirmesiyle prostat kanseri tanısı konur.

Prostat kanserinden korunma yolları nelerdir?

D vitamini eksikliği kolon ve prostat kanserini tetikliyor


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik hiçbir oluşumun parçası değildir.