Başkanlık gelecekse sana ne CeHaPe?

Ülke elden gidecekmiş, size ne! Giderse gider! Ülkede rejim değişecekmiş, size ne! Değişirse değişir! AKP ve MHP’li kardeşlerimiz istedikten sonra rejim de değişir, laiklik de kalkar, bayrak da değişir, isterse başkent de değişir!

Başkanlık gelecekse sana ne CeHaPe?

Başkanlık gelecekse size ne CeHaPe!..

Başkanlık gelecekmiş, size ne CeHaPe ve CeHaPe’liler?

Adamlar karar vermiş, yapacaklarmış, size ne?


Ülke elden gidecekmiş, size ne? Giderse gider!

Ülkede rejim değişecekmiş, size ne? Değişirse değişir!

AKP ve MHP’li kardeşlerimiz istedikten sonra rejim de değişir, laiklik de kalkar, bayrak da değişir, isterse başkent de değişir, zor mu? Yoo, hayır bir kişinin “olacak, yapılacak” ifadesi yetecektir…

AKP’li kardeşim kabul etmiş belki de 1979 yılındaki İran Devrimi‘ni! Burada da istiyor belki, sana ne?

İran halkı da zamanında destek verdi bu devrime sonra baktılar ki kıyafetler tek renge dönüşmüş, siyah…

Sonra baktı kadınlar; aynı, tek tip kıyafetler…

Ne yani halk bunu benimsemek istiyorsa sana ne CeHaPe?

Yok efendim; yargı bağımsız olmayacakmış, yargının bağımsızlığına gölge düşecekmiş; sana ne?

Yargı kimin umurunda?

Hem yargı bağımsız olsa ne olur, olmasa ne olur?

Ali Tatar, Kuddusi Okkır yargının bağımsız olmamasından mı öldüler? Bu CeHaPe kafası yok mu, her biri aynı!

Bu insanların vebali mi? Vebal de neymiş? Sonuçta o dönemde ülkeyi CeHaPe yönetmiyor muydu?

Tatar’ın kızı Gökçen babasız kalmış çok muydu? Sonuçta Gökçen gibi kaç çocuk babasız kalmıştı?

Tuncay Özkan‘ın kızı Nazlıcan, ergenliğini babasız geçirmiş, Tuncay Özkan suçsuz yere 1994 gün cezaevinde yatmış, çok mu?

Sevgili AKP’li kardeşim kızıyla, oğluyla sıcak yatağında her zaman yaptığı gibi mışıl, mışıl uyuyordu sonuçta; başkalarının çocukları babasız kalmış umurunda mı?!


Sonuçta bunları yapan bağımsız (!) yargının üyeleri FETÖ’cü yargıçlardı ve ülkenin başında da CeHaPe vardı, değil mi?

O gün, o gazeteciler içeride tutuklu, bugün ise sadece ismi değişen gazeteciler tutuklu!

Olması gereken bu, gazeteciler tutuklanmalı ki muhalifler de susturulmalı değil mi?

AKP’li kardeşim için bunun önemi var mı? Akşam milli içkimiz ayranı içer benim güzel kardeşim, sonra da derin bir uykuya dalar, sana ne CeHaPe?

Bugün polis devleti olmuşuz, ne var yani bunda?

Bugün Ali, Ethem, İsmail ölür sokakta ve deriz ki sonra: “Polis destan yazdı!”. Ne de olsa bu adamlar bizim çocuğumuz mu AKP’li mi? Yoo, o zaman sıkıntı yok!

Başkanlık gelecekse sana ne CeHaPe?

Özgürlükler de yok olacakmış bu başkanlıkla; hadi canım siz de! Nasıl özgür değiliz ki? Bakın kapının dışına çıkıyoruz ya!

Demokrasi elden gidiyormuş, hadi canım siz de! Başkanlık için oy kullanacağız ya işte, daha ne olsun?

Üniter devlet yok olacakmış; sana ne CeHaPe! İster üniter devlet düzeni olur, ister ise özerklik oluşur, federasyon gelir sana ne?

Kandırılan sen misin; hem ilk defa mı kandırılacak bu halk, daha önce de çok kez tecrübe etmiştir, yine tecrübe eder sana ne?

Meclisin bir önemi kalmayacakmış, kalmasın! Hatta meclis toptan kalksın, gerek var mı, tek adam neyimize yetmiyor?

İmam 5 yaşındaki kıza tecavüz etmiş, ne var yani bunda? Adamlar 45 çocuğa tecavüz etti!

Din Kültürü öğretmeni 16 yaşındaki kıza tecavüz etmiş; Türkiye’de normalleşmiş bir şey artık bu durum!

Elhamdülillah Müslümanız; dileyelim Müslümanlığımıza bir şey olmasın!

12 yılda 5 bin kadın öldürülmüş; oluyor işte kader (!), ne diyebiliriz?


Ah bu CeHaPe, yok mu!

TBMM’de gergin gece: Milletvekilleri arasında arbede yaşandı

Hukuk bir gün herkese gerekecek!


Erdal Kişioğlu
Kişioğlu, zıt düşüncelere sahip kişilerle tartışmayı seven ve her olaya bilimsel olarak yaklaşıp, olaylara septik yaklaşmaktan kaçınmayan biridir. Olayları derinlemesine incelemeyi ve yanlışın ortaya çıkarılıp doğruya nasıl ulaşılacağı konusunda fikir üretilip bunun üzerinden felsefe yapılmasını arzulayan biridir. Etik, ahlaki ve hukuki sınırları aşmadan herkesin, her ortamda eleştirilmesi taraftarıdır. Dogmatik düşüncelerden uzak; sormayı, sorgulamayı kendisine görev edinmiş ve bunun çabası içerisindedir… Her türlü bilgi alışverişine açık; farklı görüşlerin çarpıştıkça büyüyebileceğine ve kolektif düşünsel ürünlerin ikamesinin de olabileceğine inanmakta; halk için, halk yararına olan her şeyin de yanındadır…